1 Mayıs 2007 Salı

Istanbul

Istanbul Ve Sen
Istanbul bana hep seni hatirlatiyor.
Cunku onun gozleri de en az senin ki karar *YESIL*


Hala, gulumseyen bir lale gibi
bana surgununu gonderiyorsun
dort yani cevrili bir kale gibi
ne sir umut, ne de sir veriyorsun

gemiler gidiyor, sen gidiyorsun
sulara yansiyor yesil gozlerin
huzun dalga dalga, issiz ve derin
beni Istanbul'a terkediyorsun

sensiz ne sehrayin, ne deniz kalir
gidersin, harabe olur Istanbul
martilar goc eder; sular alcalir
kendini collerde bulur Istanbul

gunesi rengarenk savkinla gokte
saclarini tarar iken bulurum
beyazi, gecenin cizgilerinde
ellerini arar iken bulurum

sensiz cozulur mi gul ve mu/amma
yuregimden hala habersiz misin
adini goklere yazarim amma
mehtabi kaybolur duslerimin

o an o an o an kassilastigimiz o an

KARSILASTIGIMIZ O ILK AN



o �n, yildirimlarin kalbine indi huzun
o �n, iztirap sizdi topragina bir yuzun
o �n, bir yalnizligi vurdu uzaktan avci
o �n, omuzlarima coktu isyan ve aci
o �n, oldu anilar doseginde sessizlik
o �n, bir yilan gibi buyudu caresizlik
o �n, yarali asker kursunlandi alnindan
o �n, kilic eriyip akti yere kinindan
o �n, palandokenler yakalandi sitmaya
o �n, bir karincanin ustune dustu kaya
o �n, kosan kuheylan catlatti yuregini
o �n, kirdi bir bayrak curuyen diregini
o �n, kirmizi gule mahk�m oldu bahcivan
o �n, arilar icin kendini yakti kovan
o �n, zehir rengine boyandi irmakta su
o �n, yikildi koPage Ranku; o �n kuruldu pusu
o �n, beyaz giyindim korkular ulkesinde
o �n, kuslar ucustu bulutlarin sesinde
o �n, bir yaprak gibi savruldu gokte siir
o �n, oldu acilar f�nudunda bu s�ir
o �n, ihbar edildi yeraltinda magara
o �n, akkor bir yurek civilendi duvara
o �n, durdu saatin titreyen yelkovani
o �n, bir c�zibenin kahri deldi tavani
o �n, elpence divan durdum onunde suyun
o �n, yakti icimi bir huly�yi hum�y�n
o �n, coktu hayalim en aydinlik caginda
o �n, bine bolundum umudun kundaginda
o �n, liman yikildi, koreldi denizlerim
o �n, kaybolup gitti tenhalarda izlerim
o �n, zehir damlatti ucundan yere kalem
o �n, bir t�fan gibi sardi ruhumu elem
o �n, vurdu karaya okyanusun gozleri
o �n, kavurdu beni O'nun simya sozleri
o �n, heykel misali dikilip kaldi beden
o �n, farkim kalmadi bin yillik harabeden
o �n, toprak tutustu gonlumun loslugunda
o �n, gunes karardi bir gogun boslugunda
o �n nehir boguldu; sehir bunaldi o �n
o �n her sey dagildi; golgeler kaldi o �n

Eski Gunler

Dusen bir yaprak gorursen
Beni hatirla demistim
Biliyorsun; ben seni bir yaz gunu sevmistim
Her yaz gelisinde aci aci ruzgerlarla SEN gelirsin aklima
Soguk kis gunlerinde icimi isitirsin tum varliginla
Askinin hastasiyim; hastasiyim BITANEM
Feda olsun tum varligim SANA OLAN SEVGIM UGRUNA


tarakci46... (alinti)

bir sevismek gecer icinden...

belki bir sevismek gecer icinden
belki kavusmak sessizce, aglasmak
belki bir sizi hissedersin icinde dunden
belki bir hoyrat alkis tutar ellerin
yuregin tirmanisa ramak kala duruverir birden
bir huzun hisseder gozlerin
aglamakli olur ya hani...
bir guluse hasrettir dudaklarin
bir tebessum cok gelir yuzune
bir siir oluverir sozlerin
yaslar akar gozlerinden sairin
tomurcuklara duruverir gullerin
sessizlik bir ses verir seslerinden
seslerin cig olur akar gozlerinden
yasamaya dair bir olum olur bedenin
gecer icinin nehirlerinden
bir vucut arar yerinde ellerin
bir bakmissin arafta kalmis bedenin
olmak ya da olmamak gibi...
olmek ya da olmemek gibi...
sevmek ya da sevmemek gibi...
olmak ya da olmamak gibi...
RAUF PARE

Sadece...

SADECE SUSTURULDUM SANA KARSI...
OYSA DAHA BITMEMISTI GUN BATIMI ODAMDA
YASTIK ALTI DUSLERININ,
TOPRAK KOKULU YOLLARA SURGUNUMU SENCE
ICIMDEKI BU KEKRELIK
HADI ARTIK BOZ BUYULERI
KINA BUTUN KADINLARI
SEBEPSIZ BIR GOC OLSUN SANA GELISIM
SADECE...

hayati ask

Ask Hayati

Sevmek gibi geliyordu her sey,
sevmek gibi gidiyordu kadin
adinin anlattigi,canin teni yakmasiydi,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yagmasaydi...

'bir insani sevmekle basliyordu her sey'
ve bosanmak icin
en az iki sahit gerekiyordu

seslenis

Tanriya Seslenis...

Elsizlere el,dilsizlere dil ver yeniden,
Lutfet,bize bin sanli nesil ver yeniden,
Dunyayi alip avcuna bir gun Tanrim,
Avcunda bu dunyaya sekil ver yeniden.


Arif Nihat Asya

istanbul benimle konustu

Istanbul konustu benimle dun geceIstanbul konustu benimle dun gece
O koca sehir usulca yanima geldi
Sessizce oyle iste
Yedi dag yedi tepe yedi duvel dile geldi...
Ah cekti derinden bir ah cekti
Gitmiyormus kizkulesine artik asiklar
Eski tadi yokmus uskudar da cayin
Iste boyle dedi hem balik cikmiyormus arik sirkecide
Dur hele dedim Istanbul dur hele
Gozlerindeki yaslara inat bir gokkusagi vardi ustunde
Caresiz agliyordu
Elinden sekeri alinmis bir cocuk gibi
Dur hele Istanbul dur hele
Buyuk olan sensin aldirma
Her zaman buyuk olan
senden bahsettim ona biraz
Hem dedim biz geliriz kizkulesine
Yine cay iceriz uskudarda
Yine yeminler ederiz askimiza
Yine sevda sarkilari soyleriz
Utandirmaz seni denize gireriz bakirkoy sahilinde
Buyuk olan sensin aldirma
Sen hasret cekenlerin
Sen yuregine sevda ekenlerin
Sen ayriligi olum bilenlerin babasisin
Aldirma
Sen saklarin asklari yureginde
Sen olmasan askin ne onemi var
Hem senin saklamadigin ask ne kadar yasar
Iste dustum kapina
Iste geldim yanina
Egiliyorum karsinda iste
Bizide sakla baba
Bizide sakla...

ask

Acinca baharin disi gulleri
Bir baska ruzgar eser bahcelerde
Dinle cilginca oten bulbulleri
Sorma nicin dustugunu bu derde

De ki: -Asktir sadeden gonulleri
Perisan, berbat eden gonulleri
Ask soyletir en yanik turkuleri
Ay buluta girdigi gecelerde

Sevda Dedigin Senin...

Mezopotamya bile kokutamadi icimdeki curuyen yanlarimi
Bir ucurumun kenarinda cozulen saclarimi ruzgara biraktim
Uc kurusluk sevdalara tenezzul etmedim yillarca
Yikilmadim sevdaya sikilan uc kahpe kursunla dikenli telli omrumde
Ulan bu aska hangi yurek dayanir
Kolay mi kolundan tutup cekmesi gunesin geceyi
Kavusur mu iki aglamakla sevdalar
Ey Yuregi nasir tutmus gece
Ey yalnizliklar yalnizi sevdam
Ey dilime doladigim duam
Ey dudaklarimda sayikladigim ismin
Sana geliyorum sinirlar otesinden sinir otesi bir harekatla
Duslerimi calan sahte maviligini kandiran gece
Karanligina inat yuruyorum aydinliga
Bir bakrac umudun uzerine suruyorum hayallerimi
Adini aniyorum hatirima getirmeden geceyi
Kac kirik dus daha bolecek hayallerimi
Kac kacinci bilinmeyen karabasanlarla uyanacagim filizlenmeyen duslerimden
Kac cikmaz sokaga adimi verecekler daha
Mutluluklar katili adimi kac cikmaz sokaga daha verecekler
Gunes batinca asklarda batar oldu bu sokaklarda
Yillanmis sarap gibi buyutulen kaderin besiginde
Tukenmez denilen bir umuttu yasatilan en kotu sartlarda
Bir umuttu sevda sarap oyugu kuytularinda
Akinca birkac damla yas gozlerinden acitandi
Soylenemeyendi kizinca sevdigine
Bir dut yapragiydi tirtil icin ne ise dunya
Han bacalarinda iki damla baldiran zehri sevda dedigin senin
Iki damla yas bir cocugun gozlerinde
Gonul bahcelerinde irgat yuregim
Kaldirim taslari uzerime binlerce kez basilan
Bir kilometre tasi binlerce kez gecilen
Bir umit sevda dunya gozuyle son bir kez gorunen
Han bacalarinda iki damla baldiran zehri sevda dedigin senin
Tasini ayiklamak istediginde bir avuc kalan pirinc cuvali kadar geliyor daram
Yada fazla geliyor bu beden
Ya bir numara buyuk geliyor bu ruh bana
Yada bir numara kucuk bedenim
Daraltilanimda sakladim ben seni oysa, sikintilarimda
Gel deyislerimde hep gecenin ilerleyen saatlerinde
Yoklugunda sakladim ben seni senin olmayisinda
Bir mum alevinde sakladim gulumseyislerimi
Bir kelebegin kanadinda rengarenk sikintilarini
Oy daglari deviresi kara sevdam oy
Ceylanlarin kustugu kara pinarim oy
Hangi gecenin kuytusu bozdu tilsimini
Hangi ceviz agacinin dibinde yazildi destanin
Toprak altindan hic dogmamis bedenimin selamini getiren ruhum oy
Hangi gul bahcesinde tarumar edildi hayallerin senin
Ay isigi neden kusmus geceye
Nedir gecenin bu kasvetini kucaklayan kara
Sevdalara kusmusum yoklugunda senin
Oy yoklugunda buldugum seni sevda dedigin nedir
Han bacalarinda iki damla baldiran zehri sevda dedigin senin...


UMUT AK

Kurtaj ! :((

5 Ekim: Bugun var edildim. Buradayim. Varim. Muthis bir duygu bu. Var oldugumu henuz annem ve babam bilmiyor.

Bir elma cekirdeginden bile kucugum. Ama ne de olsa, ben benim. Varim ya! Bu bana yetiyor. Henuz bedenim belli belirsiz, yuzum yok ama, varligimi ve benligimi hissedebiliyorum. Bir kiz olacagim ve baharda cicekleri sevecegim.

19 Ekim: Biraz buyudum. Kimildamam mumkun degil. Annem henuz farkinda degil ama onun kaniyla besleniyorum. Kalbini dolasip gelen simsicak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kipirtilarini simdiden hissediyorum. Annem beni cok sevecek. Annem icin guzel bir surpriz olacagim.

23 Ekim: Hic goremedigim bir el agzimi bicimlendirmeye basladi. Dudaklarimda onun dokunusunu hissediyorum. Bu "el"in dokundugu yerler dudagim damagim oluyor. Dusunun bir yil sonra bu elin dokundugu yerde tebessumler acacak, gulecegim. Dudagimdan ve dilimden sozler dokulecek. Herhalde once "Anne!" diyecegim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konusacagim. Sana gulecegim. Kimilerine gore h�l� daha var degilmisim Nasil olur? Varim ve gulucukler sunacak dudaklarim da olmak uzere ya Hem sonra bir ekmek kirintisi ne kadar kucuk olursa olsun yine ekmektir. Oyle degil mi annecigim? Ah bir konusabilsem!

27 Ekim: Bugun pek mutluyum. icimde tatli bir kipirti basladi. Artik bir kalbim var. Kalbim atmaya basladi. Hayatim boyunca boyle atip duracak. Sevgilerle dolduracagim kalbimi. Tipki anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya basladigini bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?

2 Kasim: Her gun biraz daha buyuyorum. Kollarim ve bacaklarim da bicimlenmeye basladi. Hele bir buyusun kollarim bak nasil kucaklayacagim seni annecigim. su ayaklarim da tamamlansin da, beraber cicekli bahcemizde yururuz. Belki birlikte okula gideriz.

12 Kasim: Ah evet. Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve kucuk seyler. Aman Allah'im parmaklarim da cikmaya basladi. Bunlarla cicek toplayacagim, annemin elini tutacagim, kalem tutacagim. Belki de guzel bir siir yazacagim. Annecigim, orada misin? Ellerimi ellerinin arasina koymak icin sabirsizlaniyorum.

20 Kasim: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada oldugumu ogrendi.. Yasasin! Doktor teyze ozel bir cihazla gordu beni. Ultrason diyorlarmis. Resmimi bile cekti. Sevinmiyor musun annecigim? Seneye kalmaz kollarinin arasinda olacagim.

25 Kasim: Artik babam da burada oldugumu biliyor. Fakat henuz kiz oldugumun farkinda degiller. Onlara surpriz yapacagim..

10 Aralik: Bugun yuzum tamamlandi. Artik iki guzel gozum, bir kucuk burnum, dudaklarim ve yanagim var. Anneme benziyorum galiba.

13 Aralik: Artik cevreme bakabiliyorum. Etrafim cok karanlik ama olsun. Yine de mutluyum. Yasiyorum ve varim. Kisa bir sure sonra gun gokkusagini gorebilecegim, renkleri ve cicekleri taniyacagim. Ruyamda gordum. Dunyada gokkusagi diye bir sey varmis.. Onu cok merak ediyorum.. Annecigim, babacigim sizin yuzunuzu de gorecegim. Tanisacagiz. Mutlu olacagiz. Gulup eglenecegiz..

24 Aralik: Kulaklarim daha iyi duyuyor artik. Annecigim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atislarini da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile taniyabiliyorum. Sesin ne kadar tatli. Hic duymadigim bir sey bu. Guzel ve saglikli bir kiz olacagim. Kollarinda uyuyacagim, yuzune bakacagim, o tatli sesini dinleyecegim. Benim icin ninni de soyleyecek misin annecigim? Sen de beni ozluyorsundur mutlaka. Beni koklayacaksin.. Cok seveceksin, degil mi?

28 Aralik: Anne burada bir seyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakiyor boyle... Sen aci cekiyor gibisin. Kalp seslerin degisti... Sustun. Benimle niye konusmuyorsun anne? Anne... Anne... Annecigim. Yuzumde soguk bir sey hissediyorum. Bu hissettigim ne daha once hic bu duyguyu hissetmemistim kotuymus onun icin korudun her halde sen beni bu duygudan … Canim yaniyor anne… Anne, yuzumu parcaliyorlar... Anne bir seyler yap...Anne.... Kolumu cekiyorlar anne... Canim yaniyor anne... Anne...Ayaklarimi parcaliyor bu sey anne... Beni sana baglayan damari kopardilar anne... Anne kalbimi parcaliyorlar... Sen benim aci cekmeme musaade etmezdin… Anne beni senden ayirmalarina musaade etme Anne… Seni cok seviyorum Anne Annecigim... Anne... Anne...An...

Kurtajiniz tamamlandi hanimefendi. Gecmis olsun !..

ANAKIZ ( ALINTI ):cool:

Ayisigi

Ay isigi kutsal sevgilim
Fisiltilarin yumusak toprakta
Ayak izlerime doluyor
Sen de terkedip gitme
Sularla oynasmaya
Dogur beni isiginla
Lekeli yuzune
Bulasmis gibi yeni bir iz
Sarkimizi caliyor daglar
Haydi dans edelim ozlemle
Cakissin bedenlerimizdeki giz
Miril miril buyusun basaklar
Baris icinde cogalsin sevgimiz.

tarakci46... (alinti)

mektup...

en uygun bu alana olacagini dusundugum icin buraya ekledim...yanlis eklemis isem simdiden ozur dilerim...


Arasina binlerce kilometrelik yol girmis bir cok sehrin farkli iki huznunde yetistirdik biz seninle ask dedigimiz gozbebegini. Duygularimiz anlatirken sicak bir bardak cay icmeyi basardigimizi fark ettigimiz gun yirtip attik tek sahidini uslanmaz bir yuregin son kullanma tarihi gecmis bir pismanlik esliginde. Dudaklarimizdan dokulen sevgi sozcuklerinin yerini hasretin huznu almaya basladi zamanla. Calinmis notalari oldugumun da farkindayken ustelik eski bir sarkinin. Gonul defterim, her gecen gun bir sayfa ayira ayira sana o kadar buyudu ki, ben kucuk kaldim karsisinda. Sana anlatabilecegim en guzel hikayeydi kalem ile kagidin hikayesi. Yuregimden yuregine akanlar icin bulusturdum sevgilisi kalem ile kagidi.
Kimi sahibini bulmus, kimi ulasacagi kisiyi arayan mektuplarda sakli dusuncelerim simdi. Bedenin hapis oldugu bir dunyada ne kadar yasaniliyorsa o kadar yasiyorum senden uzak bu cografya icinde. Ve hatiralarim, ve dusuncelerim, ve sozlerim benimle beraber yasattiklarim, ve yaslandirdigim sadik dostlarim. Masamdaki bir resim kadar hareketsiz gercek ve ben bunun farkindayim. Oyle zor geliyor ki artik senin olmadigin yerde hayat denen bu gulu kurutmamak. Sessizce gozlerin icine bakarken icimde ki aciyi kalbime gomememenin acisini yasadim sensiz gecirdigim su zaman denen olgunun sinirlari icinde. Yasayabilme ihtimalinin en guclu nedeniydi uzaklarda bir yerde de olsa yasadigini ve en onemlisi beni yasattigini bilmek. Bu nedenledir ki yasatmayi bilmeyenler yasamayi da unuturlar. Seni hep bu animda yasattim ben duygularimin, isik ulkemin prensesi. Ertelenmis bir umudun sirtina yuklemisiz korkularimizi ve hasretimizi. Oyle korkmaya basladim ki sensiz kalmaktan uyanacagimda seni goremeyecegim diye uyumamaya basladim binlerce kilometrelik yol girmis bir cok sehrin farkli huzunlerinde. Soguk topraklarin sardigi bir bedeni hasretle kucaklamanin sehveti sardi hayat denen bir vucudun butun hucrelerini. Yagan her yagmurun bin kez islattigi gozlerim yasi kurumadan dusuncelere daldi bir anda. Islakligin yuzume vurdugu hafif serinlik kendine getirse de hayalini kurmanin acisi buktu kalemi kirilmis siirlerimin belini. Caresiz aglamanin yagmura isyan etmek olacagini bile bile, hickira hickira agladi gozlerim gozlerine. Her geceyi sabaha teslim ederken gozlerin dustu aklima. Birde sen. Ah bir tek sen. Ya olursem…ya olunce sevemesem seni…
Seninle olmanin bedelinin seninle yasamak oldugunu bilmek verdi senin hasretini tasiyacak yuregi bana. Ve sahte ellerin, kiralik kalemlerine emanet edilmedi siirlerimiz. Seni ne kadar ozledigimi seni bende ne kadar yasattigimi cok iyi bildigini bilerek, kelimelerin duygulari anlatmakta yetersiz kaldigi yerde bir siir yazin diyen bir buyugumun sozu geldi aklima. Ve en bastada dedigim gibi sirf senin icin…sirf benim icin…ikimiz icin bulusturdum sevgilisi kalem ile kagidi….

sultanahmette kildigim namaz
ayasofyada isyanim
misir carsisinda kekik kokusu gibiisn
rumelinde gitar telidir sesin
ve sonmeyecek gunes gozlerindeki ates
topkapi trafigi gibi bitmez cilenle
orucumu dolmuslarda actigim ramazan aksamlari gibisin
sen Istanbul gibisin bi’tanem
gozlerin Istanbul gibi…

Umut AK (sessiz_kalem)

gidemezsin sevdigim

gidemezsin sevdigim
kalbinde tasidigin sevdam un ufak olmadan
akreple yelkovan tamamlamadan izdivacini
Firat’in suyu kesilmeden
Dicle kan kopurmeden
gidemezsin....

gidemezsin sevdigim
collere dusurmeden mecnunu
bitmeden caldigi turku sevda sazinin
yasanmamis bunca yil varken
bir aksam gunesi gibi daglarin ardinda
gidemezsin...

gidemezsin sevdigim
kirk dugum atmadan kirk koyunun yununden yapilmis kirk ipe
kirik bir kalbe yazmadan adini kirik bir kalemle
silinmeden gozyasin daha
bir serce gibi aglamadan
kurumadan toprakta yasin
usumeden daha cehennem kadar kor alevlerde
sirtini sivazlamadan sevdanin
bir kirlangic gibi
gidemezsin...

gidemezsin sevdigim
yasadigin yetmeden beni
ruyalarinda gormeden
sessizce cikip gidemezsin
hani sorarsa gece
hani ozlerse seni
hani safak turkusunu yazdigin gece seni ozlerse
hani dilin dolanirsa dilime
isik ulkesinin prensesi
bir sevda yanginini sondurmeden
gidemezsin...


Umut AK

kursun siksan gecmez geceden

Kursun yagiyor geceye
Siren sesleri dort yanda
Ellerimde kelepceler
Telsiz anonslarinda geciyorum
Kursun yagiyor geceye
Hani sanki kaybolmusum karanligin icinde
Kursun yagiyor geceye
Olmusum sanki
yagmalarda geceler
bir hayat yagmada
bitmiyor sikintim hic
polisler dort yanda
kursun yagiyor geceye
hani dedigin gibi ustadim
boyle bir gece
' alti okka koymaz adama olum'
mor daglarin yamaclarinda kurulan
mor hayaller koymaz adama
kusun yagiyor geceye
asacaklar beni bir bulsalar
sucum buyuk sevdalanmisim
acim buyuk
derdim buyuk asacaklar beni bir bulsalar
bir pusu gecede
bir kahpelik kokusu
bir yangin var yuregimde anne
bir yangin var icimde
kursun yagiyor geceye
geceler yagmada
kursun yagiyor ustadim
hani dedigin gibi
olum koymaz sevdaliya
kursun yagiyor baba
geceler yagmada
puslu bir Alanya gecesinden bakiyorum simdi hayat
ask dedigin senin tek heceli kelimeden
dedigin gibi hani ustadim
tipki dedigin gibi
puslu bir gece
'kursun siksan gecmez geceden'...


Umut AK

Simdiki Zaman Cekiminde Bir Mahkuma Mektup - Bedirhan GOKCE



Simdiki Zaman Cekiminde Bir Mahkuma Mektup

Sana bu mektubu bir gece yarisinda yaziyorum
azatligin zirvesinde sohbete dalmis yildizlar
zuhre bir sarki tutturmus babilden kalan
zavalli dunya habersiz, zavalli dunya sagir
bir Harutla Marut birde ben dinliyorum
Derken kayip gidiyor yildizlardan birisi
Bir intikam fisegi gibi saplaniyor karanligin karnina
Senin namina yildizlari kiskaniyorum
Kimbilir kac isik yili uzakta ofkeyle kollarini cemriyor yalanci fecir
imanim gibi biliyorum vakit asilmak vaktidir
ve taksim gazinolarinda trahomlu sairler
misra ariyorlar masalarin altinda
kanini iciyorlar bilmeden cennet atlarinin
ben yurdumun en sert tutununden bir sigara yakiyorum
dumani cigerlerime degil iliklerime cekiyorum
ne kadar urkek ceylan varsa asya collerinde
domanic yaylasinda ne kadar dizginsiz at
basliyorlar kilcal damarlarimda kosmaya
sicak soluklari yalarken anlimi toynaklarini hissediyorum alyuvarlarimda

sana bu mektubu evimin balkonundan yaziyorum
sag elimi koyuyorum tam yuregimin ustune
cankaya yokusunda soyledigimiz marsi duyuyorum
ulu kayalar parcalaniyor beynimin bir yerine
bir yerinde demirden daglar eriyor
atlas yelkenli gemileri unutmus bir kac levent
viski kokulu bulvarlarda yavas yavas oluyor
istedigin o seccadeyi hemen gonderiyorum
ustunde kabe resmi ve anamin dulari var
ve bildigin sebeplerden ben gelemiyorum
yine biliyorsun ki sevmedim Senden baskasini
basi dumanli daglari dolunayi ufuklari
birde cankaya yokusunda soyledigimiz marsi
once Allah sonra genlerim sahit sevgimi
ucbinyil sonra dogacak torunuma yolluyorum
trahomlu sairler dogruluyorlar masalarin altindan
parmaklari fahiselerin karanlik saclarinda
benim kalemimden kan degil sut damliyor
geceler boyu boyle gelecegi emziriyorum
Kahrolayim sevmedim senden baskasini
Birde seni cok seviyorum


Dilaver Cebeci

Simdiki Zaman Cekiminde Bir Mahkuma Mektup - Bedirhan GOKCE.Mp3

eski insan inceligi..

Kanuni Sultan Suleyman bir gun Topkapi'nin bahcesini dolasirken karincalarin bir agaci yedigini gorur. Durumu devrin Seyhulisl***** su sekilde sorar:



"Dirahta ger ziyan etse karinca
Zarar var midir ani kirinca"
muhibbi
( dirah: bahce, Ger: agac demek)

seyhulislam su sekilde cevap verir:

"Yarin Hak divanina varinca
Suleyman'dan hesap sorar karinca"
Seyhulislam Ebu Suud

benim cok hosuma giden bir hadisedir. umarim sizler de begenirsiniz..