30 Mayıs 2007 Çarşamba

Sabah olmuyor

SABAH OLMUYOR

Hecelerden iki hece
Gecelerden bin gece
Söylüyorum kendime yatınca
Süzgün başımı yastığıma koyunca
Sabahlara dek geceler boyunca
Gündüzün karanlığı gecenin aydınlığıyla buluştuğu an
Bir haykırış bir yalvarış alır beni sana doğru
Duygularım asi olur benliğime böyle bir zamanda
Gözyaşlarım bir yanda kederlerim öbür yanda
Özlemin artar zaman geçtikçe
Saatin ibresi aşağı doğru indikçe
Derin bir of çekip içimi çektikçe
Hasretin ruhumu acıtır gittikçe
Sabahlara kadar seni düşündüğüm sensiz gecelerde
Bakıyorum kendime, neredeydim, şimdi nerelerde?
Sensiz geçen ömrüme yazık günlerce
Keşke sensizliğe yakalanmış olsaydım daha evvelce
Düşlerle gerçeklerin karıştığı bir zaman
Seni hayal vaktidir, doyasıya o an
Hayallerde sana bakmanın tadı başkadır
Aradığım huzur seninle olan aşktadır
Bu gece kalbimi şöyle bir yokladım gene
Sevgisi sana ne kadarmış diye
Ellerim şöyle bir sıvazladı baktı
İçimdeki ateşin ellerimi yaktı
Bir fırtına öncesi sessizlik gibi
Düşlerim seni gönül bahçemde
En güzel çiçeğim sen oldun her zaman
Ölümden korkman o kadar senin solacağın andan
Gecelerde tek tesellim isminin heceleri oluyor
O iki hece beni benden alıyor
Söyledikçe kolların sanki beni sarıyor
Gözlerim karanlığa bakıp hep seni arıyor
Olmayacak bir duamı seni istemek bilmiyorum
Her taraf sen oldun başka şey görmüyorum
Yalnız kaldığım zamanlar kendime soruyorum
Cevap hep aynı, seni çok seviyorum
Sana olan aşkımı yazmak isterdim
Gökteki aya güneşe, yerdeki suya ateşe
Sana olan aşkımı haykırmak isterdim
Yerden göklere yüreğimden sana doğru
Bir fısıltı gelirse sana uzaklardan
Bil ki o kalbimin sesidir
Bir damla düşerse saçlarına bulutlardan
Bil ki o gözlerimden süzülendir
Gülüşüme bakıpta beni sanma bahtiyar
Her attığım kahkahada binlerce gözyaşı var
Gel sarıl bana beni kollarınla sar
Şu ağlayan yüreğime gelsin artık bahar
Üzme bu kalbi al senin olsun
Sadece senin sevginle dolsun
Eğer ki bu kalbe hayır dersen
O gün onun son yaşadığı gün olsun
Kuruyan güller gibi içimde solsun
Anla sevgilim yerin hiç dolmuyor
Benim için sensiz sabah olmuyor

Mavi forum

Aşk....

Aşk
Yaşanması gereken bir duygu
Dağıtır
Ne mantık kalır, ne uyku
Ağlatır
Ne umut kalır, ne gözyaşı
Sızlatır
Ne hayal kalır, ne umutlar
Sonra dersin
Elveda mutluluklar………………..

AŞK NEDİR?

Aşk nedir? Derlerse, Aşkı kalbim iyi tanır
Aşkı bilmeyenlerde Aşkı yaşıyorum sanır
Çıldırmakla, var olmak arasında bir sınır
Ve yine bu gece gözyaşlarım 1 ben 0


AŞK ŞARABI

Aşk şarabı hoşmuş derler
Bunu diyen içmiş mi ki?
Aşksız gönül boşmuş derler
Bunu bilen görmüş mü ki?

Aşkın adı nerde saklı?
Kim bulmuş, kim aramış?
Aşkın tadı nerde farklı?
Kim dokunup, kim tatmış?

Aşkı aşıktan sorarlar
Bunu soran kendinde mi?
Öyle böyle atarlar
Be hey aşkı bildinde mi?

Aşkı aşkla ararlar
Aşk kırmızı bir gülde mi?
Aşkı şevkle sararlar
Aşk yaralı gönülde mi?

Ne seni aşar ne beni
Aşk karşılıklı yürekte mi?
Ne beni bozar ne seni
Aşk bir iyi dilekte mi?

Aşk karşılıklı sözlerde
Mısraları biçen anlar
Aşk karşılıklı gözlerde
Aşk şarabı içen anlar…..

Mavi forum

Bir seven birde sevilen...

Yine savruldum bugün, gerçekten hayale düşercesine
Yine anlam aradım, şu hayat bilmecesine
Neler var ki hayatta? Neler var ki hakikatta?
Görmek istediğim güzellikler belkide tabiatta

Gerçekler benden kaçıyor, ben yalanlardan
Bir ben mi kaldım? Soyu tükenmiş olanlardan
Nerede benim Dünyam? Bilsem ne kadar uzaklıkta?
Bir biçare yürek ki, bilinmez tutsaklıkta

Yüreğimde bir iz var, gözyaşlarımın bıraktığı bir iz
Bir ırmakta bir damlayım ama kayıplarda deniz
Bilinmeyen bir yolda bilmediğim bir yere varıyorum
O yok belkide, ben hala onu arıyorum

Gözlerimin önünden geçerken Aşk-ı zaman
Her şey oymuş gibi bakıyor bir an
Aynaya baksam kendim bile yabancı
Niye, neden? Kat kat acı üstüne acı

Şu an yaşadığım hayat sanki bana bir azap
Damarlarımda dolaşan kan değil sanki kezzap
Kaç insan bilir ki? Kaç insan anlar acının tadından?
Ölenlere sorabilsek, nasıl acı duydular? Azrail’in kanadından

Söylemesi kolaydır dile, gelde dayan
Bu bir kabus olsa, bilde uyan
Sanki görünmez bir el boğazımı sıkıyor
Bir ruh var ki, artık hayattan bıkıyor

Bedenime hapsedilmiş ruhuma dünya dar geliyor
Yaşadığım her an, içimden bir şey kopup gidiyor
Ve aynı anlamı arıyorum, anlamı nedir gerçeğin?
Ve gerçekten sonra, beklenen güzel geleceğin

Etrafa bir bakıyorum, insanlara baktığım anda
Zaman mekan dışı boyut, ben boyut dışı zamanda
Bilsem, umutlarla gelecek ne zamanda kesişir?
Bilsem, akrep ile yelkovan ne zamanda sevişir?

Ben idamlığım, suçsuzluğum affedilmez benim
Neler yapsamda sevgim hissedilmez benim
Acılar koleksyonuma yine onsuzluğu ekledim
Gözyaşlarımı sayarken yine boşuna bekledim

Beni geçtim, her hücrem bile nasıl istemişti onu
Derler inanmazdım, bir başı vardır birde sonu
Ama kanayan yüreğe nasıl laf dinleteyim?
İlacı varken, neden onu inleteyim?

Aşka sebep olan ayrılığı sevse bile
Unut demek hep kolaydır dile
Onuda çok görmeyin, hayatta tek zevkim var
Herkes sevgiden bahseder, böyle seven kim var?

Bir yar sevdim ki cahil ve aşırı nazlı
Aşktan yana acı görmek hep gönlümün faslı
Yürekten selam gider, belki onu duyar diye
Sevgi gurura galip gelip, belki son kez arar diye

Her yerde o var, gözlerim görmez ki baktığını
Yar yine acı verir, bile bile yaktığını
Ne denir ki bilemem? Gurur aşktandamı tatlı?
Böyle bir aşkı nasıl kıyıpta attı?

Yazsam acım artıyor, yazmasam gönül çağlıyor
Kederler yüreği kor ateşle dağlıyor
Yar beni bırak kendinden bile kaçmak ister
Gönlümde böyle açmışken, nedense hep solmak ister

Sevgi böyledir işte, yürek yanarsa göz durmaz
Sevgi böyledir işte, hasret sararsa söz durmaz
Bu yolda sevdikçe, nedense sevilmek zorlaşır
Duyulan acıyı vücudun her hücresi paylaşır

Ben onu gördüm, ilk görüşte sevdim
Sonra beraber olduk, tüm kalbimi verdim
Şimdi böyle oldu diye, dünyanın mı anasını satayım?
Onu gördüler diye suçu gözlerime mi atayım?

Anlayamam, anlayamam ki bu yoldan nasıl dönülüyor?
Öyle bir hal ki ne yaşanılıyor, ne ölünüyor
Gelseydin, istersen seviyorum deyip avut beni
Unutarak öldüreceğine, öldürdükten sonra unut beni

Ne yana baksam, her yönden bakıyorsun
Yaktığın ateşe birde odun atıyorsun
Takatim kalmıyor hayaline bile bakmaya
Oysa sen devam ediyorsun yakmaya

Kalbimi şöyle bir yokladım yine
Sevgisi sana ne kadarmış diye
Ellerim şöyle bir sıvazladı baktı
İçimdeki ateşim ellerimi yaktı

Bendeki saçından çekerim kokunu içime
Bu yaşananlar Gülüm çok gidiyor gücüme
Bana sorarlar, sen nasıl yazıyorsun o şiirleri, nasıl?
Yazdırana sorun diyorum, o biliyordur asıl

Olmayacak bir duamı seni istemek bilmiyorum
Her taraf sen oldun, başka bir şey görmüyorum
Etrafa bir bakıyorum, sen her yerdesin Aşkım
Hayalinden bıktım artık, sen nerdesin Aşkım?

Yaralıyor, acıtıyor içimi böyle olunca sevda
Küçülüyor, küçülüyor elimde eriyor dünya
Zaman zaman içinde geçmiyor saatlerim
Sevda sevda içinde bitmiyor hasretim

Geceler uzarda uzar, sükut kaplar her yandan
Sensizlik zehirli bir hançer saplar her andan
Yüreğime sorsan geçen her saniye sanki asırdı
Sanki böyle sürüp gidecek bir sırdı

Aynı, aynı şey hep beni ölümden caydıran
Sen duyamasanda hep sana doğru haykıran
Geçmiş gibi gelen zamanları hep o saydı
Ben olmazdım şimdi eğer ki o olmasaydı

Sevilen anlamazsa sevenin halimden
Aşkın sonu olur sevilen elinden
İstersen gelipte bakma halime
Sanma ki zaman kilit vurur dilime

Güldüğüme bakıpta beni sanma bahtiyar
Attığım her kahkahada binlerce gözyaşı var
Sensizlik çıkamayacağım kadar dik bir yokuş
Al canımı, ver sevgini, işte sana değiş-tokuş

Hiç mi kesişmeyecek yollarımız bir gün?
Hiç mi kavuşmayacak kollarımız bir gün?
Ne kadarda girmişsin kalbime, en derine
Sen söyle, ne koyayım ki ben senin yerine?

Yine acılardan yaptın beni bir garip deli
Nedense bana çok ödettin bu bedeli
Haberin yokmu ki? Yüreğimdeki yangından
İçimi nasıl kanattın? Bilir misin ardından?

Her gecenin sabahında
Her gündüzün akşamında
Çektiğim her zaman değişmeyen çile
Nasıl anlatayım? Tarifini yapamam bile

Kimse bilmez geceleri yüreğimden ağlarım
Gündüz olur yaramı kor ateşle dağlarım
Geceler sana kısa, gel birde bana sor
Sevmek zorların zoru, sensizlik ondanda zor

Seni sevdim hep, hep hayra yordum
Seni sevdim sanki yeniden doğdum
Sevmek yeniden doğmaksa, bu seven ölür mü?
Unutmak kolay olsa, gözden yaş dökülür mü?

Birgün unut onu dedi bana bir cahil
Sen söyle, dalgasız olur mu sahil?
Ben istesem bile kalbim unutmaz
Onu senden başka hiç, hiçbirşey avutmaz

Sensizliği yaşarken gözyaşlarımı zaman bölüyor
Bu seven her an yaşayıp her an ölüyor
Sensiz gündüzler bile zifiri bir karanlık
Güneş bir an gözükür o da bir anlık

Karanlıklar kucaklar sessizliğimi
Bir türlü yenemem sensizliğimi
Çektiğim acılar katlanılır gibi değil
Nasıl anlatsın ki bunu sana bu sefil?

Bazen rüyamda bir silah verirler elime
Acıdan kurtulmak için koşarak giderim ölüme
Ama gerçekte benim için sen varsın
İplik kadar olsada yine hayata bağlarsın

Gün olur sensizlik acı verir her yerde
Alır beni bırakır, bir dertten başka derde
Gün gelir gördüklerim yalnız hayal yalnız serap
Acılar kat kat ve her taraftan ıstırap

Sensizlikten döner, dönerde duramaz başım
Dört duvar ve kalemim her gece arkadaşım
Sensizlikten her gece bana miras kalan
Şu dünya benim için bir hiçbir yalan

Yaşadıklarımı bilip neye mal oldu düşünsen
Seninde birkaç damla yaş gelirdi gözünden
Artık çektiğim acılara pek dayanılmaz
Belkide son sefer uyku ölümdür, uyanılmaz

Yaşadığım her an zaten bana ölüm gibi
Bilirim olamazsın benim Gülüm gibi
Bu aşkın sonu belkide bir parça bez kefen
İnan canım çözüm bulamaz buna fen

Geçip gittim şu hayatta, bilir misin nelerden?
Geriye dönüp baksam ne acı günlerden
Sen bazen gökte ulaşılamayan bir yıldız
Ben yine nedensizce sebepsizce yalnız

Gücüm yettiğince göğe doğru bağırsam
Sesimi duyurabilsem seni bana çağırsam
Anlar mısın sevdiğimi? İçten gelen sesten
Her alışverişinde seni sayıklayan nefesten

Dua ettim yine yaradanın huzurunda secdeye vardım
Seni istedim yaratandan, senin için yalvardım
Yine seni düşündüm sabahlara kadar
Senli gün varsa, ne kadar var?

Seni isteyen kalbim sence suç mu işliyor?
Sanki onu kör sırtlanlar dişliyor
Bensiz geçen günler yanına kar mı?
Kimi böyle benim gibi seven var mı?

Sensiz bir dünyayı kalbim nasıl alacak?
Böyle giderse anasını satacak
Şahit oldum yüreğimin isyanına
Çaresizlik hayret ediyor feryadına

Seven kalbim senin için inlerken
Çektiklerimi bir ALLAH biliyor birde ben
Bana doğru kalbinde barikatlar kurma
Böyle yapacaksan öldür hiç durma

Senin kalbin sevmeye tenezzül mi etmiyor?
Bu ne saçmalık böyle acılarım gitmiyor
Ben senin için geçmişte kalan biri miyim?
Bilmiyorum artık ölü müyüm? Diri miyim?

Ne olurdu yaşamasaydım böyle bir gün böyle bir an
Tarihten kopup gitseydi böyle acı veren bir zaman
Bunlarımı hak ettim? Bunlar nasıl geldi başıma?
Gemi yüzerdi bu gece, koysan eğer gözyaşıma

Doktora yaptırdın bana bu gece, ağlamak üzerine
Yüz üzerinden bin aldın, yüreği dağlamak üzerine
Rengi bile gitti, soldu derimin
Sonu yok mu acaba? Bu acı kaderimin

Bu kaderle yaşadığım şu dünyayı silebilsem
Böyle yaşayacaksam eğer keşke ölebilsem
Suçsuz seven kalpte büyük bir kırık
Viran olmuş bit umut dünyası yıkık

Bu durum artık bitiriyor beni
Zaman an an eritip yitiriyor beni
Yaktın artık, bilsen öyle bir yerden vurdun
Hedefi buldun, tam onikiden tutturdun

Hiç düşünmedin, ben bu acıları nasıl çekerim?
Böyle istersen eğer, boynumu büküp giderim
Sen bilemezsin, yaşananlar bana ölümden de beter
İp elinde, daha çok sık boğazımı, ben demem yeter

Senin için kolaysa eğer, unut beni öldür gitsin
Yakarken hiç düşünmedin, hiç olmazsa söndür gitsin
İstersen vur kalbime bir hançer sapla, orda kalsın
Ama dikkat et, çünkü içinde sende varsın

Bir aşk var sana, bir aşk sana özümden
Birazcık anlasan ne olurdu ki sözümden
Çekilmez çilede hasret üstüne hasret
Yarım olamam ki, gönlüm bütüne hasret

Bende bu aşk varken, bu zaman söndürür beni
Bende bu aşk varken, yaşatmazda an an öldürür beni
Bazen her şey yabancı, bazen hayal gibi her şey
Eğer ki yaşamak buysa, acaba ölüm nasıl bir şey?

Bu gecede yaşanan her an öyle bir anki
Döner başım, yer altımdan kayar sanki
Anlamsız her şey, sanki büyük bir boşluk
Hissettiğim şu an bir garip sarhoşluk

Bu gecede sanki durmuş, dönmüyor dünya
Yaşadıklarım ne bir gerçek, ne bir rüya
Vakit azalıyor, elimden gelmiyor hiç birşey
Yok olsa ne fark eder ki? Benim için her bir şey

Hayat bana küs, ben hayata dargın
Bir kalp var ki, uçan kuşa bile kırgın
Bu nedir böyle bana dar gelen?
Elde değildir ki içerden gelen

Yarı dalgalı olmamalı deniz, ya durmalı, ya kudurmalı
Yarı sevdalı olmamalı insan, ya sevmeli, ya unutmalı
Ben umutsuz sevginin çaresizce seveni
Sen anlamadığın sevginin doyasıya sevileni

Kimin acısı acı ki? Benim acım yanında
Acıyı hisseden var mı? Kalbinde ve kanında
Nasılda acı veriyor, nasılda sıkıyor günler
Nedense burada hep, açmadan soluyor güller

Ortada bir dert var, oturupta kim dinler?
Bir yarın vardı ama, geçti mi ki dünler?
Günlerdir ne bir sevgili sesi var yankılanan
Ne de sevdiğine dair bir his var algılanan

Ayrı kalmak üzer kalbi, sevginin başladığı yerde
Bir garip hüzün sarar kalbi, yar devadır bu derde
Hiçbirşey koymuyor onu görememek kadar
Bilmez mi ki kalbim nasıl yanar?

Vücudumda kalbimdir aşkımın anıldığı yer
Gelecek diye beklenir, mantığın yanıldığı yer
Nasıl acıtır yüreği? Bilir misin ayrılık nöbeti?
Tüm bunları yaptıran, belkide aşkın sebebi

Sen benim gülümsün, sana hemen solmak yakışmaz
O güzel ruhun gülüm, hiç mi sevgiyle barışmaz
Sevgiye sarılmayı dene, istersen son çare diye
Benim gibi sevmendi beni, vereceğin en güzel hediye

Yine mi boşluktasın? En çok budur ürktüğüm
Yine mi var yoksa? Açılmaz bir kördüğüm
Neyse derdin beni unutturacak kadar çoksa?
Kendini yerime koy ve sensizliği çek kolaysa

Seni çok sevmeseydim, bu kadar çok özlemezdim
Mutluluğun için yollarını gözlemezdim
Sen bilmesende ben seninleyim her an
Sil gözyaşlarını ve mutlu günlere inan

Çölde akan su gibi yüreğime akardın
Bir damla suyu bırak çöllere hasret bıraktın
Verebilecek bir elin, elime var mı ki?
İşçimdeki fırtınayı anlatacak, bir kelime var mı ki?

Kaldırmıyor artık bu yaşadıklarımı mantığım
Hayatın tarifi vardı, hayat diye sandığım
Gözlerimin okları bir noktaya, tam isabet
Hayat nefes alıp vermek ve kalp atışından mı ibaret?

Umut ipliği artık her gün inceden ince
Bir acı görünür yüreğimde, küllerini deşince
Artık duyduğum bir başka hüzün
Ne gecenin tadı var ne gündüzün

Uzun zamandır zaten gündüzlere küsüm
Yüzümde ne bir gülüş var ne bir tebessüm
Bir bakış var gözlerimde, gözyaşsız ağlayan
Dışarıdan sakin görünür, içinden çağlayan

Ve ümit, benim için tükenen bir olgu
Gecelerde gözlerim dolu dolu
İşte yüreğimin acıları seslenişi
Kaybolan zamanlarda ümitlerin tükenişi

Ümitler artık ümitlerin döküldüğü nehirde
O nehir sanki bilinmez bir şehirde
O şehirde günler yağmurlu aylar susuz
Ve artık sabahı aranan geceler uykusuz

İnsanlar kış uykusu uyurken, ben geceleri bekliyorum
Elimde değil derdime dert ekliyorum
Elimde olsada şu dünyayı silebilsem
Böyle olsada izin çıksada gidebilsem

Ben mi bu dünyaya ait değilim? Bu dünyamı bana?
Senden başka kim verebilir ki? Rüyamı bana
Fakat ne kabul oluyor ettiğim dualar
Nede gerçek oluyor gördüğüm rüyalar

Yine berbat bu gece, viran olmuş derbederim
Bedenimi bulsam ruhumu kaybederim
Nerede, nerede o hasret kaldığım yarin yüzü?
Ben ağlıyorum bari sen ağlama gökyüzü

Aylardan benim için gözyaşı dökme ayı
Dışarıda yağan yağmur gibi, ezberledim ağlamayı
Bazı geceler yağmurla yarış eder gözyaşlarım
Bu halimden kim anlar? Nerede kader arkadaşlarım?

Kimi zaman tesellidir ağlamak
İnanmazsan ağla bak
Bazı şeyleri sadece gözyaşları anlatır
Anlatamaz ki onları hiçbir satır

Bırak yüreğim, feryatların nereye giderse gitsin
Seni çok sevdiğimi cümle alem işitsin
Mecnunun leylası varmış, çok güzelmiş derler
Seni görmediler ki, görseler kafayı yerler

Gecenin geç saatlerinde bakışlar anlamını yitirir
Sabaha varana dek hasretin beni bitirir
Olmuyor işte yüreğim, sen ne edersen et
Kader artık ver ecele bir bilet

Güzel yüzüne hasret kaldığım, nerdesin?
Biliyorum, baktığım değil daldığım yerdesin
Yalnızlık ALLAH’a mahsus ve ben hala sensizim
Artık her şey tamam sanki, sanki ben bitmişim

Öyle birini sevdim ki, çok güzel birisi
Beni ağlatan iki şeyden birisi
Ne yaparsam yapayım aynı dertler varlar
Senin gözünle bakar oldu duvarlar

Seni nasıl sevdiğimi bir gün anlarsan eğer
Anlayacaksın ki, aşkın tarifi yapılamazmış meğer
Niye böyle yaktın gittin, bilemem ki
Seni seven kalbime sevme diyemem ki

Canımı bile verirdim isteseydin yeter ki
Sensizliği sorma oysa öyle beter ki
Ve sen artık benim kalp sızım oldun
Hani seviyordun, şimdi kalpsiz mi oldun?

Herkes uyurken seni düşünmek bir başka
Uykusuz gece acı veriyor aşka
Yine bu gece uzun olacak nöbet
Yine sensiz yıldızlarla muhabbet

Bir zamanlar bende hayat dolu idim
Her şey bitti sanki pek kalmadı ümidim
Hep dertle acıyla geçer günler
Yoksa yarınlarda mı kaldı dünler?

Sensizlik öldürmeyen ne tuhaf bir katil
Acaba yok mu bunda? Sadece bir gün tatil
Bir gün ruhumu başıboş gezerken görürsen
Yolunu kaybetmez eğer yanında yürürsen

Sensizken acaba kendimi nasıl avutsam?
Acıdan kurtulmak için, kendimi mi unutsam?
Bir bilsen ne kadar çok özlüyorum seni
Seni olmasa bile, görebilsem gölgeni

Nasıl kıyıp gittin böyle bir aşka?
Seven olur mu böyle benden başka?
Artık geldiğim yollarda çok uzaksın, uzak
Ve bu yollarda önümde pek çok tuzak

Düşünsen anlardın, nedir bu yaptıklarım nedir?
Maksat kavuşmaktı, gerisi hep bahanedir
Sana olan uzaklık artık bir ömür mü?
Bunca şeyden sonra böyle aşktan dönülür mü?

Artık çekemez oldum, ALLAH’ın verdiği emaneti
Beni benden bezdirdi, hayatın ihaneti
Sevgimi haykırdım yazdığım her satırla sana
O güzel günlerimizi düşünde hatırlasana

Mutluluğunu görmek tüm dertlerimi alırdı
Düşüncelerden ziyade ruhum sende kalırdı
Dudaklarım hep sevdiğimin ismini hecele
Böyle giderse çok kalmamıştır ecele

Senin için her gece doğmak için ölürüm
Yine her sabah kendi cesedimi görürüm
Bela değilsin ama nasıl geldin başıma?
Değmez misin acaba? Tek bir gözyaşıma

Ne kadar kötüyüm, sen gittin gideli
Dünya eder mi ki saçının bir teli?
Gördüğüm rüyanın acaba nasıl bir tabiri var?
Yardım et Yarab, içimde ölen biri var

Öyle bir sen var ki, zehir katmış ilaca?
Çektirdiği acılara değer mi acaba?
Anlamanı isterdim, bildiğin aşkın hatırına
Ruhunu yazmanı isterdim her sevgi satırına

Yorgunluktan bitabım, uyuyamam ya, ona şaşarım
Geceler aynı geceler ve ben yine seni yaşarım
Al demiştim kalbimi, istersen ortasına hançer indir
Sevgiye cesaretin yoksa acılarımı dindir

Çıldırmak işten bile değil, seni sensiz düşünürken
Benim olmadığını bilirim, hayalin bana görünürken
Herkes ararken bu sevgiden kaçış niye?
Ayrılığın kapısını bu umarsızca açış niye?

Sen misin her gece rüyalarıma giren?
Yoksa ben miyim seni rüyalarımda gören?
Yine acı duydum seni rüyamda görünce
Gözlerimden akan yaş, dudaklarımı öpünce

Rüyalarda seninleymişim oh ne ala, oh ne ala
Fakat gerçekte iken sen yoksun hala
Neden hep ateş düştüğü yeri yakıyor
Gözlerim derde derman diye bakıyor

Sen bilirsin isteme, istediğin kadar dayat
O kadar güzel değildir bence bensizken hayat
Ekle benim ömrümden, istersen uzat ömrünü
Sensiz her günüm, sanki ömrümün son günü

Sensizlik tarifsiz bir ölüm
Tanımını yapabilir misin gülüm?
Hayallerde gelirim, sen gerçekte bilmesende
Bu hal sürüp gider, sen sevgi vermesende

Sevmek hayattaki en güzel kavram
Sevilmek olmazsa nerede kaldı anlam?
Ben senin o eşsiz güzelliğinin hastasıyım
Belkide yüzyılın en büyük hatasıyım

Beni benden al desem zaten sendeyim
Farkında olmasanda ben hep senleyim
Ne kadar acı veriyor, dalıp dalıp gitmek
Var mıydı böyle? Her şeyi yıkıp gitmek?

Sana tüm yazdıklarım içimden geldiği gibi
Ne yaparsan yap, içinden geldiği gibi
Sevmenin anlamını, seni sevmekle anladım
Seni kalbime tekrar tekrar sapladım

Sensiz gecelerde arkadaş sırdaş duvarlardır
Sana vuslat, çok mu uzak diyarlardır?
Yeni bir gün başladı saat yedide çaldı
Varsa eğer acaba vuslata ne kadar kaldı?

ALLAH’a bir can borcum var, onuda sen alma
Artık gerçek sevgi nedir anla
Ben seninleyim her an
Yalnız değilsin hiçbir zaman

Hangi erkek yapar? Bu yaptıklarımı sana
Seviyorum diyen varsa, etrafına bir baksana
Kalp hisseder, dudaklar heceler, eller yazar
Sevmeye başlar mısın? İstersen azar azar

Sanki seni sevmek suç benim için
Senden başka kızlar hiç benim için
İster benimle ol, ister benimle olma
Ne diyeyim Gülüm, sen hiçbir zaman solma

Her şey olsa bir şey yok sevdiğim
Herkes olsa bir sen yok sevgilim
Sevmek aşkın sebebi mi?
Sensizlik sence ebedi mi?

Gün gelir zaman olur kaderler gelir hizaya
Hizanın olmadığı yerde yürekler gelir ezaya
Ne gerek var ki aşkı tarife?
İnsanlar başlamışlar aşkı tahrife

Sevmenin tarifi nedir? Sevmek neyin nesi?
Merak edersen dinle bak, sevmek kalbimin sesi
Sevmenin derinliklerinde aşkı nice incelerim
Bunlar benim sana ait gecelerim

Uyku uğramaz oldu başımla küstü yastık
Ne gecenin tadı var, ne gündüzün artık
Sadece bir gece beni düşünerek sabahla
Sensiz gecelerde neler çektiğimi anla

Umutlar toprağa karışır acı gecelerin deminde
İnsan genede umut arar gelecek kaderinde
Şu kaderden istediğim sadece bir istektir
Şu kadere bak benim çarem sadece tektir

Senin için daha ne yapayım? İnan ki bilemiyorum
Sevdim işte seni bir türlü silemiyorum
Sende benim için çarşıda sevgi var mı? Aldırayım
Benim olman için gökten kırmızı kar mı yağdırayım

Yaram ne kadar kanasada, artık yaramı dağlamayacağım
Söz verdim kendime artık senin için ağlamayacağım
Sana ne derler bilmiyorum o sözlere sakın kanma
Bu kadar çok sevilsende, vazgeçilmezsin sanma

Görsen, görsen sanki ben bir ölüyüm

Kara sevdanın yükünü artık taşıyamam

Güzeller güzeli senin için ölürdüm

Ama artık senin için yaşayamam……..

Mavi forum

Enİs Batur

ENİS BATUR

ARS


Bana aktarılan doğruysa, tek işleri ellerinde
birer gümüş kâse, nisan yağmuru biriktirmekmiş.
Her yıl uğrarmış padişah, bir yudum içermiş
kâselerinden, hepsine bir kese altın dağıtılsın,
buyururmuş. İşte arz işte talep, diye düşünüyorum,
kâsemde toplananlara bakıp: İşte ars, işimde sultanım.

Mavi forum

siyahtan geriye kaLanLar..

yaLnızLığımdan geriye kalan nasır tutmuş yüreğim iLe düşmekteyim biLinmeyene doğru..
aynı kül bağLamış bir cemre parçasının dondurucu soğuktaki kayboLuşu gibi..
kanser kokan sokakLarda dolaşırken dokunduğum her yerde açan zehirLi çiçekLerin hesabını vermekLe yükümLüyüm sanırım ...
dengesizLiğim sonucu kaybettiğim diğerLeri..
sorumsuz ...bu çocuğun oLduğu yerde güneşin hiç doğmamasından sorumLu oLan kim ki? kendisi mi?
beLkide kayboLmaya yüz tutmuş karanLığımda sesimi duyuramayan bir benimdir
biLemiyorum:/ kanatLarım kırık.. sürekLi düşüyorum.. ama dibe vuramıyorum..
son söyLiyeceğim; "ben seni seviyorum .. bunda bir kasıt yok!''

veya içimde parçaLanan sözLerimdi kusamadığım.. sözLerim sakLı dedim sadece
geçiştirmek değiLdi amacım.. sadece gerçekten doğru oLan sözLeri biLmeyişimdi..
veya gerçektende olanları tanımlayacak sözlerin olmayışı..
şimdi saat çok geç.. oysa hiç bir şey için çok geç değiLdi!
eLLerim her daim soğuk.. 1 süre önce içime hapsettiğim ağLama nöbetLerim organLarımı parçalıyor oysa..
her şeyin acı üzerine kuruLmuş oLması.. veya her şeyin acı vermesi..
"eLimden ne geLirdi ki?" demiyorum! kabuLLendiğim suçLarımın aLtında ezilirken ağırdan..
sesim boğuk ... dudaklarımdaki kan çekilmiş.. boynumda hissetmek istediğim ılık nefesin benden çok uzakta..!!
Yıkım sonrası etrafıma bakındığım zaman gördüklerim.. hepsi daha da acı veriyor..!
kırılan-dökülenLeri değiştirebilecek gücüm var.. sadece onarmayı yeğLedim
dengesiz - değişken ruh haLLerimi yansıtan sözLerim benden uzak yine..! düşLerim ise bana küs..!

ve yine dinLedigim muzik.. ve yine aLkoL.. yaLnizLigimda öLüyorum..
kahretsin ki istekLerimi diLe getirmek icin dogru yoLu buLamiyorum..
eLLerim haLa soguk.. imLa kuraLLarini biLmeyisim ne aci.. turkceyi katLetmem ise ayri 1 dert..
ve yine yaLnizLigimda öLüyorum..!
eLe$tiriLer , a$$agLamaLar.. oLmak istedigim yerdeydim bir sure once..
hayatima son vermem gerekiyordu sanirim.. yoLunu gozLedim! geLmedin..
yaLniz da oLsam hayatima son vermem gerekiyordu evet.. o zaman biramin bitisini goremezdim sanirim..
caLan parca everlost.. seni izLiyorum.. ama dokunamiyorum.. gozLerim yaniyor yine..
yanakLarim haLa isLak.. gidisinin ardindan kaLan aciz ben! ayni keLimeLere hapsediLmis..
baska bedenLerde aradigim ruhun.. buLamadigim.. sanirim cok yakinsin ...
ama haLa dokunamiyorum..gidisinin ardindan gozLerimi kapattim..actigimda yanimda oLmani diLiyorum..
ama savasamiyorum...

geriye kaLanLari yitirirken teker teker zaten beLLiydi..
gune berbat bir basLangicin ardindan geLisen oLumLu oLayLar.. ne kadar devam edebiLirdi ki?
uzun zamandir huznumden ve nefretimden soz etmedigim defterim geldi aklima.. biras aLkoL.. biras hüzün..
hediye ediLen vodkam.. uzerinde minik eLLerin yazdigi "mutLu oLduun zaman ic ya da icerken mutLu oL" sozLeri.. ho$..
icimde kotu bir sucLuLuk hissi var yine:/ acimi hafifLetmeyen cinsten..
acinin zamanLa koreLmesine dair yaptigimiz konusma geLiyor akLima bu gibi anLarda
sanirim her zaman ayni dozda aLmiyorum aciyi.. ve arkamda biraktigim mektupta senden baska herkese ait oLan..
intiharin aLcak oLan katLarindan her gun atLamak.. kanim agir..! korkum büyüq..!
ve goz yasLarim dagLiyor yanaqLarimi yine.. aLkoLun etkisidir beLki.. kim biLir?
buyuLeyici muzik ... acimi anLatabiLmemi sagLayacak oLan yegane $ey sanirim:/
dudakLarimdaki ucukLar diLimdeki yaraLar.. hep seni öperken oLushtu.. kimse fark edmedi ben biLe..
$imdi ise yokLugunda.. soLudugum hava biLe canimi yakiyor! kurtuLmak istiyorum!
arkani dondun..sesimi duyuyorsun..eLimi hissediyordun beLki..seni bekLiyorum..ama inanmiyorsun..
ben gidiyorum..ben bekLiyorum..zaman durmuyor yerinde..siLiniyorum..öLüyorum..

satılığa çıkmış pamuk şeker tadında hayaLLer ve siyah bir kuş..
düşüşLerin sıradanlığı ile hissizLeşmiş ve sonunda kendi varLığını biLe inkar etmeye yüz tutmuş
yoktan var edilen bazı şeylerin yalan yansımalarını (yanıLsamaLar) insanLarın kirLettiğini düşünmem gerçekten boş
yaLnızken yaktığım mumları izLiyorum sadece ... ve tükeniş ... zaman hiç geçmiyor gibi..
hissizlik ve hissel kaosLarım arasında beni yakalayan ağLama - titreme nöbetLerimi hiçe saymaya çaLışsam da neye yarar ki?
cevapsız soruLar ... cevaplamaya korktuğum ... keLimeLeri içime atıyorum yine..
aLışkanlık bu nede olsa ... konuşmak istediğim zaman keLimeLerin bana küsmesini istemezdim oysa..
sevgim , nefretim , acım ve aLdığım haz dudakLarımdan akıp gitsin isterdim öyLece..
yine eLLerim soğuk ... insanLara sığınmaya korkar oldum iyiden iyiye ... kendi maskeLerimi avuçLarıma aLamamak gibi..
sessiz ... öLümcül ... ve sus olmuş tüm umutLar yine ...içine biraz yaLnızLık kattığım çayımı yudumLuyorum umarsız
bişeyLer eksik her zaman ki gibi ... beLki biraz zehir ... kanımı akıtmam yeterLi oLur mu ki?
Tutamadığım sözLerim akLımda yine ... ve asLında hiç oLmayışıma inanmaya kasmam
avuntuLarım içinde kayboLan kaç benLiğim var sayamadığım...
adLarını biLmediğim , unuttuğum küçük bedenLer gibi siLik dünyamdaki herşey...
yerLerini kaosLara bırakmış birkaç parça dışında yok görmek istediğim...
çok biLinmeyenLi değişken denkLemLere denk yokoluşumun tadına varabiLsem..
özLedim..(

Mavi forum

yalan


Yalan

Hadi gidiyorsun
Yürekten kan gidiyor,sen gidiyorsun
Hersey gidiyor
Gökte bulut,dagda kar,düzde kervan gidiyor
Solgun bir gül oluyor insan
Bir demet kar çiçegi ölüyor,sen gidiyorsun
Ne ucuz yasiyorsun,ne kolay
Bir kristal gibi ellerimden düsüyorsun
Bakma öyle
Ben kaniyorum sen üsüyorsun

Kolay degil bir yalan bu
Yaralayan koca bir yalan
Yalan iste
Sevdigim yalan
Sarkilardan arta kalan ve sabah bugusu
Ve tarla faresi ve ekmek derdindeki isçi kalbi gibi
Yumusacik sicak bir yalan
Islak gözlerimle geçiyorum
Yarali bir ceylanin kalbinden
Ceplerimde kül var
Bir yangindan arta kalan

Sordugum adreslerde kimse oturmuyor
Ve kimse olmuyor ben sordugum zaman
Hersey bir yalan gibi yandigi zaman
Yalniz oldugunu anliyor insan
Anladim ve geçtim
Yarali bir ceylanin kalbinden
Aynami kirdim,fotograflarimi yaktim
Nasil da acimasizdim tatralarima karsi
Nasil da umarsiz
Su gördüm düsümde
Karanlikti ve gürültüyle çagliyordu
Ceplerimde kül vardi ve yaniyordu
Sonra sabah oluyor
Ve bir ceylan kalbinde alem agliyordu

Hayir,diyordu bir dag köylüsü
Hiç bir sey için geç degil
Ve geç degil
Birsey için hiçbirsey
Birsey vardi öyleyse,birsey
Beni çeken
Günesin dagdasindan uzaga
Kocaman çayirlara çeken birsey
Gümrah irmaklara
Sonra sicaga sonra aciya
Sonra yaralarima merhem olmaya kapima dayanan birsey
Tutsana beni birakmasana
Olsun,yaralasana
Olsun,agrisada
Yalan da olsa kalsana

Dag köylüsü askin oldugu yerde ben varim
Sen Olmasan da ben varim
Yagmur yagar,saçlarim filizlenir
Bir yildiz düser omuzlarima
Islik çalar,islanir,sarkilarimi söyler geçerim kapimdan
Camlarin bugusundan ve yagmurun kokusundan
Tanirlar beni
En iyi Yalanlarini alirim onlarin
Adresler sorarim kimseler oturmaz orada
Ve kimseler olamz ben sordukça
Dagköylüsü
Simdi gidersen
Simdi git
Kalirsan simdi

Ibrahim Sadri


Mavi forum

ben ölürsem akşam ölürüm


BESINCI MEKTUP

Ayrilik diye bir sey yok.
Bu bizim yalanimiz.
Sevmek var aslinda, özlemek var, beklemek var.
Simdi neredesin? Ne yapiyorsun?

Günes çoktan dogdu.
Uyanmis olmalisin.
Saçlarini tararken beni hatirladin, degil mi?
Öyleyse ayrilmadik.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.

Zamani hatirlatan her seyden nefret ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.
Ikisi de kötü, ikisi de hazin tarafi yasantimizin.

Bir çocugun önce dogmasini bekliyorlar,
Sonra yürümesini, konusmasinıi, büyümesini...
Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasini,
Kanunlara saygi göstermesini,
Insanlari sevmesini, aldanmasini, aldatmasini bekliyorlar.

Ve sonra ölümü bekleniyor insanoglunun.
Ya o? Ya o?
I nsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat,
Çocuklarindan saygi ve bir parça huzur bekliyor,
Saadet bekliyor yasamaktan.

Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artik.
Aradiklarinin çogunu bulamamiş,
Beklediklerinin çoçu gelmemis bir insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.

Iste yasamak maceramiz bu.
Yasarken beklemek, beklerken yasamak
Ve yasayip beklerken ölmek!

Özleme bir diyecegim yok.
O kömür kirintilari arasinda parlayan bir cam parçasi.
O nefes alisi sevgimizin, kavusmalarimizin anlami.
O tek güzel yönü bekleyislerimizin.

Insanligimiz özleyislerimizle alimli,
Yasantimiz özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadi var, hele seni özlemenin.
Bir kokusu var bütün çiçeklere degismem.
Bir isigi var, bir rengi var seni özlemenin, anlatilmaz.

Verdigin bütün acilara dayaniyorsam;
Seni özledigim içindir.
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
Seni özledigim içindir.
Yasiyorsam; içimde umut varsa,
Yine seni özledigim içindir.

Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!

Ümit Yasar Oguzcan


Mavi forum

ayrılık vakti


Ayrilik Vakti
Aksami getiren sesleri dinle,
Dinle de gönlümü aliver gitsin
Saclarimdan tutup kor gözlerinle
Yasli gözlerime daliver gitsin..
Günesle köye in, beni birak da
Kücüle kücüle kaybol irakta..
Bu yolu dönerken arkana bak da
Kösede bir lahza kaliver gitsin..
Ümidim yillarin seline düstü,
Sacinin en titrek teline düstü,
Kuru yaprak gibi eline düstü,
Istersen rüzgara saliver gitsin.



Necip Fazil Kisakürek


Mavi forum

"Yalnızım çünkü sen varsın"

"Yalnızım çünkü sen varsın"

"Gel", desen gelirdim
Gittiğin uzakta bendim
Dağ gibi bir ihanetten düştüm
Bu kendime son gelişim

Ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
Kendimi suçüstü yakalıyorum
Ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz'a uyak düşüyorum
Gözlerime senden düşler sürüyorum
Islak bileklerim kan bayr****** yatıyor
Bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
Sonra bir durağa yaslanıyorum
Sonra bir kente
Ve sen gidiyorsun
Ben kanıyorum
Diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
Oysa "gel" desen gelirdim, biliyorsun

Yorgun Haliç'e biraz inat
Biraz ihanet bırakıyorum
Ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
Aklıma düşüyorsun
Düşüyorum
Düşünce
Üşüyorum
Azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
Ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
Yalanlarımla bir hiçlikteyim
Beni içinden kaç!

Bu kentte her yağmur kendini ağlar
Aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
Ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
Nerde, kimi üşüyorsun?
Artık kendini yakan bir ateşim
Kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
Şimdi boş duraklarda yaslanıyorum
Boş kentlere
Oysa "gel" desen gelecektim

Gün düşlerime dönüşlerimde
Bakışın içiyor beni gözlerimden
Gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
Uzaklığına uzanıyorum
Sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
Ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
Yıkılıyorum şarkılara
"Kimseler biliyor"
Yalnızlık dostumdu
Şimdi korkum oluyor
Oysa "gel" desen gelecektim

Artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
Güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
Göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
Kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
Göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
Düş satıcısı, ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
Uysal yalnızlıklar satın alıyorum
Gülüşümle ödeyerek
Ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
Yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
Cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
Kirli sözlerimi temize çekme
Oysa "gel" desen gelecektim

Gözlerim ihanete ihbar taşıyor
Kuşkulu bir cinayete fısıldıyor kaşlarına
Sözü namluna sürmelisin şimdi
En yaralı yanımdan vurmalısın beni
Çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

Avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
Ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
Susuşuna kan döküyor gözlerim
Sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
Oysa bilmelisin Araz'ım
Kimsenin içi görünmez
Ve hiç bulamadıklarını
Asla yitiremezsin
Bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
Söylenecek bütün sözler

Her sabah akşam oluyorsun
Alnından ellerine damlıyorsun
Yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
İçine dert oluyorsun kentin
Dışına yağmur
Yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
Duvarların kan öksürüyor
Ve sen
Başkalarının gözlerini
Yüzümde aramamayı öğreniyorsun
Beni bir durağa yaslıyorsun
Beni bir kente
Gidiyorsun
Oysa "gel" desen gelecektim

Susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
En susmakta neydi öyle
Sen en dinlerken
Biliyorum Araz'ım
İnsan kendini bulmamalı, hep aramalı
Gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
Gece cinnetlerimi de alıp yanıma
Denize bakmayı bilmeyenler
Bir gün mutlaka boğulur
İşte bundandır gözlerinden kaçışlarım

Siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı?

Ben şimdi gurbetim
İçimde taşıyorum
Heba olsa da senlerce yılım
Oysa "gel" desen gelecektim

Ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
Ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
Şairler ölüdür derler (inanmıyorum)!
En karanlık ceketimi giyiyordum
Işığa kördüm çünkü
Şimdi ise güneşe ilerliyorum
Dirilmek için

Kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
Gecenin kör gözünden utanıyorum
Hadi bana en militan kelimelerle saldır
Batır içime cümlelerini
Beyhude bir dehşet bırak bana
Hak ediyorum

Gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
Can kaybından ölüyorum
Cenazemde namaz kılacağım
Zan altındayım
Yalanıma inanıyorum

Yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
Kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
Kinim kendime
Susuşum sana
Küsüşüm tüm dünyaya
Üstü kalsın ihanetimin
"Gel" desen gelecektim
Yine bir tren geçiyor içimden
Sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
Saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
Görmüyorum, söylemiyorsun, kırılıyorum
Hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
Sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
Süsle beni ey aşk!
Geçtiğin yerleri öpüyorum

Yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
Dişlerindeki nikotin tadı terkimde
Sirenler ve ateş hatları içip
Sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
Islak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
Ve bir asansör kapısı önünde
Aslında yüzüme tükürüyorsun da ihanetimi
Ben habersiz gülümsüyorum
Yasadışıyım
Tutukla beni gözlerimden

Kalemim bitti, yitirdi şiirini şuur
Öldü kanımdaki mürekkep balığı
Solumdaki sise intihar etti intiharlar
Bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
Yaşamak için geç bir zaman
Ölmek için ise erken

Çok davullu bir senfoni sürçüyor
Dikiş tutmaz ayrılığımda
Kirpiğinden yapılma bir darağacına
Geceyi asıyorum
Yoksun
Bu yağmurlar ıslatmıyor beni
Bir durağa yaslanıyorum sensiz
Gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"Gel" desen gelecektim oysa

Kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
Şimdi herkes biraz sen, biraz acı
Göğsümde bir vagon
Gizli sözler batıyor
Fırtınalar çıkıyor üstüme

Şakağımda
İntihar acemisi bir şairin
Delilik provaları
Arkandan uluyan kapılardan
Söküyorum kokunu
Yokluğunu kokluyorum
Yokluğunu yokluyorum

Çöz gözlerimi senden hadi !
Ücranda yak bakışımı
Gözlerine bekçi sevdam
Dünden ve senden kalmayım
İçine her düşen
Kendi keşfi sanıyor seni
Oysa sen
Melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
Ve kendini acıtmak istiyorsun
Ama güller kendine batamaz
Bilmiyor musun?
"Gel" mi diyorsun?

Herkes kendi gördüğüne bakar
Peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz?
Kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
Hadi ! en kanadığımız yerden susalım
"Gel" desen gelirdim
"Git" dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgara...
Ayrılığa...
Zamana...

Mavi forum

Ne cikar atesbocegi sansalar bizi


"dusunuyorum da,

sanirim en buyuk korkumuz oldugumuz gibi gorunmek.

Yumusacik kalbimizin fark edilmesi,

Cesaretsizligimizin anlasilmasi,

Korkularimizin paylasilmasi

Sanki zarar gorecegimizin en buyuk isareti.

Kabuklarimizin altinda

Kendimizi saklamakta ne kadar da ustayiz.

Ve ne kadar guclu korunuyoruz, kalkanlarimizin ardinda.

Hissedilmeden, el degmeden, sevgimizi gostermeden.

Istiridyeler, deniz minareleri, midyeler.

Kirpiler ve kaplumbagalar gibi.

Sahi koruyor mu bu catlamamis sert kabuk?

Kimse incitemiyor mu, duygularimizi, inanclarimizi, benligimizi?

Yoksa zarar mi veriyor bu urkeklik, bu kabuk bize.?

Hissettiklerimizi golgeliyor, yansitmiyor gercek kimligimizi,

Duyularimizi bastiriyor, elele tutusmamizi engelliyor mu?

Eger bir yildiz gibi isil isilsam ve bir yildiz kadar parlak.

Ne cikar ates bocegi sansalar beni.?

Belki en hoyrat yurek bile, ates boceginin o ucucu, masum, sevimli cocuksulugunu el kaldirmaya kiyamaz?

Guclu kapilarin arkasina kilitlesem kendimi, korkakligimi, sevgi istegimi

En insani yonlerimi kayitsizca sunabilsem, bu sert kabugun agirligindan kurtulup, bir kus gibi ucacagim ozgurce.

Anlasilacagim ve bir ayna gibi yansiyacagim karsimdakine.

O da cozulecek belki samimi ve guvenliksiz, silahsiz biriyle goz goze gelince.

Oysa bir gorebilsek bunu, kalmadi boyle insanlar demesek.

Guven duygusuna bu kadar muhtac olmasak.

Kirilmaktan korkmasak

Incinsek yaralansak.

Ne olur bir darbe daha alsak.

Yeniden acsak kendimizi, atabilsek o kabugu

Denesek

Risk alsak

Yanilsak

Farketmez

Tekrar tekrar bikmadan denesek ve kucaklassak yeniden, tipki eskisi gibi.

Ne oldugunu anlayamadigimiz o onbes yildan oncesi gibi.

O zaman farkedecegiz.

Ne kadar ozledigimizi birbirimizi.

Neler biriktirdigimizi,

Kaybolan degerlerimizi ne kadar ozledigimizi

Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.

Vakit az paylasmak, sarilmak icin.

Yasadigimiz cografya zor, sartlari agir.

Yuregi daha fazla kusturmemek lazim.

Sirtimizda agir kufeler, her gun katlanan.

Ve kosullar bir turlu duzelmeyen.

Sevgiye cok ihtiyacimiz var.

Ufukta kar bir kis gorunuyor.

Ancak birbirimize sokulursak atlatiriz o gunleri.

Kirin o sert agir kabuklarinizi.

Kurtulun bu yukten.

Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.

Yalnizliga mahkum ediyor bizleri.

Hem hepimiz bir yildiziz.

Ne cikar atesbocegi sansalar bizi."


Mavi forum

Bİr GÖzyaŞi Daha



Nasıl ikiye bölündü bedenim sensizlikle

Kalbim bekle derken beynim neden unut diyor

Neydi beklemelerimin nedeni

Yada neydi unutmaya çalışmalarım

Seni düşünmek beklemek gibi

Bir adım ileri ve bir adım geri

Bir adım yol alamadım gittiğinden beri

Ayrıldığımız yerde başka sevgililer oturuyor şimdi

Bir sigara daha yakıp söndürüyorum

Dokunduğun yerlere sürüyorum ellerimi

Sıcaklığını arıyorum soğuk duvarlarda

Ve yollara bakıyorum belki gelirsin diye

Sevgililer eğlenirken dolaştığım caddelerde

Ben gömülüyorum anılara

Ve gün biterken bir gözyaşı daha bırakıyorum


Mavi forum

Asaf Halet ÇELEBİ

Asaf Halet ÇELEBİ
29 Aralık 1907 tarihinde İstanbul'da doğdu, 15 Ekim 1958 tarihinde aynı kentte öldü. Galatasaray Lisesi'nin son sınıfından ayrılarak Adliye Meslek Lisesi'ne geçti. Çeşitli kuruluşlarda memurluk ve kütüphanecilik yaptı.
Doğu ve batı kültürlerinin verilerini mistik bir duyarlılıkla birleştiren, somut malzemeyle soyut bir alem yaratma çabası içinde, sezgiye dayalı, masal ve tekerleme dilinden yararlanarak soyut şiirin öncüsü ilginç şiirler yazdı.



ADIMI UNUTTUM

adımı unuttum
adı olmıyan yerlerde
ne in
ne cin
ne benî âdem

zamanlar içinde
kuşlar uçuyor
kervanlar geçiyor
bir iğne deliğinden

çarşılar kuruluyor
sarayları oyuncak
insanları karınca şehirler
zamanları gördün mü
bir iğne deliğinden

adımı unuttum
adı olmayan yerlerde
geçip gidenlere bakarak

Mavi forum

Sen Beni Öldürüyorsunâ?¦

Sen Beni Öldürüyorsun…

Ne zaman canım sıkılsa, gitmek isterim uzaklara
Ne vakit seni düşünsem ki düşünmesem olmuyor
Gözlerin gelir aklıma, ah o çocuk gözlerin
Tam göğsüme saplanır, bıçak gibi sözlerin

Ne hayalin terk ediyor beni ne de geriye tek bir umudum kaldı. Yine de ne zaman
bir şiir okusam mısralarındasın. Ne zaman bir şarkı dinlesem hala sözlerindesin.
Bir kitap okuyorum dökülüyor sayfa aralarındaki kurumuş kır çiçekleri. Uzanıp
alamıyorum düştüğü yerden. Ben ölüyorum ve sen bunu bilmiyorsun…

Ne kadar kaçsam kendimden, bir o kadar yakalanırdım
Ne kadar seni istesem, sen hiç yanımda olmazdın
Gözyaşı biriktirdim, gözyaşım ince sızı
Düşündüm de bir zaman, bunu ben hak etmedim

Ne garip bir hayat bu yaşadığım, bir papatya falı gibi; mutluyum/mutsuzum
diyerek koparıyorum hayatımın sayfalarını tek tek. Tüketiyorum yaşamı,
tükeniyorum ağır ağır. Ben ölüyorum ve sen bunu bilmiyorsun…

Her limandan bir gemi, alır ****ürür beni
Hayal bu ya üstelik, gitmeler üzer bizi
Geçmiyorsam içinden, sevemedim bu fikri
Gidiyorum inadına, al aşkını ver beni

Öyle çaresiz hissediyorum ki kendimi. Yine yağmur olup yağsan diyorum
avuçlarıma, filizlense yine yok olan umutlarım. Yine geceler boyu bıkıp
usanmadan yazsam, duvardaki gölgelerde seni bulsam, gözlerim kapansa senin
sıcaklığın kaplasa bedenimi. Ama olmayacak biliyorum. Ben ölüyorum ve sen bunu
bilmiyorsun…

Sen beni öldürüyorsun
Sen bunu bilmiyorsun
Sen beni öldürüyorsun
Sen bunu hep yapıyorsun

Geceler büyüyor içimde, bir de yalnızlığım. Yıkılan umutlarım, hayallerim de
terk ediyor artık birer birer. Gecenin koyu ve can yakan karanlığına inat bir
tek çocuk bakan gözlerin terk etmiyor beni inadına. Sen beni öldürüyorsun ve
bunu hep yapıyorsun…

Sen Beni Öldürüyorsun… / Nazan Öncel

Mavi forum

bekleyenler için...


Bekleyenler Icin
Bir ayak sesi duymayayim
Kapiya kosuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah sac görmeyeyim
Yüregim burkuluyor
Aglamakli oluyorum
Her sey bana seni hatirlatiyor
Gökyüzüne baksam
Gözlerinin binlercesini görürüm
Bir rüzgar degse yüzüme
Ellerini düsünmeden edemem
Yaktigim bütün sigaralarin dumanlari sana benzer
Tadi senden gelir
Yedigim yemislerin
Ictigim ickilerin
Ve icimdeki bu dayanilmaz sIkinti
Bu emsalsiz hüzün
Seni bekledigim icindir

Resmine bakamaz oldum
Uykulardan korkuyorum artik
Utaniyorum odamdaki bütün esyalardan
Su sedir hala gelip oturmani bekliyor
Su ayna karsisinda güzelligini seyretmeni
Su kadeh dudaklarina degebilmek icin duruyor masada

Ve su saat geldigin anda
Durabilir sevincinden
Zaman cildirabilir
Cünkü benim dünyamda
Ölümsüzlük, seni sevmek demektir.

Bir cocuk dogmayi bekler
Bir agir hasta ölmeyi
Bitkiler yagmur ve günesi bekler
Yalniz bir kadin sevilmeyi
Ve düsün ki bir adam
Icinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
Seni bekler
Asilmayi bekleyen bir idam mahkumu gibi

Sen gelinceye kadar
Pencerem kapali duracak
Rüzgar gelmesin diye
Artik perdeleri acmayacagim
Gün isigi girmesin diye
Sonra kahrolacagim
Bu karanlikta, bu derin yalnizlikta
Ve günlerce gecelerce haykiracagim
Nerdesin diye, Nerdesin?

Bir gün bu kapidan sen gireceksin
Biliyorum
Ergec bu bekleyisin bir sonu gelecek
Yillarca sonra
Öldügüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyisimi ve oldugumu unutup
Cocukler gibi sevinecegim
Kalkip sarilacagim ellerine
Uzun uzun agliyacagim.

Ümit Yasar Oguzcan


Mavi forum

çile


Çile
Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boslugu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

Pencereye kostum: Kizil kiyamet!
Dediklerin çikti, ihtiyar baci!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avci

Atesten zehrini tattim bu okun,
Bir anda kül etti can elmasimi.
Sanki burnum, degdi burnuna (yok)un,
Kustum, öz agzimdan kafatasimi

Bir bardak su gibi çalkandi dünya;
Söndü istikamet, yikildi bosluk.
Al sana hakikat, al san rüya!
Iste akillilik, iste sarhosluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandim yataga son çare diye.
Bir kanli safakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye

Bu nasil bir dünya, hikayesi zor;
Makâni bir satih, zamani vehim.
Bütün bir kahinat musamba dekor,
Bütün bir insanlik yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetis körlük, yetis, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her sekil;
Vatanim, sevgilim, dostum ve hocam!

Aylarca gezindim, yikik ve saskin,
Benligim bir kazan ve aklim kepçe,
Deliler köyünden bir menzil askin,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor esya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasil?
Zamanin raksi ne bir yuvarlakta?
Sonum varmis, onu ögrensem asil?

Bir fikir ki sicak yarad kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarinda sülük.
Selam sana hasmetli azap;
Yandikça gelisen tilsimli kütük.

Yalvardim: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci gök, esrarini aç!
Annemin duasi, düs de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar agaç!

Uyku, katillerin bile çesmesi;
Yorgan, Allahsiza kadar siginak.
Teselli pinari, sabir memesi;
Size serbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtigim cinnet,
Sirrini ararken patlayan gülle?
Yesil asmalarda deprenis, sehvet;
Karinca sarayi, kupkuru kelle...

Akrep nokta nokta ruhumu sokmus,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateste, cimbizda yokmus,
Fikir çilesinden büyük iskence.

Evet, her sey bende bir gizli dügüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktügüm,
Yetisir çektigim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktir, uzun ve dolasik.
Her gece rüyami yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi isik.

Büyücü, büyücü ne bana hincin?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kildan ince kilicin,
Bir zehir kiymak gibi, beynimde.

Lugat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildigi dilden bir isim!
Eski esvaplarim, tutun elimden;
Aynalar söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzi boynuzunda tasiyan öküz?
Belâ mimarinin seçtigi arsa;
Hayattan muhacir; esyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatli bir kelebegim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdagi,
Bir zerrecigim ki, Ars'a gebeyim,
Dev sancilarimin budur kaynagi!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördügüm nakis.
Bosuna gezmisim, yok tabiatta,
Içimdeki kadar inis ve çikis.

Gece bir hendege düsercesine,
Birden kucagina düstüm gerçegin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmis zamanin, hem gelecegin.

Açil susam, açil! Açildi kapi;
Atlas sedirinde mavera dede.
Yandi sirça saray, ilahi yapi,
Binbir avizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüs, donanma, senlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
Içiçe mimari, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meshur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, piriltili iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçir beni ahenk, al beni birlik;
Artik barinamam gölge varlikta.
Ver cüceye, onun olsun sairlik,
Simdi gözüm, büyük sanatkarlikta.

Öteler öteler, gayemin mali;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmali;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dallarin birlestigi kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...


Necip Fazil Kisakürek


Mavi forum

günün en güzel vaktinde...


Günün Bu En Güzel Vaktinde

Günün bu en güzel vaktinde
Her yer sessiz,sakin,uykuda
Sen de uzaklarda bir yerlerde
Uyuyorsun tüm güzelliginle
Ve ben her zamanki gibi
Seni düsünüyorum..
Gökyüzüne bakip

Kimbilir sende uyaniksindir belki
Hatta belki sende düsünüyorsundur beni
Hatirliyorsundur gecen güzel günleri
Özlüyorsundur belki sende beni
Günün bu en güzel vaktinde..

Sakin kacirma gözlerini yildizlardan
Cünki seni görüyorum o en parlak yildizda
Piril piril parlayan gözlerini görüyorum..
Ipek gibi saclarini görüyorum..
Kalbinin tüm güzelligini görüyorum.. o yildizda..
Günün bu en güzel vaktinde..

Insan umut ettice yasar
Bende bir gün dönersin umuduyla
Günlerime gün ekliyorum
Eger sende biraz sevdiysen beni
O en parlak yildiza bakip
Bana dönecegini söyle..!


Iste o zaman emin ol ki
Gökyüzündeki bütün yildizlar
Bizim icin parlayacaklar sevgilim
Günün bu en güzel vaktinde
..


Mavi forum

destan


Destan
Durun kalabaliklar, bu cadde cikmaz sokak!
Haykirsam, kollarimi makas gibi acarak:
Durun, durun, bir dunya iniyor tepemizden,
Catirtilar geliyor karanlik kubbemizden,
Cekiyor tebesirle yekun hattini afet;
Alevler icinde ev, ust katinda ziyafet!
Durum diye bir laf var, buyurun size durum;
Bu toprak cirkef oldu, bu gokyuzu bodrum!
Bir Sey koptu benden, Sey, Her Seyi tutan bir Sey.
Benim adim bay Necip, babamin ki Fazil bey,
Utanirdi burnunu gostermekten sutninem,
Kizimin gosterdigi, kefen bezine mahrem.
Ey tepetaklak ehram, basi ustunde bina;
Evde cinayet, tramvay arabasinda zina!
Bir kitap sarayinin bin dolusu iskambil;
Barajlar yikan Sarap, sebil ustune sebil!
Ve ferman, kumardaki dort kralin buyrugu:
Baskentler haritasi, yerde sarhos kusmugu!
Gecenler gecti seni, uctu pabucun dama,
Catla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!
Ottur yem borusunu ottur, ottur, borazan!
Bitpazarinda sattik, kalkamaz artik kazan!
Allah'in on pulunu bekleye dursun on kul;
Bir kisiye tam dokuz, dokuz kisiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara sah olsa;
Yasasin, kefenimin kefili karaborsa!
Kubur faresi hayat, meselesiz, gerceksiz;
Heykel destek ustunde, benim ruhum desteksiz.
Siyaset kavas, ilim kole, sanat ihtilac;
Serbest, verem ve sitma; mahpus, gumrukte ilac.
Bulbullere emir var: Lisan ogren vakvaktan;
Bahset tarih, baligin tirmandigi kavaktan!
Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;
Tartilan vatana bak, dalkavuk kefesinde!
Mezarda kan terliyor babamin iskeleti;
Ne yaptik, ne yaptilar mukaddes emaneti?
Ah! kucuk hokkabazlik, sefil aynali dolap;
Bir Sapka, bir eldiven, bir maymun ve inkIlap!


Necip Fazil Kisakürek


Mavi forum

unutulmak istemeyen.

UNUTULMAK İSTEMEYEN

Sen Uykusuzluk nedir bilir misin?
Tırnaklarınla yastığı parçaladınmı hiç?
Gözlerini tavana dikip düşündüğün oldu mu hiç?
Bir gün belki gelir diye bekledin mi hiç?
Gelmeyince,aramayınca ölesiye ağladın mı?
Sonra çekilip bir kuytu köşeye,
Ona ait ne varsa bir bir hatırladın mı?

Sen yalnızlığın acısını bilir misin?
Unutulmak bir hançer gibi sapladın mı sırtına?
Bütün gururunu çiğneyip,
Geçtiği yollarda gözyaşı döktün mü hiç?

Sen çaresizlik nedir bilirmisin?
Sen! Sensizliğin yokluğunu bilirmisin?
Yanan başını duvarlara vurup,
Parçalamak geldi mi içinden?
Sen her gün bir defa dirilip
Bin defa unutuldun mu?

Ben ağlıyorsam ayıplama beni,
Unutmaki her sevan isimsiz bir kahramandır.
Unutma ki insan sevebildiğine insandır.
Hatırlamak sevmek kadar güzelse...
Unutulmak ölmek kadar acıdır.

SAKIN UNUTMA!..

Mavi forum

gözüm


Gözüm

Korkuyu korkunun üstüne saldin
Yasamadigin duygulari yasama aldin
Duygu deryasinda boguldun kaldin
Bu duygular sana yasaktir..gözüm

Senin askin gül yapraginda cig tanesi
Benim askim yüregimde yastadir simdi
Senin basinda kavak yelleri..
Benim günlerim firtina borandir simdi

Duygularin yüreginden bir bir firar ederken
Sen caresiz derdine derman ararken
Aglamak icin onun omzunu ararken
O omuz sana yasaktir...gözüm


Mavi forum

ölünün odası...


Ölünün Odasi

Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmis;
Yerde çiplak bir gömlek, korkusundan dirilmis.
Sütbeyaz duvarlarda, civilerin gölgesi;
Artik ne bir citirti, ne de bir ayak sesi...
Yatiyor yataginda, dimdik, upuzun, ölü;
Üstü, boynuna kadar bir carsafla örtülü.
Bezin üstünde, ayak parmaklarinin izi;
Mum alevinden sari, baygin ve donuk benzi.
Son nefesle gögsü bos, eli uzanmis yana;
Gözleri renkli bir cam, mihli ahsap tavana.
Sarkik dudaklarinin ucunda bir cizgi var;
Kücük bir cizgi, kücük, titreyen bir an kadar.
Sarkik dudaklarinda asili titrek bir an;
Belli ki, birdenbire gitmis cirpinamadan.
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
Bana geldigi zaman, böyle gelecek ölüm…

Necip Fazil Kisakürek


Mavi forum

adı mehmet


Adi Mehmet

Adi Mehmet..
Kara kitanin kara gözlü zayif yüzlü cocugu
Göz kapaklarinda günes ve capaklari cöl sarisi
Caresizligin girdabinda
Kelebek renkli yüzünün yorgun yarisi

Adi Mehmet..
Bir halkin hikayesi yani
Yani gülün soldugu beldeye
Asirlar öncesinin bir yolculuk efsanesi
Bir halkin ismi yani
Kaderden ötesi olmayan

Adi Mehmet....
Kimseden medet ummayan yani
Ac karinli, hasta yüzlü ama tok gözlü
Öylece duran ve sabreden
Uzaktan gelen yolculari agirladigi günkü gibi
Necasi gibi,Habesi gibi dogru dürüst,iyi insan yani..

Adi Mehmet..
Bir umudun ismi
Cöle yagmur yadigi günün
Karnin doydugu günün
Öldügü günün
Ve üstünde cicekler acabilen bir mezara gömüldügü günün ismi yani..

Adi Mehmet..
Acligin resmi yani
Adi Mehmet..
Kimse tanimaz kimse bilmez
Kara gözleri gülmez..
Dünyanin gözü kör olmus
Kimse onlari görmez

Adi Mehmet..
Kim duyar ki dudaginda bir feryat
Savasmak dururken yani
Mehmet`i kim dinler ki..
Acligi kim dinler ki..

Adi Mehmet..
Hastaligin gözlerindeki bugusu
Acligin kokusu
Ve ölümün korkusu
Bir kum firtinasi ugultusu
Aglayan bir bebek sesi
Ve zayif dizlerin yagmursuz cöllerdeki ii
Söyle dünya..
Insanlari kac kisi????
Kaci sagir,kaci kör,kaci arsiz..
Kaci erkek, kaci disi???
Acliktan ölmek kaldimi be simdi...
Söyle dünya insanlik kimin isi???

Söz:
Ugur Arslan


Mavi forum

Sevda Sohbetleri...

SEVDA SOHBETLERİ 1

Dedim ki ben sana vurgunum
Gündüzüm seninle
Gecem seninle
Dedi ki benden ne istersin ki
Gecende varsam
Gündüzünde varsam senin için
Aşk senin
Sevda senin
Ne dilersen yaşa
Dedim ki bir sevdalı bakışına durur bu yüreğim
Kendine katmak ister bir gülümseyen bakisini
Dedi ki sevda ise yaşamak istediğin
Nedir benden beklediğin
Sevdayı mi yaşamak dileğin
Ben miyim almak istediğin
Dedim ki ben bir ateşim
Ateşimi büyüten bir sevdalı sözün
Dedi ki sevda bir deli rüzgardır
Nereye eserse oraya gidersin
Tutamazsın elinle
Veremezsin yönünü
Ben sana beni sev dedim de mi sevdin
Beni sar dedim de mi sarmak istedin
Neden istersin benden bunları
Dedim ki ben bir deniz
Sen beni besleyen nehir
Kurur kalırım akışın olmazsa
Dedi ki ben bir deli nehir olsam
Arasam beni kendine katacak bir deniz
Akar miyim bensiz kuruyacak bir denize
Ben sonsuzdan akar dururum
Varır mıyım sonsuzluğu barındırmayan denize
Dedim ki ben kor karanlıklarda bir yürek
Sen doğan günsün beni aydınlatacak
Dedi ki kendi aydınlığını yaşayamayana
Ne verir gündoğumu
Dedi ki aşkının ışığında aydınlanmamışsan sen
Neyler benim ışığım sana
Ne verirsin bana
Hangi ışığı bağışlarsın yüreğime
Sen kör karanlıklardayken
Dedim ki ne istersin benden
Sevdana talibim
Dedim ki isteğin emirdir
Dileklerin benim isteklerimdir
Dedi ki hiç bir şey isteme benden
Bırak rüzgarım bulsun kendi yönünü
Eseceksem senden yana
Delice olmalı esişim
Akacaksam senden yana
Sonsuz bir koşu ile olmalı
Kavuşacaksam sana
Delice bir kayboluş olmalı birbirimizde
Dedi ki isteme hiç bir şey
İsteklerin isteksizlikler denizinde boğuşur önce
Kendin için önce sev beni
Dedi ki isteme bir şey benden
Sev önce kendini
Kendi ışığında aydınlat yüreğini
Kendi yüreğinde kendini gör önce
Görünce kendini kendi yüreğinde
Göreceksin o zaman kendi yüreğimdeki seni
İsteme benden hiç bir şey
Yüreğini büyüt sevdanla
Yüreğin senden sana akacak sevda ile beslensin önce
O zaman kendi yüreğinde göreceksin beni
O zaman saracaksın beni yüreğindeki her zerrenle
O zaman alacaksın sevdamı yüreğine

Gassan Satar


Mavi forum

Seni Severken Özlemeyi Bana Sor...

Seni Severken Özlemeyi Bana Sor.

Gece olduğunca, sarar koyu bir yalnızlık bedenimi,
Kalbim acılarla dolarken sana duyduğum özlemimi
Karanlıkta ışığı bekler gibi yolunu gözlememi
Sadece melekler duyarken ezgilerimi
Bana sor seni severken özlemeyi.

Issız sahilde dolaşır, bir ses arar kulaklarım,
Sessizliğin acı çığlıklarını duyarım,
Dalarım koyu karanlığa, hayalini ararım.
Ağlarken yüreğim, sonsuzluğa akar göz yaşlarım
Bana sor seni severken özlemeyi


Bahar geldiğinde elele tutuşmayı, kırlarda koşmayı,
Yemyeşil çimenlere uzanıp, saçlarını okşamayı
Ellerinle ellerimi tutman için ettiğim duayı,
Sana sevgiyle sarılırken seni öpüp, koklamayı
Bana sor seni severken özlemeyi.

Seninle öpüşürken içimin ürpermesini
Sevişirken yüreğimin titremesini
Kollarımdayken bile seni özlemesini
Sen yanı başımda uyurken, sevgiyle seni seyretmesini
Bana sor seni severken özlemeyi.

KORHAN AKPINAR


Mavi forum

..Yokluğun..

Oksuz bir sokak kimsesizliginde
Seni dusunuyorum usulca
Zamanlara inat yasayan sevdamla
Sokaklara ismini serpiyorum
Sokak lambasinin titrek isiklari dusuyor ustume
Yine karanlik
Yine soguk her hucrem

Sen olmayinca bir garip yalnizlasir dunya
Bir zalim kis ruzgari eser sebepsiz

Sen olmayinca yagmur durur
Bulutlar onca yuklu iken doguma

Ben seni dusunuyorum yine
Dusuncelerime dolduruyorum dunyayi
Yagmuru ve bahari ve bulutu

Sana dokunmayinca gercek degil hicbirsey
Hasret bile suzulmeyince isminden
Hasret degil adi

Duslerime konuklugun sevismelerimse eger
Cok uzun zaman oldu gormeyeli seni
Sen olmayinca renkleri yok duslerimin

Bir ev var yine de duslerimde
Sevdamizin koynunda
ustune hayaller buyuttugumuz
Kaymis avuclarimdan
Bahcesindeki otlar renksiz
Agactaki yaprak yesilsiz
Pencereleri gunessiz
Gecesi aysiz
Su gecenin taci yildizlar
Yildizlar bile isiksiz

Geceler bir tek anlatiyor ayriligini
Koca bir sehir uykuda
Sessizligi yorgan etmisler yureklerine
Gecede bir ben varim ayakta
Bir de seni terketmeyen sevdam

Yalnizligi baska nasil anlatayim
Sensizligi nasil anlatayim baska
Simdi seni dusunmeler kar etmiyor
Yetmiyor sizisini dindirmeye yuregimin

Aklima dusuyorsun ne yapsam
Iste o zaman
Birakip butun yokluklari bir kenara
Sevdami delice savurup tenine
Ask sozcuklerinin kanatlarinda ucasim geliyor sana

Sen uzakta olsan da
Sevda yamandir
Acar kanatlarini delice
Ucar meydan okuyarak hazan ruzgarlarina
Zamanin bitmeyen kosusunda
Bitmeyecek benim de sana vurgunlugum
Bitmeyecek senli dusuncelerim .........


Mavi forum

Mataramda Tuzlu Su

MATARAMDA TUZLU SU


West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin!
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Beyazların yöresinde nasibim kalmadı
yerlilerin topraklarına karşı suç işledim
zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
uyrukların arasında uygunsuz biriyim
vahşetim
beni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
kendime dünyada bir
acı kök tadı seçtim
yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

Uzak nedir?
Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Başım açık, saçlarımı ikiye
ortadan ayırdım
kimin ülkesinden geçsem
şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
cesur ve onurlu diyecekler
halbuki suskun ve kederliyim
korsanlardan kaptığım gürlek nara
işime yaramıyor
rençberlerin o rahat
ve oturmuş lehçesinden tiksinirim
boynumda
bana yargı yükleyenlerin
utançlarından yapılma mücevherler
sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

Bir hayatı, ısmarlama bir hayatı bırakıyorum
görenler üstünde iyi duruyor derdi her bakışta
askerken kantinden satın aldığım cep aynası
bazı geceler çıkarken
uçarı bir gülümseyişle takındığım muşta
gibi lükslerim de burda kalacak
siparişi yargıcılar tarafından verilmiş
bu hayattan ne koku, ne yankı, ne de boya
taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
burada bitti artık işim, ocağım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
İsmet ÖZEL

Mavi forum

ayrılıklar

Ayrılıklar


Ayrılıklar mıydı insanı yıkan,yoksa insanın içindeki
o tarif edilmez acı mı bilmiyorum...
Sadece sizle bir ayrılığın öyküsünü paylaşmak,
bitmiş bir hikayenin ardından kalan acıları anlatmak istiyorum...
Bir şiirle...

Kar yağarken yürüdüğün
Karanlık ve boş sokak
Yalnızlığındır
Sonsuzluğa götürür seni
Bilmezsin
Yaralar seni,aşklarını kanatır,
Diyememelerle geçmiş ömrünün ortasında

Yaşanmış sevgilerini hatırlarsın
Herkesin ve her şeyin
Tıpkı O'nun gibi
Yalan olduğunu anlarsın
Anlamak acıtır bazen insanı
Anlamak yorar
Dalgalar çağırmaz olur
Yol göstermez yıldızlar
Bir bakarsın aşkların ağlıyor arkandan
Sen de gittin ya...
Birisi denizi de alıp götürsün buralardan
...


Mavi forum

bir gece ansızın gelebilirim


Bir Gece Ansizin Gelebilirim
Bu kadar yürekten cagirma beni
Bir gece ansizin gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamissan
Sevincten kapinda ölebilirim
Belki de hayata yeni baslarim
Icimde küllenen kor alevlenir
Bakarsin hic gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kimbilir
Kal dersen, daglarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarinda
Ask bu özleyis bu, hic belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarinda.
Ya da unuturum kim oldugumu
Hatirlamam belki adimi bile
Belki de cildirir, deli olurum
Sana kavusmanin heycaniyle
Ask bu, bilinir mi nereye varir
Ne durdurur özlemini, seveni
Bakarsin ansizin gelebilirim
Bu kadar yürekten cagirma beni.


Ümit Yasar Oguzcan


Mavi forum

deniz feneri


Deniz Feneri

Sen Deniz feneri..
Hüzünlü bir kis günü basladi yolculugun..
Cocuklugun yikik kentlerde ve kesme kaya caddeli ahsap evlerde gecti..
Okuma yazmayi ögrendigin gazetelerdeki terör sayfalari ve halic tersanelerinde korsanlar..
Evden cikarken vedalasirdi babalariyla evlatlar..
Her sokagin basinda analarin isayani dururdu..
Ve günler kisa ama geceler uzun olurdu.
Bir kursun bir liraya ve bir hayat bir kursuna mal olurdu..
Senin dogdugun yerlerde insanlar can evinden vururdu..

Sen Deniz Feneri...
Sarayburnunun dimdik delikanlisisin..
Yavuz zihlisinda Deniz Piyade Eri,72/4 caki gibi asker..
Arkadasinin kaza kursunu izini sirtinda tasiyan ve giderken biraktigi sevdigini döndügünde bulamayan..
Yikarmi bizi bu sevda..?
Bir ask delikanliyi bozarmi, be adam..?
Hadi kalk..!
Eski günlerde oldugu gibi karanliga yine isigi yak..!
Arka bahcedeki mahalle kavgalarinda,kasina sapan tasi geldigi günden beri,
Hani kanina kanimi sürdügüm o günden beri,candostum ve kandostum..
Ister kalbine gömdügün sevdanin askina..
Ister Allah´in askina..
Kalk..!
Bir isik yak, ve bir kor düsür yüregimize
Savasmak ne güzel bir sey ugruna..Ve yeniden asik olmak

Ve sen Deniz Feneri
Sarayburnunun dürüst delikanlisisin..
Kalbine gömdügün ask gönlündeki sevda
Ve aydinlik gözlerinde
Senin isin karanligi korkuturcasina bakmakti
Ve sana en yakismayan sey aglamakti..

Deniz Feneri..
Unutmadik o günleri..
Sevdamiz yüregimizde gizli kalir..
Ve mahallenin kizina asik olmak ayip sayilirdi..
Bir kiza asik olmak, birde parkayi cikartmak haramdi
Ve dünya dedikleri sey yalandi..
Paranin gecmedigi günlerde vardi gencligimizde..
Ve namerdin yikamadigi mertligimiz..
Silah cekmek ve tesbih sallamak degildi delikanlilik..
Tesbihi cekmek,Silahi saklamakti..


Yazik..


Gün geldi..
Delikanlilik kabadayiliga yenildi..
Sonra üc kurusa satilan sevdalar..
Ve ucuz asklar, artik senin isin degildi

Sen Deniz Feneri..
Sarayburnunun dik ve itik delikanlisisin..
Ne gecmisten yükselen agitlar anliyor seni..
Ne de gelecege satilan asklar..
Sen dogarken bir ölüm saskinligiyla gökyüzüne uzunmis düsmanlik türküleri
Suc üstü yakalanirken en güzel umutlarin..
Gözlerini bir ihanet aninda acmisligin..
Ve yazmisligin gecenin karanligina en derin aydinligini

Heyyy Deniz Feneri..
Parayla satin alinamayacak asklarin sevdalisi..
Cektigin cileleri özenle sakliyorsun sehir defterinde
Sarayburnunun dimdik ve yakisikli delikanlisi..


Gidiyorsun belki Deniz Feneri..
Sana kal diyemem giderken..
Sevmek kadar ölmek de kader
Ama giderken bile, isigin yol göstersin kayip gemilere
Gözlerin gökyüzünü aydinliga bürüsün..
Ve sen ölsen bile bir gün, namin yürüsün..!
Ve sen ölsen bile bir gün, namin yürüsün..!

Ugur Arslan


Mavi forum