12 Nisan 2007 Perşembe

Ask Ask Ask

ask ask ask...
nedir bu?
Huzur veren mi
Huzursuz eden mi?
Yuregimin carpmasi mi
Durmasi mi yoksa?
Onsuz olmaz
Yasanamaz mi
Olsada olur
Olmasa da mi?
Nedir bu?
Kimi aski sever
Kimi asikini
Ya ben neyim
Ya biz neyiz?

ortun ustumu bir vefali yar ile....

-I-



gecelerine huzun duser sevenlerimin…

/ ve…ben yalnizligimi sevme gayretine girerim, –zahirde-yar bildiklerimle arama bir sutre girdi diye…/



gozler onunde, siliniverir gozlerimdeki heyecan, can emaresi. ayak ucumdakiler once anlar hicretimi, bedenim ayaklarimdan baslar sogumaya..

yuregim artik bedenimdeki kirmizi hattin kontrol gorevinden terfi eder. ayaklarim sogur, ellerim sogur, bakislarim sogur, gece sogur…bakislar yere duser; etrafimdaki hava sogur! gozlerimin icinden gecerek, iclerine yolculuk yapanlarin, goz yaslari veda ederken simalarina, bogazlarinda dugumlenen hickiriklar sessizligi deler…kelamsiz da olsa ses, gecede yankilanir, vedayi hatirlatir....

-II-



caresizlik ilk defa guc olur insana; soguyan bedenin zahirini sicacik suyla arindirirlar. beyazla, arinani sararlar, onlerine koyup husn-u zanlarini bildirirler ve baslarinin denginde, yureklerinin ritminde adimlarlar uzayip giden yolu. artik adim atamayacak olani, -adim atamayacak kadar dar olan- mekanina yerlestirirler.


-III-



toprak…

ey, ilk beni en sevdigimin ellerinden savrularak open toprak,

/bir vefali yar mi demeliyim simdi sana,
bir veda yoldasi mi.../
hic bu kadar usutmemistin beni…toprak, bagrina basisini, hic bu kadar soguk hayal etmemistim.

toprak, seni comert’in tecellisi bilmistim; hep veren’e vesileydin. hic bir yanimi /yarimi/ bagrina teslim etmemistim belli ki; anlayamamisim ‘alan’ tarafini…

toprak, biraz aralansan da sevdiklerimi son kez gorsem…



sevdiklerim…

bir huzun ordusu ; maglup olmus savas erleri edasiyla arkalarina baka baka ilerleyen sevdiklerim. agizlarinda bir buruk tat ;- birbirlerindan gizli- hickiriklarini cekmeye calisirlar sinelerine. derin bakislari derdime ortak degil artik; bakislarinin muhatabi baskalari olacak artik...

bir sure bosluk olacagim yureginizde ;ama yerim dolacak 'senin yerin baska' deseniz de.

...................

ic dus'um.....

]Ben, dedi:

Kundaginda kursunlanan bir cocugun gozlerindeki yediveren huznum. Mufredatlara sigdiramadigim intiharli yazilarla yokluguna kanamaktan yoruldum…

Sehrin en kalabalik caddesi, cevresinde yuzlerce insan; herkes bir yere yetisme telasinda. Kimse duymadi onu.

Son bir umutla bir kez daha bagirdi:

Gunes batidan mi dogdu, kapanan kapilar tovbe kapilari midir ki yuregimin secdeleri kabul gormuyor y�r’da! Iki damla gozyasi soyleyeceklerini hapsetti icine.

Insanlar o kadar umarsizca gelip geciyorlardi ki cevresinden, kacma geregi duymadi. Gorulmuyor, fark edilmiyordu nasilsa…

Bir ihlamur agacinin altindaki eskimis bir banka oturdu. Puslu bakislari cevresinde gezindi; acilmis lalelere, kir ciceklerine bakti. Kus seslerini dinledi. Icindeki hazana inat, bahar tomurcuk tomurcuk iniyordu dunyaya. Kanli ic savaslarinin tanigi defterini acti ve sonunun nereye gidecegini bilmedigi satirlari dizmeye basladi:

“Bir maskeli balodayim, kimsenin yuzu gercek degil.Yalan yuzlerle, sahte guluslerle; hicbir seyin sorgulanmadigi hayatlar yasaniyor ve ben bu kadar yalanin icinde “gercegimi” yani “gercegini” ozluyorum. Sen kactikca gulusun buluyor beni ki gulusun bir goncanin gule kanat cirpmasidir guneste. Vurur ucurum diplerine yuregimi yoklugun. Kekre bulasmis bir yalnizlik, kefen biciyor hayata.

Bak, yoklugunu firsat bilen maskeli yuzler etrafimi sardi yine. Oysa ben sessizligimin bozulmasini istemiyorum. Sen sususumda sakladigim cennetimsin. Dilsizligimin anaforunda yasarken seni, katil cigliklar cokca intihar sinirlarina goturuyor beni. Bahari perdeliyor cellatlar ve cekilen kiliclar kanimi istiyor. Ustelik yoksun, yani pusatsizim ve omuzlarimda tek basina birakilmisligimin yuku…

“Hisst! Sessiz olun, intiharlarim uyanmasin, y�rin sacindaki tabutumu kimse omzuna almasin.” diyen sesimin aksi duyulmuyor. Delirmeyi istemem yetmiyor delirmeme. Yoklugun intihar oluyor, dusuyor uzerime. Baskin yiyor en Sen’li duslerim. Mutassil ve suskun bir olum buluyor beni ve yazdiklarim; kendi katlimi ihbarimdir yalan yuzlere…”







Kapadi defterini. Kalemi kagida dokundurdugunda nereye gidecegini bilmedigi satirlar, olumle noktalanmisti. Oturdugu banktan dogruldu, defterini bastirdi yuregine; kararli adimlarla yurumeye basladi. Batmaya yuz tutmus gunesin kizilliginin aydinlattigi gokyuzune nerden geldigi belli olmayan kara bulutlar cokmustu. Oysa ne cok severdi yagmuru. Sert bir ruzgar saclarina degdi, meyveye durmaya hazirlanan agaclarin cicekleri savruldu. Ici usudu bir an…



Okul formasiyla, onundeki boya sandigiyla, yalvaran gozlerle bakan bir cocugun sesi boldu sessizligini:

- Boyayim mi agabey?

Cocuga gunde kac para kazandigini sordu. Sonra cocuga dedi ki:

- Bugun 8 Mayis, okullarin kapanmasina daha bir ay var. Ayakkabi boyayarak kazanacagin paranin uc katini versem, okullar kapanincaya kadar ayakkabi boyamak yerine guzelce ders calisacagina bana soz verir misin?

Cocuk sasirdi:

- Agabey, siz cok mu zenginsiniz?

Hayata son tebessumu kucuk boyacinin gozlerine degdi. Cocugun saclarini oksadi:

- Soz verecek misin?

Cocuk, isil isil gozleriyle verdi sozunu, utanarak aldigi parayi kucucuk avuclarina sikistirip gitti.



Son noktayi koydugu omrunun son huzunlu tebessumu olmustu bu an. On dakika sonra coktan bu dunyadan ayrilacagini bildigi icin, cocuga adini bile sormamisti.

Yurudu sonuna, adimlari hizlandi. Idama giden ama suclu olmayan insanlarin onuru vardi yuzunde. Tramvaylarin en hizli gectigi bir noktanin onunde durdu. Defterini acti yine, az once son noktayi koydugu yazisinin altina bir dipnot dustu:

“Dogum gunum, kutlu olsun.”

Yagmur damlalari dustu satirlara, zamansiz vedasina ilk aglayan gokyuzu olmustu. Defterini kapatirken, bir tramvayin hizla yaklastigini gordu. Defteri yere birakti. Saatlerdir hicbir arayana cevap vermedigi cep telefonunu cikardi cebinden. Cevapsiz onca cagriyi meraksizca sildi ve ezberinde tuttugu bir numarayi tusladi. Telefonun diger ucundan once sakin gelen “efendim” sesleri ne olacagini sezmiscesine korkuyla buyuyen bir cigi animsatiyordu. Tum sesleri susturan son sozleri dokuldu dilinden: ”Demistim y�r, bir atessin ben kadar yer yakabilecek. Al, yak iste!” Telefonun diger ucundaki ses hickiriklara bogulmustu, O ise aldirmadi. Telefonu kapatmadan yapraklari ucusan defterinin yanina birakti ve intihar susu verilen bir cinayete gozunu kirpmadan, yagmur altinda,gul kurusu bir aksam vakti,

YURUDU…

Yar Olamadin.pps - Bedirhan GOKCE ---> slayt




Bedirhan GOKCE nin okumus oldugu bir siirden esinlenerek onunda sesli siirinin bulundugu bir slayt hazirladim.

Mavi Bir Yelken




Sakin denizlerin yamacinda duran mavi bir yelkenim
Gel bitanem,seni korkusuz ve herkese inat seveyim
Annem duyarmis duysun,babam kizarmis kizsin
Benim icin yanliz maviler ve sen varsin......

Kizil gunesin altinda duran mavi bir yelkenim
Beni sevmezsen alip basimi nerelere giderim
Yuregim yanarmis yansin,kalbim kirilirmis kirilsin
Ben olmeye raziyim yeterki o kara gozler bana baksin


Zifiri karanligin ortasinda duran mavi bir yelkenim
Soylesene sevgilim sensiz nisanyagmurlarini ben neyleyim
Aci cekermis can,hep soyletirmis canan
Tek yadigar biricigim,gulusun senden bana kalan


Ay isiginin golgesinde duran mavi bir yelkenim
Sensiz ben hangi denizde bogulup,hangi guneste soneyim
Sevince bos kalirmis ellerim,kan aglarmis gozlerim
Raziyim herseye sevdigim,yeterki sen bir gul bunu goreyim


Hasretin koynunda duran mavi bir yelkenim
Mavilerim olmadan soyle bitanem ben nasil guleyim
Dermanim yok bir kac satir daha karalamaya
Artik zamani gelmedimi askin kapilarini aralamaya




AYSCHEE

iste o sensin....

Umutlarin arasinda herkez tarafindan bilinen bir nakarat var ya… iste o sensin
Gamzelerin yokus asagi indirir gulucuklerini
Soluk benizli kargalarin agiz ucunda
Doyumluk degil tadimlik sevgi… sensin

Her huzune nese katan nisan dolusu yagar ya… o sensin
Menekse kaplamis nurlar icinde cehreni
Masmavi ufuklarda semayi
Ayak altlarinda limayi tattiran… sensin

Son durakta buzusmus dudakli gitmeyi heves eden yolcu olurya… o sensin
Avuc icleri yanan kalbimi tutmaktan kizarmis
Sifati busbutun kana bulanmis, kapali havzalar icinde kalmis
Goz bebeklerimde pariltisi esen bir deniz kizi durur ya... sensin
"kinci"

Sen Varsin

SEN VARSIN

artik zifir gecelerimde
huzun degil sen varsin
tamamlayamadigim o kelimelerde
hasret degil sen varsin...

kalbime vururdu da huzun
soyleyemezdim
soyleyemedigim simdi sen varsin
bir dugum olurdu dilim
cozemezdim
cozemedigim simdi sen varsin...

icimde sikisip aciklanamayan
buhranlar degil simdi sen varsin
tenimde gizli sakli tek kalan
urkeklikler degil simdi sen varsin...

uzanip da dokunamadigim
hayallerim degil simdi sen varsin
unutup da icimden atamadigim
korkularim degil simdi sen varsin

H�R�M�

iste fransanin gercek yuzu

YORUM YOKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK

http://www.enteresanolaylar.com/detay.asp?hid=1349

Gul sevgili,

Gül sen hep,olur mu?
Sen gülünce başka oluyor çiçeklerin kokusu,
Deniz daha bir mavi,doğa daha bir renkli,
Şarkılar daha bir anlamlı,hayat daha bir heyecanlı oluyor.

Gül sen hep,olur mu?
Sen gülünce içime anlatılmaz bir huzur doluyor.
Dışarıdaki yağmura rağmen içimde bahar havası,
Şehrin sessizliğine inat yüreğim kıpır kıpır oluyor.

Gül sen hep,olur mu?
Sen gülünce unutuyorum korkularımı,
Bir güven kaplıyor ruhumu.
Ellerimin soğukluğunu hissetmiyorum o an,
Ya da içimdeki derdimin varlığını unutuyorum.
Çıkmaz sokaklarda kaybolmuşluk çokta korkutmuyor beni o an.

Gül sen hep,olur mu?
Sen gülünce kar soğuğuna aldrımayan karçiçeği misali güçlü oluyorum
Şehrin karanlığı aydınlanıyor gözlerindeki ışıkla
Kısaca,senin bir gülüşünle hayat buluyorum...

Gülmeni istiyorum sevgili,görmeni istiyorum.
Hissetmeni ve anlamanı istiyorum gülüşündeki değeri
Ve sonra senin gülüşündeki benim hayatımın,
Benim gülüşümle sana geçmesini istiyorum...

Gül sevgili,
Nefessiz kalmak istemiyorum...
Dj Gardiyan saat 02:44 sularında ....ithaf etmiştir...

TURK'CE ye DAVET

Kayseri'de yayinlanmakta olan ve 7. sayisina ulasan Turk'ce isimli Kultur Edebiyat dergisinde yazilarinin yayinlanmasini isteyen arkadaslara duyrulur.
Turkce Dusun, Turkce Konus, Turkce Yaz, Umudun, Sevincin, Hasretin ve Sevdan Turkce olsun dusuncesiyle yayin hayatina devam etmekte olan dergimizin Turkiye genelinde taninmasi ve yayilmasi bir sevda yumagi olusturmasi temennisi ile...
TURKCE YAZ, TURK'CE ye YAZ.

Yazilariniz ve dergi istekleri icin;

e-mektup: turk.ce@mynet.com

kork iste

bagir cagir gecerdi sokagimizdan
en yanik sesiyle saticilar
en cigirtkan, en tiz, en tenor sesiyle
seslere yenisi ekleyerek
kimini kizdirarak
ve kimini pesinden kosturarak

sonra
sehiri gurultuler
sehri dumanlar
sehri kocaman yalanlar
sehri kalabaliklar sardi

eskiden ama oyle cok eskiden degildi
sakin sokaklari bir bir ardinda birakarak
seni beni dagdagasinin icinde,
ayri ucurum boylarina yuvarlayarak
zamana yol verdi sehir
sehrimiz
ilk ortak sevdigimiz
belki de o yuzdendir
hangi tepesi olsa farketmez
seyrine ciksam gozlerimde olusun
sonbaharla puslu bir havada
gozlerimde solusun
tum husunu kaybedisin

simdi militan arzularimi mavisine saldigim bu kiyida
yagmalanmis bir hissi emziriyorum sehrimize
bildigim tum sevda sozlerini
hayalini kurdugumuz banka kaziyip
yakamozlarin golgesine gomuyorum
bir ucu hep ellerinde olan gulumseyisimi
son kez gosteriyorum
ve biliyor musun
usul
usul
oluyorum
kork iste
aslinda sen
yalniz bunu hissediyorsun.
.....

Ey Ask !

Ey Ask !

Ask sonunu dusunmeden yasanir
Sonunu dusunursen ask olmaz zaten
Bende sonunu dusunmedim
Gozlerimi kapattim once
Sonra biraktim kendimi ask denen lanet duyguya

Mutlu olan bir cift gosterin Ask tan yana
Gulen bir cift yuz gosterin mutluluktan yana
Asktan yana vefadan yana bir cift yurek gosterin
Hadi kanitlayin bana aski ...

Aska beyaz guller derlemeli demet demet
Ugruna yasamali Askin,olum en son liman
Hani ucsuz bucaksiz okyanus olur ya
Ardina bakmadan gitmek,gitmek,gitmek istiyorum

Bir sabah tenhaliginda bugununden ve gecmisinden kopmak
Ve her nasilsa icinde saklamayi basardigin o lanet duygu
Ey Ask ! bedelini odedim Ask tan Sevdadan yana
Birak artik yakami,sana yer yok bende...


Siyar (14.11.2006)

sanadir yakarislarim....

kadinlarin tebessumlerinden cikarttim harflerini / ozeniyorum adina /
gozlere serpilen tokat gibi yasin / surdum surgun dudaklarima/

bir ikindi vakti ogrendim “gelis” haberini / gunumdun oldugum dakika dakika /

yasamak yaslanmakmis biraz /canimin acisi bundan /

olgunlukmus adi /tersine kosuyorum hayatin /

ardimda, yiginla birikmis, bakamadigim umutlarim…



ayni sozlerle bulayacagim etrafini / kacak mevsimlerin ardina gizlenme /

ellerime kardan kalmis beyazliklar surdum bak / aglamak icin en cok! /

ve yanmasi icin gozlerimin / sozlerinden /



adini bilmedigim sehirlerden iniltin geliyor / tika kulaklarimi yureginle, duymak istiyorum! /

kacmaya calistikca ve kustukca ofkemi uzakligina

kinden geberiyor insanlarin gozbebekleri

kiskanclik serpiliyor her yana / yana yana! /

toz bulutu gozlerimden opme / olgunum ve yitirdim kendimi kendi icimde /



unuttum sanma bir yanima seni ilistirdiklerini

ve unutmam sesine toz kacmis sozlerini...

nasil bir bahar dusluyorum? / kiskacina alinmis gibiyim, sevdalinim /



duslerine bahar mi degdi yarim?







duslerimde "kar" var...

haa italyanlar, haa turkler :))

http://www.infonegocio.com/xeron/bruno/italy.html

ucu bir Lira

Alinganligi vucudu kadar agirlasmisti.Gelinin sozleri, huzursuz nefesini daraltacak kadar yikici gelmisti ona.
ihtiyar olmanin, caresiz olmak anl***** geldigini dusunenlerden degildi.
Dogrulmus, yirmilik bir delikanli edasiyla ceketini alip cikmisti.Sokaklar ilk defa bu kadar huzunlu gelmisti ona.
Ayaklarinin uzerinde durmaya calisacakti artik onca durgunluktan sonra.Ne yapacagina karar vermesi, issiz sokaklardan
ana caddeye cikana kadar surdu.Bulmustu da yapacagini...

Beklentiler yeter(mi)

...Beklentiler yeter(mi).....

Ilk yazlarin hayal ulkesinde
Ilk utangacligim ilk mutlulugum
ilk ve son umutlarimdin
Melekleri kiskandiran cehrenle
Imkansiz ucurumlari nedensiz
Unuttururdun iki katre gozyasiyla
Hasret ne guzel dururdu aramizda
Biteviye gecen omrumuz
Sana dair yazilan miralarimda
Gelmek isteyipte,
Yolumu bulamadigim karanliklarda
Gulusune nasil muhtacim simdi
Oylesine isiltili yildizlarin gipta ettigi
Dalip,gittigim gozlerine gecelerce
Yuregim yanar yoklugunun esaretinde
Soyle sevdigim Susma oyle
Sadece Beklentiler Yeter mi?
Bu alevi sondurmeye....

Volkan yalcin

kac cocuk!!!!!!

mayin tarlasi yesil cimenler
tek adimda gorunmezligini ilan ediyor insan!

buyuk bir infilak ve

topragin kollarinda veriyor

son nefesinin ilkini, insan!



ellerini acmis bekliyor mezar tasi

gozyasiyla islanmis toprakta nem kokusu

kan kokusuna karisiyor / nefesi /
kurek sesi / inilti
zamani yok aglamanin
gozlerde duramayacak kadar onurlu

yureklerin muskasi / dua





kac cocuk!

kahir dolu analarin bezgin cigliklariyla

heybende kin

heybende kana karismis azik

heybende nefretin tohumlari / olmasin/

at onlari ucurumlara…


kac cocuk!

bulutlara takili gozlerin ne zamandir sabit
bir “sela” asili minarelerin tepesinde

bin agit yolda bekliyor

“innalillahi ve inna ileyhi raciun”

/ muhurlu dudaklarin kilidi! /

tek caresi var, bagirmamanin
/ yureginin avazi cikana dek, semaya uzat duani /

aglamayasi bulutlar,bir arada, ne de efkarli
dokuyorlar iclerini

topraga daldir gozlerini

baksana heryan

sirilsiklam!


kac cocuk,
burada
son nefesinin ilkini veriyorsun heran!

her yer sen bana...

Deniz deniz icerim maviliginden
Gemi gemi gecerim gozlerinden

Her gelen gemiyi habercisi sayarim vuslatinin
Ve bakakalirim ardindan
icinde sen oldugunu saydigim her geminin
Martilarin cigliklari yakarislaridir "gitme" demelerimin

Hangi yuze baksam iki kara gozdur gordugum..
Oyle boyle degil, bu bir kordugum

Sehr-i y�rim'in y�ri
Sormaz misin gece karasi curumleri mi?
Nedendir bu bekleyis,
Ne zamana kadar bu firak?
Gelsen de silsen tum gecmisimi ardina koyarak?

Deniz deniz akarim kiyilarina
Gemi gemi yanasirim limanlarina

Kahir taslariydi hep sulara firlattigim
Senli saatlerdi hep baka baka eskittigim
Seni bekledigim sahillerdi yuruye yuruye asindirdigim
Penceremdi hep ardina dek acik biraktigim
Icime ruzgarini bekledim
Ben usumek nedir bilmedim

Sen oyle bir sicakliktin ki bana,
Gunesin bile isitamadigi...
Yuregimi yureginden baska koyacak yer bulamadigimdin sen...

Gel n'olur sehr-i y�rim'in y�ri

Yuregim ezelden beri sokaginda avare
Bu deniz bu gemiyi artik sensiz tasiyamaz;
Hasretini yudumladigi sularda,
B�/c�re...

gitme.....

Ezik cumlelerim... Bu yuzdendir, karsinda konusma cesaretimin olmayisi...
Sahte kahkahalar atmayi beceremedim bir turlu, ozlemle kavrulurken yuregim...
Silahini unutmus bir asker gibi, kavganin ortasinda sasirmis gibiyim...
Bir siginak bulamazsam, bu deli oklarin yuregimi paramparca
etmeleri icten bile degil...
Korkum nedendir bilmiyorum.. Olmekten mi? Hayir degil..
“Sensiz yasamak”tandir belki de.....
Sen gidersen kalamam ben buralarda..
Ben gidersem sen kalir misin?
Varliginla yoklugun birken, gitsen ne degisir ki aslinda?
Ama hayir... Gonlum gitme-menden yana yine de...

Gitme!

Beraber gogus gerelim bu oklara..
Tek bilek olup, yikalim su zindan duvarlarini...
Beraber soyleyelim zafer turkulerini..

Gitme!

Bak yagmur yagiyor sehrimize..
Bunca haksizliklar yasaniyorken.. bak yagmur yagiyor yine de...
Ayrim yapilmaksizin, daga, tasa, cicege, yaban otlarina..
UMUT! Var demek h�l�..!
Neden alipta koymuyoruz gonlumuze, yaralarimiza merhem,
yolumuza mes’ale olacak UMUDumuzu.....

Gece ay isigini beraber izleyip, sevdamiza yeni anlamlar katmak varken,
Her seyi anlamsizlastiracak bu gidisin neden???

Bir kez daha soyluyorum bak..

Gitme!...

Adimiz Sonsuzluk

sonu olmayan bir masalin kahramanlariyiz biz
adimiz sonsuzluk
baslangiclara olan duskunlugumuz sonsuzlastirdi bizi
hep yarim kaldi bu yuzden sevdalarimiz
ya da uc noktali...
yillardir ayni yerde donup duruyoruz
eskimeyen ya da eskitemedigimiz perdeler
bir seyler fisildiyor kulaklarimiza
adiniz sonsuzluk
ve fisiltiya kapilan duygularimizi
sonlandirmaya calisiyoruz nefes nefese
nefesimiz kesiliyor, yine ayni sonsuzlugu buluyoruz
o essiz titremelerimiz esliginde,
degisen bir sey yok anlayacaginiz
yine yarim kaliyor sevdalarimiz
yine uc noktali...

.H�R�M�.

Yolcu

YOLCU

dunyada hersey yalansa,
olum dedikleri tek gercek olansa,
sana da isyan edecegim
su virane gonlum bir dayansa.

sen isen yuregimdeki sultan,
benden beni calip
benligime el koyan,
ask ise bu bendeki,
sen isen yuregimdeki,
sevmisimdir elbet,
hemde ilelebet.

ben bir mecnunsam,
vurulmussam gozlerine,
gunesmi ararim artik
su daracik dunyama,
bir de sen varsan,
yani yanimdaysan,
iste benim icin hayat,
ne Kerem sever benim gibi,
ne benim gibi olur Ferhat.

gel hadi gel,
su daglar mi sana engel?
lutfen gel,
bu bir davettir,
bu bir aglayistir,
bu bir haykiristir,
bu bir yalvaristir,
bu sevda iline varistir,
gel,
bu yapilan son yanlistir,

gel.
bu bir emri vaki dir,
bu bedenim fani
sana olan askim bakidir, gel.

gul soldu,
umutlar yoruldu,
hayaller savruldu,
ve yurek kavruldu.

hersey bir andi
ve hersey yalandi,
dunya dondu
gun tamamlandi,
hadi gel artik AZRAILim
bu yolcu hazirlandi...
kursuni

Sehitlerimize...

Onu Tez Cagirdilar Mektebe
Hepimizden Once Ogrendi Okumayi
Mahallenin Sevgilisi Cani
O Gosterdi Bize Olumle Yasamayi...
Efe Olurdu Kizinca
Canimizdan Daha Candi
Kendi de Adi da Aslan'di...
Bir Gun
Yoklama Kagidi Getirdiler
Daha Ne Oldugunu Anlamadan
Gel Dediler
Helalestik Once
Ardindan Bi Kova Su Doktuk
Cabuk Gel Ozletme Diye...
Sonra Haberini Duyduk
Yer Gok Yikildi Deprem Olmadan
Aksaminda Televizyonda Gorduk
Daha Bir Mevsim Dolmadan
Sehit Dusmus Dediler Pusuda
Dagci Komando ASLAN'a....
Vatan Sagolsun Anam Aglama...
Yaaaa
Nasil Kiydilar, Nasil Vurdular
Dag Gibi Adami Nasil Olduda
Tek Kursunla Yere Yiktilar...
Acin Hep Taze Bagrimizda
Vatan Sagolsun,Sen Sagol
Ey Dag Gibi Dagci Komando
Yolun Aydin Acik
Mekanin Cennet Olsun....
Bir ASLAN Olur On ASLAN Dogar
Vatan Sagolsun Analar Aglar.......

Rahmetle Ve Sevgiyle Sehitlerimize....
Sahin...


Sedef cicegi

Mahkeme salonunda, seksen yaslarindaki yasli ciftin durumu icler acisiydi... Adam inatci bakislarla, suskun ninenin aglamaktan iyice cukurlasmis gozlerini ve bikkin bakislarini suzuyordu Hakim tok sesiyle, yasli kadina: „Anlat teyze, neden bosanmak istiyorsun?“
Yasli kadin, derin bir nefes cektikten sonra bas ortusuyle agzini aralayip, kisilmis sesiyle konusmaya basladi.Bu herif yetti gayri, 50 yildir bezdirdi hayattan...“ Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda... Sessizlik, bu tur haberleri her gun manset yapan gazetecilerden birinin flasiyla bozuldu... Kim bilir nasil bir manset atacaklardi, yasanmis 50 yilin ardindan? Cok sayida gazeteci izliyordu davayi... Kadin neler diyecekti Herkesonu dinliyordu...Yasli kadinin gozleri doldu ve devam etti:Bizim bir sedef cicegi vardi, cok sevdigim... O bilmez... 50 yil onceydi.. O cicegi bana verdigi cicekler arasindan kopardigim bir yapragi tohumlamistim, oyle buyuttum. Yavrumuz olmadi onlari yavrum bildim. Bir sure sonra cicek kurumaya basladi.O zaman adak adadim.Her gece gunes dogmadan once, bir tas suyla sulayacagim onu diye... Iyi gelirmis derlerdi... 50 yil oldu, bu herif bir gece kalkip bir kere de bu cicegi ben sulayayim demediTaa ki gecen geceye kadar... O gece takatim kesilmis uyuyakalmisim... Ben, boyle bir adamla 50 yil gecirdim.Hayatimi, umudumu, herseyimi verdim. Ondan hicbirsey gormedim.Bir kerecik olsun, benim bildigim gorevlerden birisini yapmasini bekledim. Onsuz daha iyiyim, yemin ederim.Hakim yasli adama donerek:
"Diyecegin birsey var mi, baba?" dedi.Yasli adam bastonla zor yurudugu kursuye, o ana kadar suclanmis olmanin utangacligini hissettiren yuz ifadesiyle, hakime yoneldi.Tane tane konustu: "Askerligimi Reisicumhur koskunde bahcivan olarak yaptim. O bahcenin, gorkemli gorunumuyle buyumesi icin emeklerimi verdim.Fadime'mi de orada tanidim. Sedefleri de... Ona en guzel ciceklerden buketler verdim.Ilk evlendigimiz gunlerin birinde, boyun agrisi nedeniyle, onu hekime goturdum.Hekim cok uzun sure uyanmadan yatarsa, boynundaki kirec sertlesir, kotulesir dedi.Her gece uykusunu bolup uyansin, gezinsin dedi.Hekimi pek dinlemedi bizim hatun... Lafim gecmedi...O gunlerde, tesaduf, bu cicek kurumaya yuz tuttu.
Ben ona: „Gece cicek sularsan gecer”, dedim. Adak dilettim...Her gece onu uyandirdim ve onu seyrettim. O sevdigim kadini, yavrusu bildigi cicekleri sularken seyrettim. Her gece, o cicek ben oldum sanki..." dedi adam.O yastaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle… „Her gece, o yattiktan sonra uyandim. Saksidaki suyu bosalttim. Sedef, gece sulanmayi sevmez, hakim bey... Gecen gece de... Yaslilik... Ben de uyanamadim.Uyandiramadim... Cicek susuz kalirdi ama kadinimin boynu yine azabilirdi... Suclandim...Sesimi cikartamadim...“O anda gazeteciler dahil, mahkeme salonundaki herkes agliyordu.Sevgide comert ama sevdiklerimizi kirmada oldukca cimri olalim”

ALINTI...

Aydinlatmayacaktin Sabahlarimi

AYDINLATMAYACAKTIN SABAHLARIMI...

Tam da kara kislara yakalanmisken, unutmusken bahari.
Tam da orselenmisken yuregim acilarla, orslerde dovulmusken...

Umutlara darilmisken, unutmusken umut etmeyi.
Karanliklari yar, yanlizliklari yoldas edinmisken.

Kaptirmisken ruhumu serseri yagmurlara.
Tam kendimden vazgecmisken...

Girmeyecektin dunyama,
Yalanci uykular sunmayacaktin urkek uykularima.
Hatirlatmayacaktin uykusuz gecelerde nasil aglandigini.
Aldanmisligi cok gerilerde birakmisken,

Dondurmeyecektin yolundan duygularimi.
Kipirdatmayacaktin yuregimin yalniz kuslarini.

Acmayacaktin gonul pencerelerini sonuna dek...
Gozlerini surmeyecektin gozlerime.

Sevdanin o en cikmaz yollarina salmayacaktin duslerimi.
Benimsemisken boslugu,
Boslukla butunlesmisken yillar yili,
Onulmaz acilara kucak acmisken,

Direnmisken, yasama,
Yeni gelen gunle aydinlatmayacaktin sabahlarimi.

Ve butun bunlardan sonra,
Acisina vuruldugum aski,

Bir tokat gibi carparak suratima,
Imkansizligi zehir gibi akitarak ruhuma,
Curumeye terk edilmis bir tekne,
Yuvasi darmadagin olmus bir kus, calinmis bir yildiz gibi.
Birakmayacaktin beni yolun tam ortasinda.
Evet hayat devam ediyor... Ben biraz daha eksik,
Biraz daha yorgun, biraz daha yenik,
Hayat devam ediyor.
Artik kapali yuregim, yeni acilara, yeni aldanislara.
Umudun soguk ikliminde defalarca yuzlestigim gecmis...
VE BUGUN... SEN UZAKLARDA,
BEN BURADA...


Nevbahar...

Nevbahar dehlizlerin gizinde
Golgesi duser(mi),beka esintisiyle
Avuclariniz acilirda goge
Bir katre yagmura hasret kalirim
Cigliginizin arzi delermi semayi
Afedersiniz adiniz bahar mi ?

Alev alev yanar ruhum sevginizle
Iliklerime dek asiginizim..
Hasretle yagmurun serabina seslenir
Alyanakli cehrenizin masum ifadesiyle
Umut dolu tebessumler beslerim size
Beyhude Tende atesim koruklendi yine

Affedersiniz sizde beklermisiniz,
Beklermisiniz beni omrunuzce..?

Volkan-YALCIN

omur fermani

Sesini duymasamda olur,
Bel ki bakmasamda gozlerine
Yeter ki uzme,uzulme;
Katlanirim suskunlugun sozlerine
Hep beklesem ne cikar,
Sonunda kavusmak var
Silinmez,silemezler ki yarim;
Biz olamayiz gulum;sabahi yarim
Bir muddet oyalarim sancimi,
Siirlerden alir aklim hincimi
Olmadi kovarim huzunu,
Bozarim hasretin tum susunu
Cogalirken yildizlari sabrimin,
Uykuma dugmelenir saclarin
Yanginlar ahbabimdir sonra;
Ellerimde kosustururken ellerin
Uymayalim kimseye,ask cesaret;
Elbet diz coker bu alinti esaret
Tebessumu esgaline sakladim,
Cok gelmez ugruna cosar kanim,
Sayi saymam sade seni beklerim;
Derdim yok,sen sevimli kaderim
Mutluluk acar nurdan bir yelken,
Cezbederiz sehri,yalniz ikimiz varken...


–-–––•(-•ιѕуαηiη sαιяι•-)•––––-
��-(�`�.���)->uqur

Uzun Ama Guzel Bir Hikaye

Papatya ile Minik Kelebegin Hikayesi

Gunlerden bir gun, evrenin bir noktasinda, kucuk bir tirtil gozlerini
hayata acmis.Dogal icguduleri ile hemen beslenmeye baslamis. Ne bulursa
yemis.Bir sure sonra, yeterince buyudugunde,kendine guvenli bir yer
bulup, bir koza ormeye baslamis.Bu kozanin icinde gecirdigi uzunca bir
surenin sonunda da, rengarenk kanatli bir kelebek olup cikmis.Minik kelebek, ucabiliyor olmanin da verdigi mutlulukla ucmaya baslamis.
Daglar tepeler asmis, ormanin her yerini dolasmis. Derken bir vadiye
gelmis. Rengarenk ciceklerin bulundugu bir vadiye. Etrafina saskin
saskin bakarken, vadinin obur ucunda bir papatya gormus. Bir anda
afallamis. Ne dusunecegini, ne yapacagini bilememis. Icinden "Ne
muhtesem bir cicek" diye gecirmis. Ve vakit kaybetmeden yuzlerce renkli,
hos kokulu cicegin uzerinden gecip dogruca onun yaninda almis solugu.
"Merhaba" demis papatyaya, "sizi uzaktan gordum ve yaniniza gelmek
istedim.". Nazli papatya soyle bir bakmis konuguna ve "Merhaba" demis,
"ben de yalnizliktan sikilmistim zaten." Ve konusmaya baslamislar.
Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dunyaya geldigini, gectigi ormani,
tepeleri anlatmis. Papatya da ona kendinden bahsetmis. Birbirlerinden
gercekten hoslanmislar. Kelebek butun zamanini papatyayla gecirmis. Gece
olunca beraber yildizlari ve ates boceklerinin danslarini seyretmisler.
Gunduz olunca kelebek, kanatlariyla papatyayi gunesin yakici
isinlarindan korumus.Minik kelebek papatyayi cok sevmis. O kadar cok sevmis ki, bir turlu onun yanindan ayrilamamis. Papatyanin da onu sevip sevmedigini merak ediyormus. Ama cesaret edip de bunu papatyaya soyleyememis bir turlu.Onu kirmaktan, incitmekten, bu yuzden kaybetmekten korkmus. Papatya da kelebegi cok sevmis ama o da bir turlu soyleyememis sevgisini.Duygularinin karsiliginin olmayacagindan, bu yuzden kelebegi
kaybedeceginden korkmus. Boylece iki sevgili yan yana, ama sevgilerini
paylasmadan surekli sohbet etmisler.
Boylece saatler saatleri kovalamis. Gunler gecip de, kelebek artik
zamani kalmadigini, gucunun tukendigini anlayinca, papatyaya donmus ve
"uzgunum, ama senden ayrilmam gerekecek" demis. Papatya buna bir anlam
verememis. "Neden" demis. "Yoksa benim yanimda mutsuz musun?" "Hayir,"
demis kelebek. "Bilakis, sen benim hayatima anlam kattin. Fakat biz
kelebeklerin omru sadece uc gundur. Ve ben de omrumu tamamladim. Artik
kelebeklerin hic olmedigi bir yere gitmeliyim." Papatya bu duruma cok
uzulmus. Ama yapacak bir sey yokmus zaten. Kelebek artik hic gucunun
kalmadigini, daha fazla tutunamayacagini fark ettiginde, son bir
gayretle papatyaya "Seni seviyorum" diyebilmis ancak. Papatya
donakalmis. Sadece "ben de..." diyebilmis kelebegin arkasindan. Ardindan
da gozyaslarina bogulmus. Icinden "keske onun da beni sevdigini
bilseydim. Keske onu sevdigimi soyleyebilseydim." diye gecirmis.
Papatya, sevdiginin onu sevdigini bilmeden gecirdigi gunlerin acisina
dayanamamis. Bir sure sonra yapraklari once solmus, sonra da dokulmeye
baslamis. Her dusen yaprakta papatya, icinden "seviyormus" diye
gecirmis. Iste o gunden beri, bunu bilen asiklar, sevgililerine
soramadiklarini hep papatyalara sormus.

Seviyor mu, sevmiyor mu diye...

Bedirhan GOKCE ve Erhan GULERYUZ

ben asiri derecede Bedirhan Gokce ve Erhan Guleryuz hayraniyim.mesala tv prosuna Erhan guleryuzu konuk ederse cok sevinirim...bence muhtesem olur iki sair reyting rekorlari kirar...

Bittin

Herkes soruyor
Var midir sevdigin diye?
Once bir offf cekip icimden ,
Kalbimin atislari izlanip,
Yok diyorum.
Anliyor kimileri derdimi
Yuzume bakip ustelemiyor.
Yoksun artik sen benim icin
Bittin gittin.
O imzayi attiktan sonra
Benim olmaktan ciktin sen ,
Kalbime gomulup oldun.

selam yolla yureginden ey sevgili....

Yureginden bir selam yolla ey Sevgili! Sevginle, hasretinle bir selam yolla yuregime� Bir �nefes� kadar yakin olmak varken, bir �hasret� kadar uzak olmayayim sana� yuregine� Hadi!! Yureginin en ucra kosesinden bir selam yolla bana.
Yuregim haykirmak istiyor seni� sevdani� seni sen yapan her seyini� Hasretin yagiyor yuregime, evrendeki tum hasretler kiskaniyor hasretini. Huznun, yagmur gibi yagiyor gonlume, tum huzunler huzunlerine huzun katiyor, gorunce huznunu. Aklima �sevgin� geliyor, tum yureklerdeki �sevgi�ler, gozyasi dokuyor yayilinca �sevgin�. Yuregim cosuyor, geceye haykirmak istiyor soyleyemedigi her seyi�
Yureginden bir selam yolla bana� Yuregim, selamini bekliyor Sevgili! Sel***** biraz sevgini kat, biraz :)ucugunu� Ya da hicbir seyini katma. Bir selam bile yeter bana. Bana selam yolla ey Sevgili, ama yureginden olsun.
Ey Sevgili! Yuregim seni bekliyor. Yuregimden cikmak isterken, busbutun kaziniyorsun yuregime� gonlume� ruhuma� Kaziniyorsun beynime, yaptigim her ise� Yaptigim her iste SEN oluyorsun ve bunun icindir ki yaptigim her is hatirlatiyor seni bana. Dile geliyor seni dusununce, yuregim. Gece olunca haykirmak istiyor geceye, zor tutuyorum. SEN gelince haykirsin, haykiracak neyi varsa. Sen duydukca, o haykirsin geceye, haykiracak bir seyi kalmayana kadar�
Yildizlara seni anlatiyor yuregim, gecenin maviliginde SEN parliyorsun tum yildizlara inat. Yildizlar seni bana anlatiyor, yuregim de seni onlara� Yildizlar gibisin sen de� Onlar kadar guzel, onlar kadar ulasilmaz� Ama ulasilmazligin bir gun sona erecek Sevgili, bekle�
Susmaktan yorgun yuregime bir selam yolla ey Sevgili! Ya da yollama selami. O kendi alsin selamini, gotursun nereye goturecekse ve haykirsin haykiracak neyi varsa. Korkma bu sefer tutmayacagim onu. Haykirsin� Haykirsin� Dile gelsin tum hucrelerim, onlar da katilsin gece haykirislarina. Yuregimi tutmayacagim Sevgili! Cunku kapindayim. Ac kapini! Yuregimi sana getirdim. Ac yuregini, yuregime� Ver selamini. Ya da verme. Ben vereyim sana, yuregimi. Sende kalsin, sana haykirsin, haykiramadiklarini ve sana cossun, cosulacak neyi varsa! Ey Sevgili, yuregimi biraktim sana! Sana emanet yuregim. Bak, yine haykirmak istiyor. Bu sefer tutmayacagim. Sana birakiyorum yuregimi, hayatimin anlamini�
Hadi yuregim! Haykir, haykiracak neyin varsa. Sevgini� Sevdigini� Sevdigine yandigini� Sevdanin yanik yuregini� Hadi yuregim, bak yine gece doguyor. Zaman senin zamanin. Soyleyemedigin ne varsa icinde, her seyi, her seyini, her seyimi haykir simdi geceye� sevdigine�

sen soyle

Karanlik, kose baslari tutulmus yolumun
Son donemecinde karsima cikan bir golgesin
Omuzlarim dusuyor gorundugunde yuzun
Agir geliyorsun, sahiplenmek gudusu icimde
Agir geliyorum, engel olmadiklarima bile.

Gecelerimin iffetli kadini sokak lambasi
Dokunurken titreyen yuzum ve ellerim
Son matemidir tutulan, suya dusen yazgim
Sehla surmussun saclarina agliyorsun
Birak gitsin, kandili sonmus beklentilerin

Korkutuyorsa gozunu surmek gozume
Birak ben bakayim soz soylemesem de
Korkuyorum gozumu tutarken gozunde
Birakiyorum son sozu sen soyle...

iste sen!!!!!! asksin....

Sozler olur ulkesinde dairlenmis

Vesveselerden uzakta saf bir cumlecik

Hengamelerden arinmis bir mutluluk

Ask…noktalivirgul



Devam edecek sureklilik

Andikca anilan,yazdikca yazilan

Ne guc yetirilebilirdir

Ne de tam anlatilabilecek.

Ask…

Kafiyelerin mihengidir

Dolandikca dolanandir

Ask...

Sarmasik…



Gunler tazelenir.

Asilar coreklenir

Isim yazilar isme yazilir

Ask; isimlerin anasidir

Yanina yazilan isim

Askin ruyasidir

Ask…



Bazen cosar,kudurur

Sigdiralamaz ne yere ne goge

Anilinca daha sahlanir

Durduramazsin

Harlanir..hatlanir…yazilir.

Isim isim andikca anilir.

Ask.

Andikca andigindir

Kalbinin ritimlerinde.



Iste sen..

Asksin.

komedya(anlat bakalim) okuyun yikilirsiniz.. :D

anlat bakalim..
(mehmetgilin okuluna yeni bir tarih ogretmeni gelir.adi ahmettir.mehmet ise firlama cocugun birisidir.arkadaslariyla karar verir.bu ogretmeni delirtip kacirmak isterler.aradan bir ay gecmistir hoca sontaj ahmet sozlu yapmaya karar verir)

sontaj ahmet=s.a
mehmet=m
ummugulsum kaynarsu dokuldumu yanmaz oglu=u.k
aslan miyav dedi kucuk fare kukredi=a.d
sah ismail= s.i

basliyor....



s.a= 31 kalk bakalim oglum.
m= tamam hocam
s.a= trablusgarp savasini anlat bakalim
m=italyanlar gemileriyle sahrin kiyisina yaklasti.bense trablusgarptaki ordunun basindaydim.
s.a= ne eminmisin oglum
m=hayir hocam mehmet.
s.a=neyse devam et
m= once okcular sonra topcular ve ardindan subaylar italyanlara dogru yurudu.ben en arkadaydim toplar gumburrrrrrr gumburrrrrrr patliyordu.okcular kacti topcularda mermi kalmadi hemen sehirden topa girecek ne bulurlarsa getirmelerini emrettim. onlarda cuval cuval elma getirmislerdi.toplara koymalarini istedim.
s.a= neeeeeeeeeeeee.
m= atesssssssssssssss!!! dedim. ama hic top sesi gelmiyordu cunku askerler elmalari yemisti.italyanlar sagdan soldan ortadan geliyorlardi.askerler agir agir geriye dogru kacmaya basladi. kinimdan bicagi cikardim ve italyanlarin ustune ficittim. oda bir italyan askerinin el bombasinin pimine degmezmi askerlerinin cogu oldu geri kalanlar ise kacti.
s.a= devam et bakalim.
m=hemen sehre dondum.askerlerim tavernada iciyorlardi.iclerinden birine bi tekme attim ta istanbula gitmis.birinide elci olarak gonderdim silah ve cephane gondermislerdi.italyanlar yine gelmislerdi kiyiya.bu sefer bizde teskilatliydik.tabancalari suratlarina tuttuk ve siktim tabancadan kursun yerine su cikiyodu.kiyida olduklari icin bizim sular onlari denize doktu.
bu kadar hocam.
s.a= iyi oglum aferin otur sifir......
s.a=312 ummugulsum kaynar su dokuldumu yanmazoglu
birinci dunya savasini anlat kizim.
u.k= mehmet avusturya veliahtini oldurunce savas basladi.
s.a=hangi mehmet kizim.
u.k=hocam cok safsiniz yani bizim mehmet.
s.a= neyse devam et.
u.k= almanya ingiltere rusya mehmetin uzerine dogru gelmeye basladi. mehmet ise elinde bir bezbol sopasi gelen toplara kursunlara vuruyodu.kursun ve top mermileri geri sekti ve onlarin askerlerine girdi.bu savasida biz kazandik hocam.
s.a=otur kizim sifir.....
s.a=771 aslan miyav dedi kucuk fare kukredi.anlat oglum mehmet kimdir.
a.d=bir imparatordur hocam
s.a=peki sen kimsin
a.d=bende vezir-i azam
s.a=anlat bakalim ankara savasini
a.d=timur mehmete sovdu ve savas basladi.
s.a peki devam et.
a.d=ankara yakinlarinda timur sontaj makineleriyle mehmete saldirdi.
s.a neeeeeeee.sontaj makinesimi oglum o zamanda sontaj makinesi ne arasin.
a.d= bilmiyorum hocam.mehmette klozed kapaklariyla sontaj makinelerini durdurdu ve ardindan cesme kafalarini tumurun bulundugu yere furlatti timurun ordusunun sol tarafi cokmustu.timur filleri saldi tabi bizim mehmette akilli ya fareleri saldi. filler korkusundan geri kacti ve giderkende timura citme atti.timur bu savastan sonra suurunu kaybetti ve uc ay boyunca suurunu aradi
s.a oturrrrrrr sanada sifir.
(sinif cok sessizlesmeye basladi hoca birden delirmeye basladi

daha ask var kimsesizlige...

Geliyorum... Sigarasini sondursede hayat kul dusmus korunaksiz gozlerimin ustunde, geliyorum sana ask boyunca. Iki sen arasi duraklarda karsiliyorum seni gelislerimi. Gozlerim sen yesili...

Sevdigim! Hiclikten yapilmis melal bir ice yurutme beni. Bu senliligimle hangi bana yurusem kanarim. Imzasiz aglayislarimi olu cocukluguma ilistirsem, avucundaki haritalardan yiter mi cografyam? Tehlikedeyim ve tehlikeyim en cok. Ates hattinda susmamak icin direnen, yagmalanmis bir yalnizligim. Kalbi kirik duslerin dus mekaniyim. Birakta soru isaretleri patlasin icimin susmalarinda. Ey Ask! Iki kasinin ortasinda ask-i Zuleyha'nin gunesi. Ve kuyunun aydinliginda Yusuf'um sevdana. Yirtma gomlegimi...

Sevdigim! Gozlerinin yesiline kactim. Tut beni. Tut gozlerimden, ASK'ca...

Ey kelamin hukmunu cildiratan ask deliligim! Ey aski esisimden buyuk ben! Delirmelerin son-ucunda calkantilarla cildiran, canhiras feryatlari bilegleyen suskunluguma astim gozlerimin firari rengini. Dokundukca gozlerine siliniyor muammalarda sayiklayan kirli ben. Imlasiz guluslerim agriyor aglarken. Tahammulu guc Ruzgarligim huznum kadar simdi ve taammuden vuruluyor hice sayilmisligin peydahlanan kentlerinde. Sen... Ask! Bulanik sularda yikama gok-yuzu niyetsiz dusen ellerini. Kopurmez hayallerin okyanus kadar. Oyle estir ki beni, saclarin kaplasin butun evreni...

Ben benden ciktim da sende soluklaniyorum nefesinle. Alfabenin son harfine yigiliyorsa adim cekistirme solugumu hasretinle. ''Hasretin dilimde inler...'' Meyyit kapisindan gectimde, izinde boguluyor ihlal edilen esisim. Indir olumcul gulusunu gozlerimden. Dayanamam! Pimi cekilir icimin...

Icimin solu! Turnalar geciyor yagmurundan alev yiyen bulutlarin ustunden. Alnimin vav kivrimina amansiz inen yagmurlar kadar sirilsiklam ozluyorum seni...

Ellerimden, ellerine kaliyorum ey aci! Bir kiyamette yine senden olsun bana. Yar guluslerine sirt vermisken kalbim, ahenksiz kiyametlerin oldurmez beni. Ceplerimdeki sevinclerin pejmurde intiharlarina sahit tutamazsin sesimi.

Usta! Bana, bagiracak kadar 'sus' payi birakti hayat, hayatin sapaginda. Simdi avazim ciktigi kadar susmaktan yanan munzevi cigliklarimi duyabiliyor musun? Kullanma kilavuzu var mi acinin? Kanim helal degilmis bana, oyle mi? Deliriyorum Usta! Deliriyorum kanaya kanaya...

Kendimi sende dirilttim, sende yitirirken kendimi. Ruhuma akisinla dagittin karanliklarimi. Solugun nefesime hayat... Sen gulunce gulus kendinden gecer sevdigim. Sen aglayinca titrer evrenin kalbi huzunden. Ben seni cirilciplak mevsimlerde yangin yangin usuyen halkim gibi cigliksiz sevdim. Isildayan bicak sirti sevdalar degdi yuzumun beyazina. Mazaretsiz tutuklandim sana...

Ey Ask! Daha sensizlige sen var. Daha ask var kimsesizlige. Her harfi canima batan bu gozu donmus hasretin adima bas harf... Ben sabrin ask tesbihinde son taneyim. Dusme gozlerinden beni Istanbul kadar...

Esselam

Aslan Abim Guzel Kardesim

Bak seni severim bilirsin
Sabirli sevimli adamsin
Dostlarin icinde
Once sen gelirsin
Evet yerden goge haklisin
O maasla gecinmek icin
Ne usta taklalar atarsin
Bonfilenin tadini
Reyna’nin yolunu
Susinin adini bilmezsin
Birak ihanet etmeyi
Bi goz ziinasi bile cekmezsin
Sirf cocuklar okusun diye
(Nolacaksa)
Cigarandan bile vazgecersin
Olmazsa ucuzundan icersin

Amaaa..
Simdi egri oturalim dogru konusalim
Bak Hakki
Canim abim
Anneyi yengeyi
Akrabalar arasi dengeyi
Ne yapip edip tutturacan
Hadi hanima biraz para ver
Anana komur goturuver
Ikisinin de sende hakki var
Verecen abi..
Tamaam mi ?

Aslan kardesim benim
Vatanin da milletin de Sakarya’nin da
Bekcisi emekcisi sepetcisi sensin
Vatan icin can millet icin kan
Patron icin ter akitacan
Gerekirse surunecen yanacan
Ucunun de sende hakki var
Verecen abi..
Tamaam mi ?

Guzel abim
Gastelere haberlere bakma
Hepi topu bi kac yavsak
Bunlar mi bizi saapcak
En- bu- yuk.. sa-sa-sa sak sak..
Hadi sen su vergileri kostur yatir
Helaal olsun
Gun sektirmedin kirk yildir
Yol Su Z Luk koPage Ranku gecit
Samanlik arpalik cayir cimen
Ahan da az kaldi
Medeniyete vardik hemen hemen
Degil mi ama hizmet veriyo adamlar
Hepisinin de hakki var
Verecen abi..
Tamaam mi ?

Yav birak simdi bi aksam
Soyle bi gece calmayi felekten
Yakalaniriz felan tutuklarlar
Kaziklarlar paramizi tirtiklarlar
En azindan merak eder cocuklar
Pireyi ederler deve
Bak aksam oldu
Hadi yuru eve

Eyvallah hoscakal
Iyi bak kendine
Aman unutma ha
Mektepler aciliyo
Kayit kitap defter
Bi de ev kirasi var..
Tikir tikir taksitler de var..
Ververver..
Ver Hakkki veeeeeeeeeer...

uyan turkiyem uyan milletim

http://www.youtube.com/watch?v=mwEsWgMw-0Q


arkadaslar bazi gercekleri anlatan guzel bir klip izlemenizi tavsiye ederim...

selametle...

Sairsen


cok okuyan bilmez, ceken bilir
az cekmedin siirlerden

bu dunyada ask kadar, savaslar da var
her insan bir seyler icin savasiyor
bize dusen haklinin yaninda savasmak

bu dunya yer yer barisik olanlarin dunyasi, ne guzel
ne mutlu barisik olanlara
insan, insanla,
su, yatagiyla; toprak, suyla
mavi, gokle; gok, denizle
cok sey baris icinde
kardes ise bir de
bize dusen bunlari kusturmemek

eger ki, sen sairsen ve ben bundan eminsem,
bir de Attila Ilhan'dan ogrendiysem boyle konusmayi;
sorumlusun arkadas..

o topraktan, o sudan, o gokten, o denizden, o savastan, o baristan ve benden ve kendinden sorumlusun arkadas.

birgun yakana sarilir; acliktan olen insanlar,
o mazlumlar, o gok bulamayan kuslar, kirlenmis denizde karaya vuran baliklar...
yakana sarilirlar..

iste o zaman seni kimsenin aski kurtaramaz.
'Sana o tilsimi veren, asklarinizi anlat diye mi verdi,
hesap ver sair! ' demezler mi? .
belki de sana sair demezler.
bu cok aci degil mi?

sorumlusun sair
en az askin kadar sorunlu dunya..
sen bana, ben sana asik olmussak, kime ne faydasi var?
bosverelim didem, kendimizi kandirmayalim.

beni de gotur tarifsiz kederlerine...........

Beni de gotur tarifsiz kederlerine
Birak oyle kalayim yoklugun esamesinde
Bir yanis turkusu boy gostersin dimagimda
Beni de gotur tarifsiz gozlerine
Percinlessin butun dugularim
Kilitlenen tarafim sana baksin
Ay sahit olsun bana
Sozlerim dussun golgesine
Bir bir kavrulayim o zaman
Nevbaharlar acsin yuregimde
Ismine bir gom beni

yok saydim....

Hasirina yasladigin uykusuzluklarinin izi kazindi geceme
Goz kirpimi bir zaman mesafesinde
Aci aci yutkundugum denizin tuzuyla yikanan gozlerimle,
Cekildim o cennet kosene
Bir vav kivrimi alir da sususum, lal olur kelimelerim sesinin sesliliginde.

Canimi cekistirirken dort duvarli celiskiler
Gel serinliginle kiyametlerin koptugu kezzap mahserime
Berrakligina hasret aydinligini gom feri sonmus gozlerime
Cem et kalem tutan her elin yazdigi medhiyeleri kalbimde
Gel nefesinle nefeslendir sensizlikte bogulan duslerimi
Gel ey gelmelerimin cigliklarini susturamadigim..
Gel ve kanadi kirik kuslarimi ucur enkazinda kaldiklari sevdanin pervazlarinda
Yoksa...
Sende dirilmemek uzere olecegim kiyilarinda
Yoksa...
Icimdeki alevleri daglayan irinler icecegim serinligi olmayan sularinda

Sen ey tum "yoksa"larin yok sayildigi yoklugunda var oldugum!...
Umutlarimi umutlandiran varlik denizinin derununa daldim,
Sen'den olmayani yok saydim!

gulun kaderi...

Gul, korkunun kanatlari altina girmekten cok korkuyordu. Bir sabah uyandiginda, dikenlerinin agladigini gordu. Yeni ve o gune kadar hissetmedigi farkli bir korkuya kapilmisti. Kendisini korumakla gorevlendirilen dikenler neden agliyordu hic durmadan?

Uyandigini hissettirmemeye calisarak, bir sure oylece bekledi. Yesil yapragina en yakin yerde duran muhafiz diken anlatmaya basladi:

“Ben, gulun yalnizligina agliyorum. Aglamayi kendine yakistiramadigi icin surekli mutlu gorunuyor. Biliyor ki, herkes onu cok seviyor ve guveniyor ki biz onu her turlu kotulukten koruyoruz. O sadece yasamanin keyfini suruyor.”

Alttaki dikenlerden biri basladi konusmaya:

“Ve giderek bencillesti. Bize daha ustten bakarak deger vermemeye basladi. Peki, biz bunu hak ediyor muyuz?”

Butun dikenler dile geldi:

“Hayir, biz bunu hak etmiyoruz. O gul, cunku Allah ona gul olmayi emretti. Biz dikeniz, bize de diken olmayi. Onun gullugu ancak biz variz diye anlam kazaniyor. Ama o dokulup, solup gidince biz yine diken olarak hayatimizi surduruyoruz...”

Gul, dayanamadi ve icinde giderek buyuyen korku balonunun patladigini hissetti. Hickirarak aglamaya basladi. Cunku muhafizlari hakliydi. Mevsimi yaklasmamisti ama o kadar alimliydi ki,
-her an biri gelip tutundugu dalindan ve dikenlerinden ayirabilirdi. Sonra, ne anlami vardi ki boyle boburlenmenin? Iste gecip gidiyordu hayattan...
“Duydum” dedi inlemeli bir sesle... “Hakkimda neler dusundugunuzu duydum!”
Dikenler, tipki nobette yakalanan askerler gibi hemen dikkat kesildiler ve utandilar biraz da. Gul, kendilerini savunmalarina firsat vermedi:
“Haklisiniz... Ben kalici degilim, sizse kimbilir daha kac gule korumalik yapacaksiniz. Hakkinizi helal edin” dedi.

Yeniden ve hic uyanmamacasina korkulu bir uykuya birakti kipkirmizi yuregini...


kal demem

suya anlatilan bir sir,
suya soylenen sozler
ve suya dokulen duygular gibiydin; sen,
su gibiydin iz birakmadan akip gittin

ne yazilan siirleri okuyabildin,
ne anlattiklarimi anlayabildin,
nede sana yazilanlari anlayabildin,
sadece akip oylece gittin.

yagan yagmur gibiydin,
bende sana islanan.
sadece yagdin, icime kadar isledin
ve gozyaslarimi saklayabildin.
kalmadi senden birsey,
akip gittin.


ve simdi okyanusta bir damla gibisin.
ne arasam bulabilirim,
ne de aramaya niyetlenirim;
su oldun tutunamadin aktin ve gittin.

ve ben her yagmurda yine sokaga kosarim.

su akar ben akamam,
su gider ben gidemem.
sen gidersin, ben
kal demem...

tayfunkarakas@gmail.com

sen gideli...

sen gideli kac gun oldu...kac hafta... sayamadim.ban yuzyillar gecmis gibi geliyor.son anda sen giderken gozlerinin bugusunu biraktin.simdi sis icinde butun dunya.cicekleri gozyasimla suluyorum artik.sevgilim ozluyorum seni.haftanin her gunune her gecen saate adini verdim.yoksun gittin tek basina koydun beni.bu nasil bir ozlemdir.bedenim atesten bir gomlek.yetti artik dayanamiyorum.don artik

hakan aydin...

sen gideli...

sen gideli kac gun oldu...kac hafta... sayamadim.bana yuzyillar gecmis gibi geliyor.son anda sen giderken gozlerinin bugusunu biraktin.simdi sis icinde butun dunya.cicekleri gozyasimla suluyorum artik.sevgilim ozluyorum seni.haftanin her gunune her gecen saate adini verdim.yoksun gittin tek basina koydun beni.bu nasil bir ozlemdir.bedenim atesten bir gomlek.yetti artik dayanamiyorum.don artik

hakan aydin...

askin isaretleri...

1-seni seviyorum demeye doymuyorsaniz
2-en bakimsiz halinizi gormesine aldirmiyorsaniz
3-en aptal ask sarkilari bile size anlamli geliyorsa
4-eski turk filmleri sizi aglatmaya basladiysa
5-telefon calarken onun aradigini anliyorsan
6-siz kilo aldikca tombul kadinlardan hoslandigini soylemeye basliyorsa
7-cok paraya ihtiyaciniz oldugunda bilgisayarini bile satmaya raziysa
8-size gozu gibi bakip koruyorsa
9-kendi acili sevdigi halde yemegi acisiz istiyorsa
10-size hergun sevgililer gunuyse....

iste ozaman sirilsiklam asiksiniz....
eklemek isterseniz sevinirim...

lutfen okuyun,,,!

Atalarimiz yillarca er meydanlarinda savas verdiler..kim hakliydi gercegi kim biliyordu hic onemli degil,onemli olan,her iki tarafinda yurekten savastigini bilmek.Yurekten savas yuregimiz istedigi icin verdigimiz savastir.Kahramanlik caglarinda,sovalyelik caginda kolaydi bu.Fethedilecek ulkeler ve yapilacak cok sey vardi.Oysa bugun dunya cok degisti,yurekten savas artik savas meydanlarinda degil,icimizdeki meydanlarda veriliyor...
Yurekten savas, hayallerimiz ugruna verilen savastir.Gencken ve hayallerimiz yuregimizde ilk kez tum gucleriyle patladiginda cok cesuruzdur,ama henuz nasil savasilacagini ogrenmemisizdir.Buyuk bir caba gostererek nasil savasilacagini ogreniriz,ama o zamanda savasa girecek cesareti kendimizde bulamayiz.O yuzden ,kendimize yonelir ve icimizde savasiriz.Kendimizin en kotu dusmani olup cikariz.Hayallerimizin cocukca oldugunu,gerceklestirelemeyecek kadar zor oldugunu ya da hayati yeterince tanimamamizdan kaynaklandigini soyleriz.Yurekten savastan korktugumuz icin hayallerimizi oldururuz.
Hayallerimizi oldurdugumuzun ilk belirtisi vakitsizliktir....
Hayattaki en isi basindan asan insanlar,her zaman herseyi yapmaya vakit bulmuslardir.Hicbir sey yapamayanalar ise her zaman yorgundurlar ve yapmalari istenen azicik isle bile ilgilenmezler.Durmadan gunun cok kisa oldugundan yakinirlar.Aslinda yurekten savas vermekten korkarlar....
Hayallerimizin olmesinin ikinci belirtisi sinirliliklarimizda yatar.Hayati buyuk bir seruven olarak gormek istemedigimiz icin,hayttan pek az sey beklemekle bilgece,hakca ve dogru davrandigimizi dusunmeye baslariz.Gunluk yasantimizi kusatan duvarlarin otesine baktigimizda kirilan mizraklarin sesini isitir,toz ve terin kokusunu duyar,buyuk yenilgileri ve savascilarin gozlerindeki yangini goruruz.ama savasa girenlerin yureklerindeki sevinci,buyuk hazzi asla goremeyiz.onalrin gozunde zafer de,yenilgi de onemli degildir;onemli olan,yalnizca yurekten savasiyor olmalaridir......
Ve son olarak hayallerimizin yok olup gitmesinin ucuncu belirtisi huzurdur.Hayat bir pazar gunu ogleden sonrasina doner;buyuk seyler istemez oluruz,vermeye razi oldugumuzdan daha fazlasini istememeye baslariz.Bu durumda,kendimizin olgunlasmaya basladigini dusunuruz;genclik duslerimizi bir yana birakir,kisisel ve profosyonel basarinin pesine duseriz.Yasitlarimizin hala hayattan bekledikleri bir seyler oldugunu soylemeleri karsisinda saskinliga ugrariz.ama aslinda,yuregimizin derinliklerinde bilirizki,hayallerimiz ugruna savasmaktan vazgecmis,yurekten savas vermekten kacinmisizdir.



Bana bu yazi mail olarak geldi kim tarafindan yazildigini bilmiyorum ama sizlerle paylasmak istedim..
eminim sizlerde kendinizden birseyler bulcaksiniz, ve savasmak icin gec kalmadiginizin farkina varirsiniz, bir pazar ogleden sonrasini yasasanizdaa....;)