9 Mayıs 2007 Çarşamba

basim donuyor

basim donuyor durup duruken
basimda donuyorsun
seviyorum bu sarhoslugu
derin bir nefes cekmek gibi
kar yuklu dag baslarindan
sevemedim huznu
sahiplenemedim
kovamadim
goremedim birde ay yuzunu
alisamadim
istemiyorumya alismak
aci verir nedense bana hep siradanlasmak
ilk gunku gibi kal aklimda
hep taze
hep supriz
bilemedim bir de
bu kadar isteyecegimi
verme kendini
dusuncelerim cilgin atlar gibi
ah! rahvan gunlerim
kaldirimlar tepiyorum durup dururken
durupdururken kayboluyorum sende
olur olmaza yoruluyor aklim
halden bilmeze takiliyor gozbebeklerim
ah! huzun kokulum
verme ruzgara zulufun
calarda gider
nicedir sana yaziyorum
nicedir yokluguna
olmayisina
pervaneyim anla
azicik olsun
bir lahza
al yanina
ben yel degmis kirlangicim
isit yanaginda
ilk eriyisim bu birine
yorgunum anla

Acilar Denizi - Bedirhan GOKCE

Sesli Dinleyiniz




ACILAR DENIZI

Ben acilar denizinde bogulmusum
Isitmem vapur duduklerini, marti cigliklarini
Dalgalar her gun bir baska kiyiya atar beni
Duyarim yosunlarin benim icin agladiklarini

Oluyum coktan, bir baksana gozlerime
Gor, icindeki o kanli cam kiriklarini
Bu ne karanlik, bu ne zindan gece boyle
Butun gemiller sondurmus isiklarini

Ben acilar denizi olmusum, yaklasma
Sularim tuzlu, sularim zehir zemberek
Baksana; herkes icime dokmus artiklarini

Bu karanlik bitse artik, bir ay dogsa
Bir deli ruzgar ciksa; alip goturse
Yillarin icimde biraktiklarini...

Umit Yasar Oguzcan



Acilar Denizi - Bedirhan Gokce.Mp3

sehidim

Daglarmi seni engelleyen
Kahpe dusmanmi seni olduren
Yoksa ana kokusu yar hasretimi seni boyle uzen
Ama sen vatan dedin agzinda tekbir
Kalbin vatan dedi,ana yar icinde dedin
Kim vurur seni
Hangi dusman seni vursa bile degilmisin sen ruhunla savasan
Degilmisinki Sehit olmez sehit Sehit oldugunda bile Allah a acarak ellerini
Tekbir sesleriyle vatan icin yanip tutusan
Son sozunde bile sahadet getiriken vatanim diye aglayan sen sehidim
Bu vatani sen emanet ederken
Analar yeni mehmetcikler yetistiriyorlardi
Sehidim rahat uyusun diye
Sehidim sen rahat uyu
Bir mehmetcik sehid olur bin mehmetcik gelir sen rahat uyuyasin diye
VATAN SAGOLSUN!!!

DENIZLILI_LEVENT

Mukeyyifat

AHMET HASIM
Ikdam - 29 Agustos 1928

Mukeyyifat ( Keyif verici, sarhos edici maddeler)

Keyif verici maddelerin hicbir turlusunu sevmem. Sinirlerim onlarla kaynasmaya musait degildir. Buna ragmen kullanabilenlere imrenirim. Sihhatin sade su icmekle muhafaza edilebilecegini soyleyenlerin, iddialarini ispat icin one surdukleri az cok akla uygun delillere karsilik, icki taraftarlarinin da kuvvetli savunma araclari var. Bunlardan birini dinledim.

Soylediklerine hak vermemek bana guc gorundu. Diyordu ki:
- Keyif verici maddelerin icadi, insan zekasinin buyuk zaferlerinden biridir.

Geminin kesfine kadar deniz, dusman bir unsurdu. Fakat su uzerinde, insan iradesine boyun egen, ruzgar veya buhar kuvvetiyle hareket eden teknenin kesfi tarihinden beri deniz, artik bir ilerleme ve medeniyet unsurudur. Boylece her kesif insanliga zararli bir unsurun faydali bir hale getirilisi olmustur. Siradan gecelerimizi simdi goz kamastirici bir senlik haline getiren elektrik isigi, ehlilestirilmis yildirimlardan baska nedir? Bu esasi bahsimize uygulayalim.

Nese ve elem, keyif verici maddelerin icadina kadar bize hukmeden birer buyuk ve ezici kuvvetti. Ruhun bu iki zit durumu, esrarengiz bir ayin cekimine gore gelgit yapan bir denizin sulari gibi, hic beklemedigimiz dakikalarda bizi kah beyaz ve kah siyah kopukleri icinde birakirdi. Neseye hakim degildik, kederi kendimizden uzaklastiracak hicbir kuvvetimiz yoktu. Fakat keyif verici
maddelerin icadiyla bu iki unsur birden irademize esir olmustur. Gunes
gormeyen bir meyhanenin kirli bir masasi kenarinda icilen iki uc kadeh,
karanligi aydinlatmaya ve en harap bir vucudu genclik nesesiyle
doldurmaya kafi degil mi?

Meyhane mukassi gorunur tasradan amma Bir baska ferah, baska letafet var icinde.*

Dunyada iktisadi sartlar degiseli, ufku gittikce kararan ve dalgalari gittikce kabaran hayat okyanusu uzerinde, boyle boyun egen bir saadet teknesine sahip olmanin zarari, bilmem ne sekilde aciklanabilir?

Sihhatin asiri derecede pahali oldugu bir asirda, ucuz bir neseyi tesellisizlere neden fazla gormeli?

Muhatabimi hakli buldum.

***biten Ruya***

***BITEN RUYA***

Lanet okuyorum kendime
Sadece sana gitme kal benimle diyemedim diye…

Bir ruya gibi baslamisti oysa her sey,
Sanki her gun yeniden doguyordum
Yasamimdaki anlami sende buluyordum
Tam zamaninda gelmistin yanima
Sana Gunesim derdim hatirlar misin
Karanligimi aydinlatmistin
O essiz gulusunle icim isiniyordu
Simdi ise donmak uzere
Galiba sinsice oluyorum
Oysa her sey guzel olabilirdi
Gidisin her aklima geldiginde
Lanet okuyorum yine kendime
Sadece sana gitme kal benimle diyemedim diye…

Simdi seni ariyorum serseri hayatimda,
Galiba kaybettim diyorum korkarcasina,
Ama inanmak istemiyorum bu en kotu kelimeye
Ve yine lanet okuyorum kendime
Sen giderken gitme kal benimle diyemedim diye…

Diyorum ya iste seninle yeniden dogdum diye
Gidisinle yeniden oldum.
O harika ruyam bir anda kabusa donustu
Oysa sana gitme demeliydim…
Simdi yine lanet okuyorum kendime
Sadece ve sadece sana gitme kal diyemedim diye…

K.T

gitmeler gunudur kucugum....

Gitmeler gunudur kucugum
oturup uzun uzun anlatmaliydim sana
gitmeleri gidecekleri
simdi anlamadan bos bos bakarsin gozlerime
bu telasimi hosgor kucugum
belki gitmelerdir beni bu denli yoran
birgun bende yolcu degil yol olurmuyum
gitmelerin koynunda..

Ask Denen sey Adina

:cool:mutluluk nehirleri bulup
hucrelerine akitmaliyim
ruzgar gibi dolmaliyim cigerlerine
su gibi cekmelisin
yanan dudaklarindan
serin benligimi icine
ve sonra
aksam alacalarinda bakmaliyim gozlerine
yildizlari
ve ayi ortmeliyim
imbat esliginde
ne varsa ask denen sey adina
yapmaliyim
sen de
DEGILSE ASK NEDIRKI?
(Esinden once uyanip tras icin ayna karsisinda gorecegi bir mutluluk vesilesi olmasi amaciyla yazilmis, ama karasulara atilmis bir siir)
MUHABBETLE DOSTLAR
ANAKIZ...:cool:

baskasi

herseyde seni bulurum ben
her kizda senden bir parca
ya sesi benzer sana
ya gozleri,gulusu,
konusmasi,yada yuruyusu
ama ne sacinin rengi
ne o yuzunde ki masumluk
nede guzelligin
bir baskasina benzer

soyle

bu gun kar yagdi yesil gozlum
buralar bembeyazdi
senin tenin gibi
hani soz vermistik birbirimize
hani her kar yagdiginda yanimda olacaktin
kar topu oynayip
gulup eglenecektik
neredesin yesil gozlum
nerelerde hangi hallerdesin
bu can bu kalp
bu gozler hep yolunu gozledi
bekliyorum hala seni
o soz verdigimiz yerde
okulun bahcesinde
bak ellerim morardi
gozlerim aglamaktan kan canagina dondu
cigerlerim ise
bilmiyorum ne halde
bilmiyorum kac paket sigara ictim seni beklerken
niyetin yokmu daha gelmeye yesil gozlum
niyetin yokmu gelmeye
bir haber ver hic olmazsa
su tarihte su saatte diye
bekletme beni bekletme bir tanem
hic acima duygusu yokmu yureginde
azicik olsada sevmedin demekki beni
sevseydin gelirdin bir tanem biliyorum
yoksa yoksa birsey mi oldu sana
hasta misin yoksa soyle yarim soyle
neyin var kaybolup ta
bulamadin mi yolunu soyle bir tanem
allah askina soyleeee...

Sevmek

mesela ucan kuslar nasil?
esen ruzgar nasil?
ya akan irmaklar... nereye aktigini bilmeyen..
suursuzca; sanki esen ruzgara kapilmis.
akli tam bir karis havada…
yuregimden yuregine aksin
bir yudum ilik sevgi
ve oyle bir yer bulsun ki sende
terk etsin beni ve donmesin geri
sessiz bir ciglik bu,
duyan pek az olur;
yasamamissa bu hissi..

Gulduren sikayetler...

GULDUREN SIKAYETLER...

DIYARBAKIR DEVLET HASTANESI'NCE CIKARILAN DERGIDE, DOKTORA SIKAYETLERINI ANLATAN HASTALARIN SIVELI VE ILGINC
SOZLERLE DILE GETIRDIKLERI SIKAYETLER YER ALIYOR.


Hastane hizmetleri ile saglik konularinin yer aldigi ve Diyarbakir
>Devlet Hastanesi'nce cikarilan dergide, doktorlara cesitli
>sikayetlerini anlatan hastalarin siveli ve ilginc sozlerle dile
>getirdikleri sikayetler soyle yer
>aldi:
>
>'' Doktor bey bacaklarimda valiz (varis) var
>
>Tansiyonum yukari gelmeyi
>
>Basim yani
>
>Bende supertansiyon var
>
>Bizim cocuk ortalik derdine tutulmus (Grip)
>
>Yarim yarim oksuruyem
>
>Bende Habitat B var mi? (Hepatit B)
>
>Propostodan ameliyat oldum (Prostat)
>
>Idralim ayni ayran gibi
>
>Kanimda bi degisiklik hissediyom
>
>Ara sira kalbim carpistiriyor
>
>Arakere carpintim oluyor
>
>Kafamda bi cirlama var
>
>Benim bagirsaklarim zehirli gaz yapiyo
>
>Doktor bey benin sikayetim bir su mintikadan, su mintikaya kadar
>
>Karnim giril giril
>
>Bogazlarim gidik gidik gidiklaniyi
>
>Tum tuy diplerim agriyo
>
>Vucuduma vakitsizlik geliyor doktor bey (Halsizlik)
>
>Nefesimi asagidan alip yukari veremiyom
>
>Bugun bagirsaklarim surekli kiviriyo
>
>Doktor bey ben zagor kullaniyom
>
>Doktor bey 3 gunde zor durdurdular benim tansiyonumu
>
>Idrarimi yaparken zonklama oluyor
>
>Damarlarimin ici yaniyor
>
>Yas 73 obur taraftan cagiriler, ama gene de canim gitmek istemiyi
>
>Dun gece cok yuregim dovundu
>
>Kanimda portulesme var (Pirtilasma)
>
>Midemde hikir hirik baloncuklar olusiyi
>
>Bu gozumnen yukari baktigimda onunden sanki incecik bi kil geciyor
>ucunda da bi bocek var
>
>
>Benim sinirlerim var
>
>Nefesimi ceviremiyom
>
>Doktor bey bunun tansiyonu geziyor (Karisini gosteriyor)
>
>Kemigim yaniyor
>
>Icimde pirilti var (Carpinti)
>
>Vucudum ruzgarlaniyor
>
>Kaburgalarim usuyor
>
>Bende kavator var mi? (Guatr)''

bu siiri bulamiyorum yardim lutfen

bedirhan gokcenin 2004 yilinda radyodan dinledigim bir siiri vardi
hatta icinde erzurum daglari turkusunun ya muzigi bulunuyordu yada
duet bu siirin oldugu albumun adini veya siirin adini bilen varsa yazarsa sevinirim

eylul

bana ait birkac siir


yapraklarin rengi degisti diye sitem etme bana
guz sogugu salsada kendini
sen
yuregine
EYLUL'den kalma yildizlari doldur
yanagindan suzulen damlalara aldirmadan
gitmek istedigin yere git

Kendine Iyi Bak

Kendine iyi bak bir veda degil elveda cumlesidir cogu zaman. O uc kelimeden cok daha fazlasini gizler icinde...

"Kendine iyi bak." Cunku bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gun donersem seni iyi bulmak istiyorum.

Kendine iyi bak. Cunku bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni dusunme. Cunku ben de seni dusunmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, cunku ben yazmayacagim. Sil beni yureginden, cunku ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan guzel seyler hatirina sana yurekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha donmemek uzere gidiyorum.

"Kendine iyi bak. Aramizda gecen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem cok onemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla gormemek uzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yuzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, cok da fazla umursamiyorum."

"Kendine iyi bak derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla soylerler bunu. Cunku onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, surec cok aci vericidir, yurek parcaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri doner ve yine Kendine Iyi Bak gozleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tukeninceye kadar&Ta ki son elveda mezar sessizligine burununceye kadar&"

Tutkunun otesinde sevenler, bir kez Kendine Iyi Bak derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine olumu yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sozlerin icinde ihanet yok, hic bir zaman olamaz derler ve giderler. En buyuk ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yuzustu birakip gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parcalara ayirip, en buyuk parcayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler.

Daha kotusu suclayamazsin onlari tum bunlar icin. Kendine iyi bak deyip gidenin gecerli bir nedeni vardir elbet. Suclatmaz kendini. Savasmadiklari icin kizarsin ama suclayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri icin kizarsin ama suclayamazsin. Yenildigin icin kizarsin ama suclayamazsin& Ayriligin kacinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak derler ve giderler. Elinden umutlarini, duslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikca gozyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.

Arkalarina bakmadan cekip giderler eger yalniz kalmissan, cunku insafsizliklarini gormek istemezler. Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. Bitti diyemedikleri icin, kendine iyi bak derler. Kirildim ve affedemiyorum; diyemedikleri icin kendine iyi bak; derler. Seni istemiyorum artik, hayatimdan cikaracagim ama bil ki hic unutmayacagim; diyemedikleri icin kendine iyi bak derler. Biliyorum cok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum; diyemedikleri icin kendine iyi bak derler. Vicdanlarini rahatlatmak icin kendine iyi bak derler, cunku o kan uzun sure akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadir cogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kotulukler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin& Sen gozumdeki isik, dudagimdaki tebessum, sen icimdeki sevincssin. Sen hayatima renk katan, sen yuregimdeki carpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gonul yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.

Keske boyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem& Keske dondurebilsek zamani geriye. Keske bugunku aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak, aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani buyuk asklar her turlu engeli asardi, hani gercek dostluklar her sinavi gecerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanirdi? Hani hayatta hic kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en buyuk zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan mi? Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?&&&.

Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Oyleyse...Sen de Kendine Iyi Bak.

"Kendine iyi bak" derler, kursunu kafana sikip giderler... ...


Bu siiri cok ariyordum ve sonunda buldum..SizLer icin

tuzlu kahve

TUZLU KAHVE


Kiza bir partide rastlamisti.. Harika birseydi. O gun pesinde o kadar
delikanli vardi ki... Partinin sonunda kizi kahve icmeye davet etti.
Kiz parti boyu dikkatini cekmeyen oglanin davetine sasirdi ama tam bir
kibarlik gosterisi yaparak kabul etti. Hemen kosedeki sirin kafeye oturdular.
Delikanli oyle heyecanliydi ki, kalbinin carpmasindan konusamiyordu.
Onun bu hali kizin da huzurunu kacirdi...

"Ben artik gideyim" demeye hazirlanirken, delikanli birden garsonu cagirdi.

"Bana biraz tuz getirir misiniz" dedi. "Kahveme koymak icin."

Yan masalardan bile saskin yuzler delikanliya bakti. Kahveye tuz! Delikanli
kipkirmizi oldu utanctan ama tuzu kahvesine doktu ve icmeye basladi.

Kiz, merakla "Garip bir agiz tadiniz var." dedi.. Delikanli anlatti: "Cocukken
deniz kenarinda yasardik. Hep deniz kenarinda ve denizde oynardim.
Denizin tuzlu suyunun tadi agzimdan hic eksilmedi. Bu tatla buyudum ben.
Bu tadi cok sevdim. Kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadi
dilimde hissetsem, cocuklugumu, deniz kenarindaki evimizi ve mutlu
ailemi hatirliyorum... Annemle babam hala o deniz kenarinda oturuyorlar.
Onlari ve evimi oyle ozluyorum ki..."

Bunlari soylerken gozleri nemlenmisti delikanlinin... Kiz dinlediklerinden
cok duygulanmisti. Icini bu kadar samimi doken, evini, ailesini bu kadar
ozleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmaliydi. Evini dusunen, evini
arayan, evini sakinan biri... Ev duyusu olan biri... Kiz da konusmaya
basladi. Onun da evi uzaklardaydi. Cocuklugu gibi...

O da ailesini anlatti. Cok sirin bir sohbet olmustu... Tatli ve sicak.
Ve de bu sohbet oykumuzun harikulade guzel baslangici olmustu tabii...
Bulusmaya devam ettiler ve her guzel oykude oldugu gibi, prenses,
prensle evlendi. Ve de sonuna kadar cok mutlu yasadilar. Prenses
ne zaman kahve yapsa prensine icine bir kasik tuz koydu, hayat boyu...
Onun boyle sevdigini biliyordu cunku...

40 yil sonra, adam dunyaya veda etti. "Olumumden sonra ac" diye
bir mektup birakmisti sevgili karisina. Soyle diyordu, satirlarinda: "Sevgilim,
bir tanem. Lutfen beni affet. Butun hayatimizi bir yalan uzerine kurdugum
icin beni affet. Sana hayatimda bir tek kere yalan soyledim.. Tuzlu kahvede.

Ilk bulustugumuz gunu hatirliyor musun? Oyle heyecanli ve gergindim ki,
seker diyecekken 'Tuz' cikti agzimdan. Sen ve herkes bana bakarken,
degistirmeye o kadar utandim ki, yalanla devam ettim. Bu yalanin bizim
iliskimizin temeli olacagi hic aklima gelmemisti. Sana gercegi anlatmayi
defalarca dusundum. Ama her defasinda korkudan vazgectim.
Simdi oluyorum ve artik korkmam icin hicbir sebep yok...

Iste gercek: Ben tuzlu kahve sevmem! O garip ve rezil bir tat.
Ama seni tanidigim andan itibaren bu rezil kahveyi ictim.
Hem de zerre pismanlik duymadan. Seninle olmak hayatimin
en buyuk mutlulugu idi ve ben bu mutlulugu tuzlu kahveye borcluydum.
Dunyaya bir daha gelsem, herseyi yeniden yasamak, seni yeniden
tanimak ve butun hayatimi yeniden seninle gecirmek isterim,
ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve icmek zorunda kalsam da..."

Yasli kadinin gozyaslari mektubu sirilsiklam islatti. Lafi acildiginda
birgun biri, kadina "Tuzlu kahve nasil bir sey?" diye soracak oldu..

Gozleri nemlendi kadinin...
Cok tatli!.. dedi...
ALINTI.....
NASIL AMA COK HOS DEGILMI arkadaslar.:)aska bakin:)