Bugün eskileri karıştırdım |
27 Mayıs 2007 Pazar
Geçmiş Sanıyordum Geçmişi
Aşk Çocuk Kalplere Göre Değil
Çocuk kalbime |
o kadar muhtacım ki sana
Ben, yağmur bekleyen bir çöl gibiyim; Öylesine yangınım ki sana, Öylesine susuz... Hasret güneşi vurdukça bağrıma; Kaç serâp belirdi gövdemde, Saymadım... Kaç Mecnûn, dolaştı beni arşınlayıp da; Nice Bin Leylâ, hayâlinde peydâhlayıp da... Kaç Leylâ gördüm oysa, Aymadım... Tüketen umûdunu üzerimde, hüsrânla gitti; Vecd ile başlayan Asır'lık hülyâlar bitti... Isrârla yeni bir Leylâ bekledim, Caymadım! .. Gelmedin; kavruldu kum tânelerim, renkleri soldu... Gelmedin; vâhâlarım, böğrümden fışkıran kanla doldu... Gelmeyişin çarpı gelmeyişin kadar susuzum, Aldığım her nefes kadar yağmursuzum... Öylesine yangınım ki sana, Öylesine hasret... Ben, yağmur bekleyen bir çöl gibiyim... ***** Ben, rüzgâr bekleyen bir kül gibiyim; Öylesine muhtâcım ki sana, Öylesine mahkûm... Hasret ateşi değdikçe bağrıma; Kaç yangın söndürdüm gövdemde, Saymadım... Kaç alev eritti sînemi deldi, Fersâh fersâh duman göğe yükseldi... Kapkara dumanlar gördüm oysa, Aymadım... Ne ümidle esti samyeli, tutuşmadı ocağım Fırtına istilâlarına, mezâr oldu kucağım... Sâdece seheryeli bekledim, Caymadım! .. Gelmedin; is bağladı, kömür oldu közlerim... Gelmedin; ağlamaktan kanla doldu gözlerim... Gelmeyişin, âşığında zehir kusan bir yara Bahtım gibi, çârem esîr, esmeyecek rüzgâra... Öylesine muhtacım ki sana, Öylesine mahkûm... Ben, rüzgâr bekleyen bir kül gibiyim... |
**Gülüşünden Bir Yudum Ver**
Gülüşünden Bir Yudum Ver Ömrümden Yedi Yıl Al |
ölümün bile güzeli vardı
sana yaklaştıkça insan şu sözün doğruluğuna inanırdı |
..mektup..
Mektup İstersen mutlu oluruz seninle Evimiz ve çocuklarımız olur Yemek pişirirsin kendi elinle Kalplerimizde esenlik ve huzur İstersen mutlu oluruz seninle Birbirimiz için yaratılmışız Ruhlarımız düşüncelerimiz bir Bizim gibi olur çocuklarımız Ben şair, sen baştan ayağa şiir Birbirimiz için yaratılmışız Ayrılık olmaz fikirlerimizde Kahkahamız ta uzaklardan duyulur Mutluluk parıldar gözlerimizde Rüyalarımız bile aynı olur Ayrılık olmaz fikirlerimizde Ne hayaller kurarız uzun uzun Üzüntüleri atarız bir yana Gizli bir şeyi kalmaz ruhumuzun Bütün şiirlerimi okurum sana Ne hayaller kurarız uzun uzun Kim ne derse desin mutlu oluruz İçimizde ümit, arzu teselli Bende aşk ve sende güzellik sonsuz Aşkımız gözlerimizden besbelli Kim ne derse desin, mutlu oluruz Ümit Yaşar Oğuzcan |
Gidiyor musun diye sorma bana. Gönderen sensin. Ne terk etmeyi istedim seni, Ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi. Senin kadar öfkeliyim ben de. Senin kadar endişeli... Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana Ama inandıramadım seni. Sen, sorgularken beni kafanda Ben, gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, Oysa sen hep susmanın koynunda. Aşkın içine bir kez girdi mi kuşku, Teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış ak kaşık değildim Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza. O dünya ki bazen minicik bir odada Bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi... Zaten varsın diye her şey güzeldi ama Sen buna inanmadın. Ah bu sorular... Yaşamak varken sevdayı delice, Niye boğarız sorularla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben, aşk dedikçe sen, dur dedin. Ben, seninleyim dedikçe Sen, hayır dedin. Zaten az konuşan sen Olumsuz ne kadar sözcük varsa Bulup çıkardın ortaya. Bense hiç bir şey diyemedim. Ne kadar zarar vermişim sana meğer. Nasıl değiştirmişim seni. Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem. Ama öyle oldu işte. Demek ki; gitmelerin zamanı şimdi. Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında, ne sevda sözlerimiz. Rahat değilim diyordun ya, rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi de kalktı ortadan. Biliyor musun bir tanem! Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma ki, bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki, benden sakladığın gülüşleri yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Her zaman yokluğunu taşırım. Bulup, bulup kaybettim seni bebeğim. Ne yazık ki, tozduman edemedim kuşkularını. Ne yazık ki, kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça; bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın. Mehmet Coşkundeniz |
şiire tutunmak
ŞİİRE TUTUNMAK |
her gidenden bir gülümseme kalır...!!
HER GİDENDEN BİR GÜLÜMSEME KALIR |
Vatanım Biricik Vatanım
sana bir sır söyleyeceğim |
Yalnızlığı Okudum Gözlerinde !!!
Yalnızlığı okudum gözlerinde |
sevdayı gurbette çekeceksin..
Başka bilmem, sevdayı gurbette çekeceksin |
S a t ı r s o n l a r ı n d a k i v e d a l a r
Bir Sabah, |
Seni kendimle birlikte intihar ediyordum...
Sensizdim,çok sensizdim Bıkmıştım bıraktığın alacakaranlıktan. Dinliyordum benim gibilerin sessiz çığlıklarını Patlıyordu kulaklarım sensizliğin uğultusunda.. Artık dayanamıyordum.. Seni benle birlikte intihar ediyordum... Sonu gelmez düşler, Kendini bilmez benlikler içinde kayboluyordum.. Her elimi uzattığımda beni kendine çekiyordu ölüm, Hep son dediğimde başa dönüyordu acılar.. Artık yetişemiyordum.. Seni benle birlikte intihar ediyordum.... Sen varken durdururdu dünyayı bu yürek, Sen gittin gideli dünya dönüyor,ben dönüyorum.. Beni ilk defa tuttu bu hayat.. iLK defa bunalttı bukadar.. Artık düşünemiyordum.. Seni benle birlikte intihar ediyordum...!!! Yazan (?) |
Rifat Ilgaz
RIFAT ILGAZ ALİŞİM Kasnağından fırlayan kayışa kaptırdın mı kolunu Alişim! Daha dün öğle paydosundan önce Zilelinin gitti ayakları, Yazıldı onun da raporu: "ihmalden!" Gidenler gitti Alişim, Boş kaldı ceketin sağ kolu... Hadi köyüne döndün diyelim, tek elle sabanı kavrasan bile Sarı öküz gün görmüştür, Anlar işin iç yüzünü! üzülme Alişim, sabana geçmezse hükmün Ağanın davarlarına geçer... Kim görecek kepenek altında eksiğini kapılanırsın boğaz tokluğuna. Varsın duvarda asılı kalsın bağlaman beklesin mızrabını. Sağ yanın yastık ister Alişim sol yanın sevdiğini. Kızlarda emektar sazın gibi Çifte kol ister saracak! |
Sone
SONE Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni? Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan. Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini. Hırpalar ;Yaz ise pek çabuk geçer...Durmadan! Bazen, kızgın olarak,parlar gözü semanın... Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı; Her güzel, güzelliğini kaybeder: Tabiatın- Sebep olur da bazen bu kararsız akışı! Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek, Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana. Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek: Sen eşitken ebedi mısralarla zamana Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler, Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler William Shakespeare |
Hissediyor musun Beni??
YÜREĞİNDE YER VARMI ? Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni? Hisset! Hisset, Parmaklarına değen kağıdın içinde Dolaşan damarlarımı... Hisset damarlarımın, kanımın Seni aramak için Deliler gibi dolaşmasını... Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni? Dinle; duyuyor musun yüreğimin ritmini? Gönlümde esen rüzgârları dinle... Nefesimi tutmasam Gözlerindeki derin ovalarda titreyen Bütün yeşillikler kül olur, Sazlar büyür simsiyah, Kuruyan göz pınarlarında... Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni? Yazık! Mekanlar durduruyorsa seni. Ve yazık, kendini bağladıysan maddelere... İpsiz bir uçurtmayım ben... Ve kuyruksuz Saçlarının çizgilerinde süzülen... Rüzgârım sensin. Susma ve sakın gözlerini kapatma, düşerim! Yüreğinde yer var mı? Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni? Ve bir kaynak suyundan oluşan derenin Üzerine düşen yaprak gibi; Düşürüyor musun gülüşlerini Ve öpüşlerini sesimin üstüne? Akıyor musun benimle beraber, Akıyor musun yıldızlara doğru? Yıldızlar... Yıldızlar neden böylesine vefasız? Neden her üşüyüşümde Lapa lapa yağıyorlar avuçlarıma, Neden eriyip kayboluyorlar? Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni? Bilmiyorum. Bilmek istemiyorum... Ama parmaklarının ucunda şu an ne olur hisset beni... Hisset! Hisset, damarlarımdaki kanımın, Seni aramak için deliler gibi dolaşmasını... Söylemiştim değil mi? İpsiz bir uçurtmayım ben...Ve kuyruksuz... Saçlarının çizgilerinde süzülen... Rüzgarım sensin. Susma ve sakın gözlerini kapatma, düşerim. Yüreğinde yer var mı? Muammer Erkul |
Bilemezsinki
Bilemessinki Seni nasil sevdigimi, Bilemessin ki, Özlemek nasil olur, özlemeyince, Hayal etmeyi, Hayallerde Yasamayinca, Her nefeste hava gibi, su gibi içmedikce, Bilemessin ki! , Nereye baksam sen varsin, Rüzgarda kipirdanan her yaprak ta, Denizde oynasan her dalga da, Semadan yere düsen Her Damla da, Göremessin ki! Sevdam bana hergeçen gün keder verse de, Sahit olan herkes sen asiksin dese de, Her parlayan hüzmeye sen diye süzülsem de Sana her saniye seviyorum desem de, Duyamassin ki! Gördügüm her rüyayi sana yorsam da, Insanlara umarsiz seni sorsam da, Akan Gözyaslarimla kendimi Bogsam da, Ömrüm boyunca her gün sen diye solsam da Sezemessin ki! Sensizligi Sevgilim Sen bilemessin ki |
Milyon kere Ayten
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz Günlerden Aytenertesidir Odur gün gün beni yaşatan Onun kokusu sarmıştır sokakları Onun gözleridir şafakta gördüğüm Akşam kızıllığında onun dudakları Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz Onu siz de seversiniz benim gibi Ama yağma yok Ayten'i size bırakmam Alın tek kat elbisemi size vereyim Cebimde bir on liram var Onu da alın gerekirse Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil Aytensizlik kadar Ona uğramayan gemiler batsın Ondan geçmeyen trenler devrilsin Onu sevmeyen yürek taş kesilsin Kapansın onu görmeyen gözler Onu övmeyen diller kurusun İki kere iki dört elde var Ayten Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun Ümit Yaşar Oğuzcan |
**Arif Nihat Asya** Şiirleri
Anne İlk kundağın Ben oldum, yavrum; İlk oyuncağın Ben oldum. Acı nedir Tatlı nedir... bilmezdin Dilin damağın Ben oldum. Elinin ermediği Dilinin dönmediği Çağlarda, yavrum Kolun kanadın Ben oldum Dilin dudağın Ben oldum. Belki kıskanırlar diye Gördüklerini Sakladım gözlerden Gülücüklerini... Tülün duvağın Ben oldum! Artık isterlerse adımı Söylemesinler bana 'Onun Annesi' diyorlar... Bu yeter sevgilim bu yeter bana! Bir dediğini iki Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki Ve seni öyle sevdim sana O kadar ısındım ki Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim Gün oldu kırdın... İncinmedim; İlk oyuncağın Ben oldum.. Yavrum Son oyuncağın Ben oldum... Layık değildim Layık gördüler Annen oldum yavrum Annen oldum! Arif Nihat Asya |
**Aşık Veysel** Şiirleri
Ağlayalım Atatürk'e Ağlayalım Atatürk'e Bütün dünya kan ağladı, Süleyman olmuştu mülke, Geldi ecel, can ağladı, Atatürk'ün eserleri, Söyleyecek bundan geri, Bütün dünyanın her yeri Ah çekti, vatan ağladı. Bu ne kuvvet, bu ne kudret, Var idi bunda bir hikmet Bütün Türkler, İnönü İsmet, Gözlerinden kan ağladı. Uzatma Veysel bu sözü Dayanmaz herkesin özü, Koruyalım yurdumuzu, Dost değil, düşman ağladı. Aşık Veysel |
Ben Senİ Sevİyorum
Seviyorum diyebilmeli insan, kucak açmalı uçsuz gökyüzüne, |
Ben Senİ Sevdİm Mİ?
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne |
Bİlseydİm...
Meydan mı verirdim bu ayrılığa? |
GÖzlerİn Kal Dİyor...
Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda |
Ben Sana Mecburum!...
Ben sana mecburum bilemezsin |
sevdam ve sigaram
Hani bana yakıştıramadığın sigarayı, |
sen nereden bileceksin
Her beş dakikanın, bir saat kadar zor geçtiğini |
sen gelmedin...
Gün battı |
Seviyorum mu dedin
Seviyorum mu dedin |
Senin İçin
Senin İçin Yudum yudum kana kana içsem sevgini Sevgi sözcükleri sarsa dört bir yanımı Aşkımı anlatsam sana göz yaşlarımda Okyanuslar taşar şu gönlümden, şimşekler çakar, dünya sallanır Ama yinede anlatamam sana Bu ömür sona ermeden Gitmez hatıran gözlerimden Gözlerimde yaşlarla ardından bakarken Seni seviyorum diyen o tatlı dilinle, ardından bakarken Bir parça koptu gönlümden Ama üzülme sevgilim elbet bana döneceksin Dönünce beni doyasıya göreceksin Kendini yanlız hissettikçe Birazcık düşün beni yanında hissedeceksin Söylemeyi unuttum Seni Seviyorum... |
Bir Sevgi istiyorum
BİR SEVGİ İSTİYORUM Bir sevgi istiyorum Hep benimle kalan Hiç bırakılamayan Bir gün gider diye korkulmayan Bir sevgi istiyorum Beklentisi olmayan Hiç sonu gelmeyen Başıda bilinmeyen Bir sevgi istiyorum Yalnızlıktan kurtaran Gecelerime ortak olan Yüreğimi ısıtan Bir sevgi istiyorum Adı konulmayan Hiçbir yerde duyulmayan Ama benim sadece benim olan Bir sevgi istiyorum Kirlenmemiş, kirletilmemiş Böyle bir sevgi var Biliyorum NAZIM DEMİRCİ |
Kanka !!! {Sesli} {Mutlaka Dinleyin}
Arkadaşların Uğur Arslan'ın "kanka"üzerine çok güzel bir şiiri |
Bekleyenler için
Bir ayak sesi duymayayım Kapıya koşuyorum Gelen sen misin diye Bir siyah saç görmeyeyim Yüreğim burkuluyor Ağlamaklı oluyorum Her sey bana seni hatırlatıyor Gökyüzüne baksam Gözlerinin binlercesini görürüm Bir rüzgar değse yüzüme Ellerini düsünmeden edemem Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer Tadı senden gelir Yediğim yemişlerin İçtiğim içkilerin Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı Bu emsalsiz hüzün Seni beklediğim içindir Resmine bakamaz oldum Uykulardan korkuyorum artık Utanıyorum odamdaki bütün esyalardan Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor Şu ayna karşısında güzelliğini seyretmeni Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada Ve şu saat geldiğin anda Durabilir sevincinden Zaman çıldırabilir Çünkü benim dünyamda Ölümsüzlük, seni sevmek demektir. Bir çocuk doğmayı bekler Bir ağır hasta ölmeyi Bitkiler yağmur ve güneşi bekler Yalnız bir kadın sevilmeyi Ve düşün ki bir adam İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi Seni bekler Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi Sen gelinceye kadar Pencerem kapalı duracak Rüzgar gelmesin diye Artık perdeleri açmayacağım Gün ışığı girmesin diye Sonra kahrolacağım Bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta Ve günlerce gecelerce haykıracağım Nerdesin diye, Nerdesin? Bir gün bu kapıdan sen gireceksin Biliyorum Er geç bu bekleyişin bir sonu gelecek Yıllarca sonra Öldüğüm gün bile gelsen Bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup Çocuklar gibi sevinecegim Kalkıp sarılacağım ellerine Uzun uzun ağlayacağım. Ümit Yaşar Oğuzcan |
AkgÜn Akova
ikimiz de biliyoruz |
Uf@k BukLeLeR
Deniz kıyısında bir martıyLa konuşurken görüyormu$ dostLarım sürekLi beni ben kaptanım çünkü kağıt gemiLerden emekLi |
**Yüreğimdeki Yarasın**
Ulaşamadığım her uzak Beklediğim her durak sensin Uzaklarda kaldım senden uzak Bırakıldım öylece bir köşeye kimse anlamaz beni Bu şehrin soğuk kaldırımları anlar Kimse bilmez yalnızlığımı Sende bilmezsin Yine de sen düşünme Ben ağlarım gecenin kucağında Yüreğimi de satarım yokluğuna Sen yeterki nusaybin deme kanarım... Yüreğimin son durağı. Mavi'ye ısmarladı seni gönlüm Bekleme hakkım olsun diye yalnızlar rıhtımında Sen yoksun Ben beklemekten yorgun Ve kar etmiyor beyhude yakarışlarım. Şimdi... Yüreğimin bir ucunda Kesik bir kol kadar yalnızım Rüzgarda pervasızca savrulan bir sonbahar yaprağı gibiyim Üşüyorum... Durup manasızca boşluğa bakıyorum Ümitsizce dalıp hayallere Yüreğimi ısıtan sıcak bakışların olsa diyorum Buğulu gözlerle bana baksan Ben öylece hayale dalsam Ne çare sen yoksun Ve yaşadığım her an Seni özlemeye itiyor beni Ağır geliyor yokluğun |
Tek Duamsın Allah'tan
Her ikimizde Sesimizi duymadan , başlayamaz olduk , |
Salah Bİrsel
SALAH BİRSEL |
Oysa Yagmurlar1 Hic Sevmezdim...
Bir sonbahar günü basladı sevgimiz, |
**Susuyorsun...**
Susuyorsun nicedir… |
~Seveceksen!~
Seveceksen erkek gibi seveceksin, |
~Yapma...~
Bari sen yapma, |
Kalp Ağrısı
Kalp Ağrısı İşte yine başbaşayız içimin acısı yine birlikteyiz ver elini sus ve ne olur incitme beni Ey kalbimin ağrısı ver elini çıkalım seninle soluksuz kalmadan sessizce bu karanlık ve uğultulu ormandan İçimin acısı, kalbimin ağrısı, aşkım işte yine başbaşayız ver elini sus ve ne olur incitme beni Cezmi ERSÖZ |
Senin Neyine Yanayim ?!
Sana hic bir sey söylemek istemiyorum. Bütün sözcükler yetersiz ! Hic bir sey yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulac attigim, üstüme gökkusagini kusandigim bu ask yalanmis ! Simdi karanlik sularda boguluyorum. Gökyüzü kursun gibi agir. Ne yana dönsem yalan. Gülüsler yalan, vaatler yalan, Insanlar yalan. Ben seni mi sevdim ?! Senin gözlerinle mi baktim dünyaya ?! Senin ellerinle mi çiçek derledim ?! Sevincti, askti gögsüme bastim. Kocaman bir yalani seninle mi yasadim ?! Gözlerine baktigim zaman cennet bahçesine gecerdim. Bir aldatmacaymis, kötü bir rüya. Kötülügün bile bir yüzü vardir, bir görünüsü, ama en beteri buymus ! bu aldatmaca. Bir masal olsaydin raziydim, bir siir olsaydin, alir saklardim. Güzel bir yüz kalirdi senden geriye, hos bir ani. kimsenin dokunamiyacagi bir tarih. Ama hiçbir sey kalmadi ! Bir yoklugu varsaymisim. Bir HIC’e sarilmisim. Cölde serap bile degilsin. Serabin gizli isigi vardir. Sen isigi yutan karanlik, bir kör kuyu. Ben kör kuyularda kaynak suyu aramisim. Nasil olsa biterdi bu ask. Ama unutulmaz bir hatira, gençligin en güzel anisi olarak kalsaydi. Sen hic bir seyin degerini bilmedin. Kökün Cürük, yapragin kül, meyvan zehirmis. Ben seni askin yerine koymus aldanmisim. Kabahat sende degil, ben insan tanimamisim. Sana karsi öfke duymuyorum, kirgin degilim, kizgin degilim. Cünkü sen zaten yokmussun. Asil kizilacak kisi benim ! Kücücük bir toz tanesini bir mücevher sanmisim. Senin ihanetin bana koymadi ! Beni kahreden, beni yok eden, beni 1ooo pisman eden tek sey, bir ask yaratmis tek basina yasamisim. Sen zaten yokmussun ki, senin neyine yanayim ?! |
...:::İsatanbul:::...
Allah allah nidaları ile aldık seni |
Murathan MUNGAN
Murathan MUNGAN |
Benim Hiç Senim Olmamış Gibi!..
Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim. Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin, haykırabilir miyim şimdi korkaklığını. Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa ...? Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim. Var olduğum her yer aşkın şehri olmalı artık, yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için. Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım. Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim. Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için. Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış, sanki bizi hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gibi. Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan, Sanki benim hiç senim olmamış gibi... Semih Tanrıver |
Abdurrahim Karakoç Şiirleri
Ay ışığı pencereden girende Senden yana hayal kurmak ne güzel Ya bir otobüste ya bir trende Gurbet ilden sana varmak ne güzel Aşkın mayasını senden alıp ta, Şekillendim sevda denen kalıpta Evinizin kapısını çalıp ta, İlk çıkandan seni sormak ne güzel Umudu yoksula bol verir Hüda Bin tohuma can var bir damla suda Gerek uyanık ol gerek uykuda Benden bakıp seni görmek ne güzel Kurumadan daha yolculuk teri Gel diye yanına çağırsan beni Bırakıp bir yana gamı kederi Doya doya seni sarmak ne güzel Aşk deyince anlattığı her şeydir Öldürdükçe tadı gelen bir şeydir. Azraile can vermesi zor şeydir Sen istersen sana vermek ne güzel. .Abdurrahim Karakoç |
Özdemİr Asaf
ÖZDEMİR ASAF |