Bu şehir ağlıyordu gözlerinde. Bir martının bembeyaz kanatlarına tutunmuş Deniz mavisi umutlarım. Yürüdüğüm her karanlık sokakta Sevmek kırıntısı yitik aşk hikayeleri. Sinema afişlerinde sarı saçlı bir kız. Vapurların ardında bıraktığı köpükler örselenmiş ve mazot kokan hayalleri balıkların. Yetim kaldırımların ıslandığı yağmur. Kız Kulesinin feryad eden prensesi. Çıktıkça uzayan yokuş Piere Loti. Solgun bir cezayir menekşesi şairin sözlerinde Bu şehir ağlıyordu gözlerinde. Yanmak vakti gittiğinin ertesinde her gece. Yanmak vakti gülüm ellerinden sıyrılırken sessizce. Ve kurumuş dudaklarında bir ayrılık şarkısı Göğsünde deniz vurgunu bir adam gizlice Yanar..Yanar... Yanar en karanlık caddelerinde bu şehrin her gece. Bazen bir bulut ayı sıyırıp geçer. Hasret yüklü bir kaç damla düşer yüreğime. Özlemleri gagasında bir güvercin havalanır, Gelir konar düşlerimin pembe avlusuna. Adalar terk edilmiş,Haliç yaslı bakar. Bu şehir böyle gözlerinde usulca ağlar,ağlar... Tutsak şiirlerin buğusunda yaşar çiçeklerim. Ölmek tadındadır hep böyle bekleyişlerim. Ama düşünme sen sevdiceğim.. Sen gelmeden ben bu şehirde ölmeyeceğim. |
0 yorum:
Yorum Gönder