10 Haziran 2007 Pazar

Bu mevsimde böyle bırakılırmı insan

Gitme…
Bu mevsimde böyle bırakılırmı insan,
Ben hangi dalın paçasından tutarım şimdi
elbisesini çıkartmışken bütün ağaçlar.

Zamanın testisinden mutlu günler içerken,
takvim yaprağına böyle asılırmı insan.
Ben hangi saate inanırım şimdi,
kalp krizi geçirmişken bütün yelkovanlar.
Beynimin flaşı,
kapıların gölgesinde ard arda patlar,
Gözlerimin sırtından çektiği ilk fotoğraftır bu
ve böyle terkedilirmi hiç insan,
Kirpiklerimden atlayıp
ayaklarına düşerken tablolar…

Gitme…
Ben şimdi hangi bardaktan içerim çayımı,
gitgide büyürken ağzımda,
dudaklarının izini incitme korkusu.
Tarumar aşklar sokağında kiracı etme beni ne olur,
zaten müebbet bir hapse mahkûm edilmiştir yüzüm.
Hangi aynanın önünde dursam,
karşımdadır sırtının fotoğrafını görmek korkusu...

Pulunu, ayaklarının yapıştırdığı ayrılık mektupları
birer birer atılırken beynimin posta kutusuna.
Bilmem ki hangi yastığa emanet etsem yorgun başımı,
uykularımı takmadan rüyaların kancasına...
Yastıkta bir çiçek gibi açmıştır işte yüzünün izi
Ettiği firardan dönmüştür artık kirpiklerimde uykular.
Hayalin, çarşaflarda esneyerek durur şimdi,
Yatağın bir yarısı boştur ama,
Gel gör ki
diğer yarısına ben nasıl uzanırım şimdi…

Gidiyorsun yani öylemi,
bir daha dönmeyeceksin demek
O zaman giderken güneşe dön yüzünü
ve bırak karanlıklar hep ardında kalsın.
Senin mutlu uykularda olduğunu bildikten sonra,
Ne önemi var adresi unutulmuş bir yerde olmamın.

Artık ayak izlerine basmamak için çıldırmak düşer bana.
ve birde yatalak bir kalbin
kıpırdayamaması göğüs boşluğumda,
Bütün hücrelerimin cebindedir kefen parası,
Görüyorsun,
vadesi erken gelmiş bir borcu ödemek ne kadar kolay.
Lâkin, hangi senette yazar
böyle bir ayrılık parası...


Mavi forum

0 yorum: