Ellerimi teslim ettim klavyenin tuşlarına.. Yüreğim, nereye hangi harfi koyarsa ellerim takipçisi olacak bu yazının.. içimden geldi ve asla geriye dönüp değişiklik yapmayacağım.. Uzun süredir içime kapanmıştım.. yazacak o kadar şey varken bir süre ara vermeyi daha doğru buldu yüreğim. Bir tür fedakarlık anlaşması sanırım. Gölgelerin peşinden koşarken, aslımı nerede kaybettiğimi bilmiyorum. Kimbilir, birinin gölgesidir belki ... Uçurumun kıyısına itildiğim, grileşen anlarım da oldu, ama siyaha boyanmadan sıyrılmayı bildim.. ve eğer renkler konuştu ise, alırım beyaz kalemi elime.. beyaz olmasaydı, anlamların buzlaşan kalıplarının ağır yükünü taşıyamazdım. Şimdi mutluyum işte.. Sevdamı boyadım, çırpınan bir yürek kalmıştı geride.. dakikada kaç kere attığını sayamadığım koca bir yürek.. Hüzünleri sığdıramadığım günlerin ardında, lekelemeden yaşatmaya çalıştığım yüreğim.. Öyle yorulmuştu ki.. son atışların heyecanı vardı... Kıyamadım.. Boyadım seni de sevdam, bu sana son güzelliğim! Bugüne kadar hiç, alçak kapıların güzelliği tercihim olmadı ki.. “Sevdan uğruna kapıları yumruklamaz mısın?” diye sormuşlardı da... Sağır birine yumruk sesleri ne fayda... 06/05/2005 Mavi forum |
9 Haziran 2007 Cumartesi
Sağır Birine Yumruk Sesleri..
Gönderen Admin zaman: 07:36
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder