Bir ilk bahar akşamı saat 17:00 Her hangi bir parkta, Her hangi bir bankta oturdum, Seni bekliyordum! Yürümesini yeni öğrenmiş bir bebek, Koşarak geçti önümden, Yere düştü ve bir kız çocuğu Kaldırdı onu yerden Ağlaması dinsin diye öptü anlından. Bütün bunlar olurken; Düşünüyordum bizim aşkımızda Bu kadar saf olur mu diye? Ve ben o bankta seni bekliyordum! Günler sonra aynı parkta, aynı bankta Oturan bir çift genç gördüm. El ele gönül gönüle bakışıyorlardı. Aşk sözcükleri haykırıyorlardı birbirlerine. Bütün bunlar olurken; Düşünüyordum bizim aşkımızda Bu kadar mutlu olabilir mi diye? Elimde yeni koparılmış bir gülle Ben seni bekliyordum! Tekrar aynı parkta, aynı bankta Bir yeşil yaprak ilişti gözlerime Toprağa kavuşmanın hasretiyle kurudu Neden sonra, salıverdi kendini aşağı Ve toprak kucakladı onu Düşünüyordum senin hasretin de beni Böyle kurutur mu diye? Derken yine o genç çift geçti önümden Bana tebessüm ettiler nedense Sonra ben orda yokmuşum gibi Delikanlı çöktü dizleri üstüne Ve bir kutu çıkarttı cebinden Sanırım evlenme teklif etti. Bütün bunlar olurken; Düşünüyordum bizim aşkımızda Bu kadar heyecanlı ve romantik olur mu diye? Yağmur yağıyordu, elimde bir gülle Ben seni bekliyordum? Haftalar sonra aynı malum yerde ve malum saatte Benim her zaman oturduğum bankta yaşlı bir çift oturuyordu Yıldızlara bakıyorlardı. Ne hoş ki hâlâ el ele hâlâ gönül gönüleydi onlar. Bütün bunlar olurken; Düşünüyordum bizim aşkımızda Bu kadar uzun, saadetli ve taze kalabilir mi diye? Bu sırada; Gök yüzünde dolunay var, Ben dizlerim üstünde, Bir elimde baston, Bir elimde kuru bir gül, Gözlerim yağmura eşlik ediyor. Ve Ben Hâlâ Seni Bekliyorum! ! ... Kerim Özkara
Mavi forum
|
0 yorum:
Yorum Gönder