8 Haziran 2007 Cuma

Cesaretin Bu Kadardı!..

Küçük adımların ne demek olduğunu en iyi ben bilirim
Senin hep küçük adımların vardı…
Bana gelen yollarında,
Bir de; kuralların
Hani şu bildiğimiz bir demet kır çiçeğini bile,
Bana çok gören,
Eksilen çiçekler olacaksa senden, sırf sen üzülme diye
Bahçene girmem bundan böyle…
Ellemem kime saklandığı belli olmayan mor menekşelerini….
Bu sonbaharla birlikte bırakır dallarını
Kaçırırım gözlerimi gözlerinden sevdiğim,
Canımı acıtan bahanelerine inanmasam bile
Yeter ki sus! Sen yalan söyleme!…

Gözlerime bakmayı, gözlerimsiz yaşamaya tercih edişinin…
……..bilmem kaçıncı günü bugün!…
ve bilmem kaçıncı gemidir bu geçen?
İçinde sana el sallayan bir benim olmadığım,
Aynı saatlerde , 200 kilometre hızla koşan ben
Gel gör ki;
Hala topraklarında olduğumun,
….daha yeni farkına varıyorum.
Yaz gecelerinde üşüyen bedenleri
Güz akşamında yağan yağmurları,
ucuz bahaneler biriktirmeyi
Bir de küçük adımları oldum olası hiç sevmediğimi öğrendim
Yıkılan kumdan gemin olacaksa
Sırf sen üzülme diye,
çırpmam ayaklarımı senin kıyılarında…
yeter ki sus! Üzül benim için sevdiğim…

Iyiliğimi istiyorsun adı altındaki gitmelerinin
Beni başından atmak için olduğunu
…..bir Cumartesi ikindisinde anladım ben!…
Sen sus! Eğ başını öne…
Bırak…. kelimeler kifayetsiz kalsın!…
Altı üstü bir hayaldi işte kurmayı beceremediğimiz,
Gönlünün kapısından dönüş biletim elimde,
……..çoktan geçtim ben
Içimdeki senin elini bile sıktım!…
Söndürmek için öksüzlüğümü…
Beklediğim yağmurlar yağar belki, bugün-yarın!
Tek sen kalma buralarda,
Sırf sen gelme kapımı çalmaya
Eğ başını öne…
Hadi git sevdiğim!….

(?)


Mavi forum

0 yorum: