Kaç yağmur yağdı sen gittiğinden beri Kaç gecelerde ateş böcekleri cayır cayır yandı Haberin var mı kaç insan kırıldı sayende Kaç düşmanım oldu Kaç kaçabildiğin kadar kaç kere kaçtım kaçmaktan Kaç kere bıktım rüyamda seninle olmaktan Kaç kere kaç kere öldürdüm seni düşlerimde Ama sen yaşıyorsun ve ben binlerce kez ölüyorum her gülüşünde Yeter diyorum artık canıma tak etti Unuttum diyorum artık sildim onu bitti Tıpkı sen gibi bu hayaller de gitti Sabahları martı çığlıklarına kurdum saatimi Sekizi otuz geçe uyandırıyorlar beni hani belki uyanamam diye tam sekiz kırkbeşe ayarladım gemileri ama biliyorum bir sabah ne martılar uyandırabilecek beni ne de gemi düdükleri... işte o zaman kız kulesini görmek için Üsküdar’a gitmeme gerek kalmayacak Ve de tutmak için ellerini Gerek kalmayacak ellerimi uzatmama Sırf seni görmek için rüyamda Resminle uyumaya gerek kalmayacak Sırf senin zalimliğinden Şu yumruk kadar yüreğim alev alev yanmayacak... Gözlerine bakmak için Gerek kalmayacak denizlere bakmaya Sözlerinin kulaklarımda yankılanmasını istediğimde Gitmeyeceğim vadilere çıkmayacağım dağlara Tıkmayacağım kendimi boş odalara Bulutları getireceğim yanına Tutuklu kalmayacaksın semaya bakakalmaya Hiçbir zaman yalnız kalmak için kendimi kovmayacağım içimden Hiçbir zaman pişman olmayacağım bu zor seçimden... Sabahları martı çığlıklarına kurdum saatimi Sekizi otuz geçe uyandırıyorlar beni hani belki uyanamam diye tam sekiz kırkbeşe ayarladım gemileri ama biliyorum bir sabah ne martılar uyandırabilecek beni ne de gemi düdükleri... ne de yanıma gelen peri geri verecek son nefesimi... İşte o anı bekliyorum ve çok yakın biliyorum Usul usul geliyor ben de ona gidiyorum Ancak ne o bana yaklaşıyor Ne de ben ona yetişebiliyorum Şimdi anlıyorum tüm bunların nedenini Aç kulaklarını iyi dinle beni Sanırım seviyorum seni....
Mavi forum |
0 yorum:
Yorum Gönder