16 Haziran 2007 Cumartesi

yasayabilme ihtimali

Yasayabilme Ihtimali


Soguk ve sehirler arasi
Otobuslerde vazgectim cocuk olmaktan
Ve beslenme cantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gun Veysel Karani de haslama yeme
ihtimalini sevdim
Ilkokulun silgi kokan tebesir lekeli yillarinda
Ankara da karbonmonoksit sonbaharlar yasanirdi o zaman

Ozlemeye basladim herkesi
Ve bu hasret oyle uzun surdu ki
Adam gibi hasretleri ozlemeye basladim sonra
Bizim Kemalettin Tugcu larimiz vardi
Birde camlarin buhusuna yazi yazma imkani
Yumurta kokan arkadaslarla paylasilan kahverengi
siralarda solculuk oynamaya basladik
Ben doktor oluyordum, sen hemsire
Geri kalanlar kontrgerilla
Kirmizi boyalarla umut ikliminde harfler yaziliyordu
puturlu duvarlara
Ve Turk Dil Kurumuna inat bir Turkceyle
Abilerimizden ogrendik S harfinden orak cekic
figurleri turetmeyi
Ankara ya usul usul karbonmonoksit yagiyordu
Ve kapali mekanlarda sevismeyi oneriyordu haber
bultenleri
Oysa Ankara da hic sevismedim ben
Disiplin kurulunda tartisilan askim olmadi benim
Sinifca gidilen pikniklerde kicimiza batan platonik
dikenleri saymazsak
Ankara ya usul usul kursun yagiyordu
Ve belli bir saatten sonra sokaga cikmamayi oneriyordu
haber bultenleri
Oyse hic kursun yaram olmadi benim
Ve hic bir mahkeme tutanaginda gecmedi adim
Catismalarin ortasinda sevimli bir cocuk yuzuydum
sadece
Sana siirler biriktiriyordum fen bilgisi defterinde
Ama sen yoktun
Ben seni beni sevebilme ihtimalini seviyordum
Sunni teneffus saatlerinde
Okul servisi sen hep zamansiz,amansizca
Bir lojman griligine goturuyordu
Ben senin benimle Tunali Hilmi Caddesine gelebilme
ihtimalini seviyordum
Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum
Yaz sicagi topragi cekiyordu tenimin catlamaya hazir
gevrekligini
Sonra otobus oluyordun
Kirik yarik yollarin care bilmez surgunu
Ne yana baksam dag ve deniz saniyordum Mus ovasinin
yalanci maviligini
Otobus oluyordun bir sure
Yanimizdan gecen kara trenlerle yarisiyordun
Yanagim otobus caminin garantisinde
Otobus oluyordun bir ulkeden bir ic ulkeye
Cocukluguma yaklastikca buyuyordun
Zap suyunun sesini basina koyuyordum sarkilarimin
listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobusten
Carsidan bizim eve giden
Omrumun en uzun
Omrumun en kisa
Omrumun en cocuk
Omrumun en ihtiyar yolunu kosuyordum
Cunku sonunda annem oluyordun
Babam kokuyordum sonunda

Soguk ve sehirler arasi otobuslerde vaz gectim
cocuk olmaktan
Ve beslenme cantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gun Vandaki bir kahvalti salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanlarin bildigi
bir yol ustu lokantasinda
Ben seninle Agri daginin mistik ve demli bir cay
kivaminda bakan
Dogu Beyazit in herhangi bir toprak daminda
Ben senin herhangi bir insan elinin terli
cografyasinda olma ihtimalini sevdim
BEN SENIN BENI SEVEBILME IHTIMALINI SEVDIM


Yilmaz Erdogan

0 yorum: