11 Nisan 2007 Çarşamba

Yine Huzun...

simdi sessizlik dilimde, bir siir

yuregimde sarkisi calinir, servilerin


uykum, yorgunlugum...

butunu kalmadi bende gunun



soluk soluk yururum,
gunler eskir, tebessumler degisir
camlarin ardinda
seyrine duserim nice yolun

peki neden yakar beni
bastigim her tasta bir ayrilik izi
iste bir gelinin gozyasi dusmus
bir delinin tebessumuyle catlamis arnavut
borc icinde bir baba, babaligini satarken izi siyaha boyanmis

ve bir kiz
yuzlerce esarete teslim,
yuzlerce ozgurlugun bilge zamanlarini pesinden suruklemis,
adim adim gizlenmeye calismis
yanmis soluk soluk
leyla teri akmis alnindan
iste tuzu eritmis soguk asfaltlari
katran utanmis, al bir yol olmus kucuk adimlar
belli ki ayrilamamis.
belli ki doyasiya yanamamis da...

gitme gonul, iz pesinden
leyla teri bu, kutsanmak gerek
ve arinmak...
karanligi urkutecek kadar
olumu sizlatacak kadar
arinmak...

0 yorum: