simdi sessizlik dilimde, bir siir yuregimde sarkisi calinir, servilerin uykum, yorgunlugum... butunu kalmadi bende gunun soluk soluk yururum, gunler eskir, tebessumler degisir camlarin ardinda seyrine duserim nice yolun peki neden yakar beni bastigim her tasta bir ayrilik izi iste bir gelinin gozyasi dusmus bir delinin tebessumuyle catlamis arnavut borc icinde bir baba, babaligini satarken izi siyaha boyanmis ve bir kiz yuzlerce esarete teslim, yuzlerce ozgurlugun bilge zamanlarini pesinden suruklemis, adim adim gizlenmeye calismis yanmis soluk soluk leyla teri akmis alnindan iste tuzu eritmis soguk asfaltlari katran utanmis, al bir yol olmus kucuk adimlar belli ki ayrilamamis. belli ki doyasiya yanamamis da... gitme gonul, iz pesinden leyla teri bu, kutsanmak gerek ve arinmak... karanligi urkutecek kadar olumu sizlatacak kadar arinmak... |
0 yorum:
Yorum Gönder