En çok beklemeyi öğrendim seni severken, o da beni sevdi, hiç yalnız bırakmadı yalnızlığımı ve senden sonra tanıştım aynalarla ilk defa senin için taradım saçlarımı ama aynalar çıkaramadı beni "Sen aşıksın, yabancı" oldu, tek dedikleri. meğerse güller kırmızıymış, gökyüzü ise mavi, meğer ne de özlemiş gözlerim görmeyi. hiç kızmadım, ne açlığa ne de soğuğa, doymuştum zaten hasrete ve alışmıştım üşümeye. senin hayalin vardı ya yani başımda ne çıkar yüreğim dayanamıyorsa acı çekmeye... Sonra yıkadım kan mendillerini göz yaşlarımı sildiğim gülmek vefasız çıksa da,tuttum kendimi,ağlamadım bir daha. ve anladım ki bir daha, seni sevdiğimdi tek bildiğim. güneş mi doğdu kışlara,kırlangıçlar yuvalarında hala, yağmur mu yağdı çöllere,yoksa yine mi daldım seraba... bilmiyorum ne oldu... mutluluk dedikleri bu galiba. ve önceleri huzur ve sevda diyetindeydi gönlüm, oysa dun gece bir şeyler atıştırıyordu aşk mutfağında, gördüm. ama;.... Ben hiç "tamam" demedim ki hayatımda içimde hep bir fare besledim umudumu kemiren, bir şeyler yine yanlıştı,duman vardı havada,yine bir şeyler yanmıştı.. işte... herkes buradayken bir ben eksiktim bu mutlu resimde, çünkü ben seni sevdi ve sonra çekti gitti... ne kadar sonra bilmiyorum,bir mektubu geçti elime, olduğunu yazıyordu,sekiz mısraydı veda şiiri: "Aşk sözleri artık bölemeyecek uykularımı annem örtmeyecek soğuk gecelerde üstümü ve üstümü örten hasret rengi yapraklar yeşermeyecek bahar da yapsalar inadına dört mevsimi... bir hayat boyu uzak olsan da bana sana ölüm kadar yakın olacağım; rüyalarım da ölse,göremesem seni bir daha anla artık güzel kız... ben hep senin için yaşayacağım..." |
0 yorum:
Yorum Gönder