29 Mayıs 2007 Salı

ben

En çok beklemeyi öğrendim seni severken,
o da beni sevdi, hiç yalnız bırakmadı yalnızlığımı
ve senden sonra tanıştım aynalarla
ilk defa senin için taradım saçlarımı
ama aynalar çıkaramadı beni

"Sen aşıksın, yabancı" oldu, tek dedikleri.
meğerse güller kırmızıymış, gökyüzü ise mavi,
meğer ne de özlemiş gözlerim görmeyi.
hiç kızmadım, ne açlığa ne de soğuğa,
doymuştum zaten hasrete ve alışmıştım üşümeye.
senin hayalin vardı ya yani başımda
ne çıkar yüreğim dayanamıyorsa acı çekmeye...

Sonra yıkadım kan mendillerini göz yaşlarımı sildiğim
gülmek vefasız çıksa da,tuttum kendimi,ağlamadım bir daha.
ve anladım ki bir daha, seni sevdiğimdi tek bildiğim.
güneş mi doğdu kışlara,kırlangıçlar yuvalarında hala,
yağmur mu yağdı çöllere,yoksa yine mi daldım seraba...
bilmiyorum ne oldu... mutluluk dedikleri bu galiba.
ve önceleri huzur ve sevda diyetindeydi gönlüm,
oysa dun gece bir şeyler atıştırıyordu aşk mutfağında, gördüm.
ama;....

Ben hiç "tamam" demedim ki hayatımda
içimde hep bir fare besledim umudumu kemiren,
bir şeyler yine yanlıştı,duman vardı havada,yine bir şeyler yanmıştı..
işte... herkes buradayken bir ben eksiktim bu mutlu resimde,
çünkü ben seni sevdi ve sonra çekti gitti...
ne kadar sonra bilmiyorum,bir mektubu geçti elime,
olduğunu yazıyordu,sekiz mısraydı veda şiiri:

"Aşk sözleri artık bölemeyecek uykularımı
annem örtmeyecek soğuk gecelerde üstümü
ve üstümü örten hasret rengi yapraklar yeşermeyecek
bahar da yapsalar inadına dört mevsimi...
bir hayat boyu uzak olsan da bana
sana ölüm kadar yakın olacağım;
rüyalarım da ölse,göremesem seni bir daha
anla artık güzel kız... ben hep senin için yaşayacağım..."

0 yorum: