SİVAS’TA YOKSUL ÇOCUKLAR Sivas’ta Ulu Cami avlusunda çocuklar Yalvaran gözlerle etrafa baka baka Açıyorlar küçücük esmer avuçlarını: - Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka! Hükümet Konağı’nın yanında biri Bir avuç kemik, bir parça deri... “ Boya-cila yimbeş, boya-cila yimbeş” diye ağlıyor Ve daha fırça bile tutamıyor elleri. Garipler Pazar’ında körpe çocuklar Yorgunluktan güzelim gözleri al al ... Öldüren bir çığlık dudaklarında. - Boş hamal! Boş hamal! Boş hamal! Nane satan, su satan yetim çocuklar Şarkı söyleyemediler, güneşe aya... Biliyorum ne masal dinlemeye doydular Ne oyun oynamaya... Bezirci’de, Yüceyurt’ta, Altıntabak’ta ... Çocuklar var incecik, yüzleri nurdan. Ama toz toprak içinde elleri ayakları Oyuncakları çamurdan... Ve günahkar çocuklar, suçlu çocuklar Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi. Bu suç bizim suçumuz, bu günah bizim, Affedin bizi. Gökteki yıldızlar kadar sayısız Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları Anladım farkınız yok koparılmış başaktan! Alın bu sözleri benden, alın bu yüreği artık Utanıyorum yaşamaktan. YAVUZ BÜLENT BAKİLER |
0 yorum:
Yorum Gönder