Cihan OĞUZ AŞKLA SATRANÇ İlk hamle kendi kalbine çekincesiz Duru bir suyun çamur içinden akarak yeni yolculuklara vurması gibi. Kuşlar ne kadar yalnız bekleme anlarında bir treni Uzun öten düdükler telaşını kamçılayan yeni senaryo. Vezir iki kale arasında korumasız Burcuna korsan bayrakları asılı Gemiler yanaşıyor korkulu gözlerine, içinde çalkalanan hiç durmadan çalkalanan bir deniz çılgınlığı Öldürdükçe ölümden sıyrıldığını sanıyor. Atlar güya dizginlerinden kurtulmuş özgür koşmakta Yanlış haritalar çiğniyor nalları Onlar batıya sarktıkça izleri doğuya büyüyor Güneş ters yönde doğuyor, ışıtmıyor yıldızlar Bu ikileme aşk diyor bazıları. Filler uzun bir yolculuğun ağır aksak kelimeleri Yönü belirsiz cümlelere yük taşıyan. Hangi taşı çiğneseler hüzünlü bir öykü yazılmakta Yitik anıları kurtarmak adına ayakları En çok ayakları yoruluyor geçmişe uzandıkça. Şah diye bir şey yok bu yenilgiler evreninde Belki herkes şahlığını rakibinden gizliyor Henüz ikinci hamlede devrik bütün piyonlar Devrik, anlatılması güç bir komplo kadar Şah esir düşmekte masal sonlarına. Son hamle yine kalbine çekincesiz Gökyüzüne bağımlı bulutların arasından sızan o yağmur tanesi, belki şaşkın bir yıldız nasıl incitirse ve ansızın yeni korkular yüklerse öyle şimdi dilinde donup kalan söz -aşk mat! |
29 Mayıs 2007 Salı
Cihan OĞUZ
Gönderen Admin zaman: 01:31
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder