-------------------------------------------------------------------------------- Benden Muhammed Mustafa'ya saygı selam Deyin ki hoş görürse bir şey soracak Hayyam, Neden yüce efendimizin buyruklarında Ekşi ayran helal da, güzelim şarap haram..? Ah Tanrı dünyayı yeniden yarataydı Yaratırken de beni yanında tutaydı Derdim, ya benim adımı sil defterinden, Ya da benim dileğimce yarat dünyayı.. Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna O şatafatlar altınlar, gümüşler boşuna Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü Tek güzel şey iyilik, ötekiler boşuna.. Dün gece şarap arıyordum şehirde, Soluk bir gül gördüm bir ocak önünde Dedim, Ne yaptın da yakıyorlar seni ? Dedi, Bir kez güleyim dedim çimende.. Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona ? Sevmek haram, yüreğinde ateş olmayana Bir gününü sevgisiz geçirdinse yazık, En boş geçen günün o gündür, inan bana.. Ben kendiliğimden var değilim bu varlığımla Kendim çıkmış değilim elbet bu karanlık yola Bir başka varlıktan gelmiş bendeki varlık Ben dediğin kim ola, nerde ne zaman var ola..? Ey kör, bu gök bu yıldızlar boştur boş.. Bırakta onu bunu, gönlünü hoş tut hoş.. Şu durmadan kurulup dağılan evrende Bir nefestir alacağın o da boştur boş.. Bu dünyayı gönlünce düzenleyen sen, Öldüren de sen, yaşatan da sen, Ben kötüyüm diyelim kimde kabahat Beni böyle yaratan değilmisin sen.. Aşk bir beladır Tanrı'dan gelme Halk neden karşı kor Tanrı emrine Bize herşeyi yaptıran kendi madem Kulu sorguya çekmenin alemi ne... Ben kadehten çekmem artık elimi Tutmam senin kitabını mimberini Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık Cehennemde senmi yanarsın iyi, benmi.. Sarhoş oldummu aklım azalır Ayıldımmı sevincim dağılır Ne sarhoş ne ayık bir hal var ya En güzeli öyle yaşamaktır... Ben şarap içiyorum doğrudur Aklı olanda beni haklı bulur İçeceğimi biliyordu Tanrı İçmesem Tanrı yanılmış olur.. Ey kara cübbeli senin gündüzün gece Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere Onlar Yaratanın sanatı peşindeler Seninse aklın abdest bozan şeylerde... Ben olmayınca bu güller bu selviler yok Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok Sabahlar akşamlar sevinçler tasalar yok Ben düşündükçe var dünya ben yok oda yok Yıkık bir saray bu dünya dedikleri Gece ve gündüz atlarının durak yeri Yüz Cemşit'den arda kalmış bir dünya bu Yüz Behram kendinin sanmış bu gökleri. Kul olup o güzele birden, Koptuk her bağdan, her tövbeden Herkes koyu Müslüman döner Biz putperest döndük Kabe'den Meyhanede abdest şarapla alınır ancak Mümkün mü kara yazıyı aka çevirmek ? Perdemiz öylesine yırtılmış ki bizim, Onarılmaz artık ne kadar yamalasak Gelip de eskiyenler, yeni gelenler Hepsi gider bugün yarın, birer birer, Kimselere kalmamış bu eski dünya Kimi gitti gider, kimi geldi gider Ben hangi şarapla sarhoş olursam olurum Ateşe puta neye taparsam taparım, Herkes bir türlü görmek istiyor beni Ben kendimi ne türlü yaparsam yaparım Şarap küpü önüne serdik seccademizi Şarap yakutuyla adam ettik kendimizi, Umudumuz, meyhanede yeniden bulmak Camide, medresede yiten günlerimizi.. Rintlerin yolunda kendini unut, Namazın orucun kökünü kurut, Öğütlerin iyisini Hayyam'dan işit, Şarap iç, yol kesme, yoksulları tut.. Hayyam, şarap iç, sarhoş olmak ne hoş, Sevgilin de varsa, sarılmak ne hoş, Er geç sonu yokluk madem bu dünyanın Yok say kendini, bak var olmak ne hoş ! Bu dünya kimseye kalmaz bilesin, Er geç kuyusunu kazar herkesin. Tut ki Nuh kadar yaşadın zor bela Sonunda yok olacak değilmisin..? Tanrı gülüşünle öfkeni almış senin, Birinden cennet yapmış, birinden cehennem. Sen cennetimsin benim, ben senin uslu kulun, Açılsın kapıları bana cennetimin ! Feleğin çarkı dönmeyecek madem muradımca, Gökler ha yedi kat olmuş, ha sekiz bana ne ? Ölüm bütün isteklerimi yok ettikten sonra Ha dağda kurt yemiş beni, ha mezarda karınca. Günahlarım çok olmasına çoktur benim, Ama dinsizler gibi umutsuz değilim, Cennet cehennem umurumda değilse de Ötede hem şarap olacak, hem de sevgilim. Gül verme istersen diken yeter bize Işık da vermezsen, ateş yeter bize, Hırka, tekke, post, most olmasa da olur, Kilise çanları bile yeter bize. Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler, Bin bir derde düşer, canlarından bezerler. Öyleyken, ne tuhaftır yine de övünür, Onlar gibi olmayana adam demezler. Felek doğruyu eğriyi tartaydı Her işine güzel demek kolaydı Böyle mi yaşardı iyiler dünyada, Evrenin özü doğruluk olaydı ? Bayram geldi işimiz iştir bu aralık Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi Oruç gemi ağızlarından çıkar yazık. Yarım somunun varmı, bir ufak da evin ? Kimselerin kulu kölesi değilmisin ? Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya Keyfine bak, en hoş dünyası olan sensin.. Tanrı cenette şarap içeceksin der, Aynı Tanrı şarabı nasıl haram eder ? Hamza bir Arab'ın devesini öldürmüş, Şarabı yalnız ona haram etmiş Peygamber.. Sevgiyle yuğrulmamışsa yüreğin Tekkede manastırda eremezsin Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada Cennetin, cehennemin üstündesin.. Putların, Kabenin istediği, kölelik Çanların, ezanların dilediği, kölelik Mihraptı, kiliseydi, tesbihti, salipti Nedir bu hepsinin özlediği kölelik.. Güçlü olduğuna inandırdın beni Bol bol da verdin bana vereceklerini Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim Günahlar mı büyük senin rahmetin mi..? Yerin üstüne baktım, uykuya dalmışlar Altına baktım çürüyüp toprak olmuşlar Yokluk ovasında başka ne var ki zaten Daha gelmemişler var, gelip gitmişler var. Hayyam günahın var diye tasalanma Bunun için dertlere düşmek boşuna Günah olacak ki Tanrı bağışlasın Rahmet neye yarar günah olmayınca.. Yüreğinde sıkıntı varsa esrar iç Ya da bir kaç kadeh gül renkli şarap iç.. Onu içmem bunu içmem der durursun Ahmak herif git zıkkımın pekini iç.. Kalk kalk, çalgılara çalgı katalım gitsin Adımızı kötüye çıkartalım gitsin Sofuluk şişesini çalalım taşa, Seccadeyi bir kadehe satalım gitsin.. Benim yasam artık şarap çalgı, eğlenti, Dinim dinsizlik, bıraktım her ibadeti Nişanlım dünyaya, Ne çeyiz istersin, dedim Çeyizim senin gamsız yüreğindir dedi.. Seccadeye tapanlar eşek değildir de nedirler ? Küfelerle riya çamuru yüklenir gezerler İşin kötüsü, din perdesi arkasında bunlar, Müslüman geçinirken gavurdan beterdirler.. Barış istemiyorsa Felek, işte savaş, İster serseri deyin bana ister ayyaş İşte şarap duruyor ortada kıpkızıl İçmeyen taşa çalsın başını, işte taş.. Sen içmiyorsan içenleri kınama bari, Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri Şarap içmem diye övünüyorsun ama Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki.. Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam Ben haramı helali karıştırmam Seninle içilen şarap helaldir, Sensiz içtiğimiz su bile haram.. Meyhanede kendini bilenler bulunur Bilmeyeni ayırmak da kolay olur. Yıkılsın bilgisizlik yuvası medrese Oradan kendini bilip de çıkan hiç yoktur.. Rubailer'den Seçmeler Yaşamın sırlarını bileydin Ölümünde sırlarını çözerdin Bugün aklın var birşey bildiğin yok Yarın akılsız neyi bileceksin Varmı dünyada günah işlemeyen söyle Yaşanırmı hiç günah işlemeden söyle Bana kötü deyip kötülük edeceksen Yüce Tanrı ne farkın kalır benden söyle İçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun kaç para Hırka tespih post seccade güzel Ama Tanrı kanarmı bunlara Felek ne cömert şu aşağılık insanlara Han hamam dolap değirmen hep onlara Kendini satmayana adam demezler Sen gelde yuh çekme böyle dünyaya Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler Binbir derde düşer canlarından bezerler Öyleyken ne tuhaftır yinede övünür Onlar gibi olmayana adam demezler Beni özene bezene yaratan kim, sen Yolumuda çizmişsin önceden Madem bana günah işleten sen Nedir öyleyse o cennet cehennem.. Dünyada akla değer veren yok madem Aklı az olanın parası çok madem Getir şarabı alsın aklımızı Belki bizi böyle beğenir el alem.. Ferman sende ama güzel yaşamak bizde Senden ayığız biz sarhoş halimizle Sen insan kanı içersin biz üzüm kanı İnsaf be sultanım kötülük hangimizde Adam olduysan hesap ver kendine Getirdiğin ne, götüreceğin ne Şarap içersem ölürüm diyorsun İçsende öleceksin içmesende Ben ne camiye yararım ne havraya Bir başka hamur benimki bir başka maya Yoksul gavur çirkin ****** gibiyim Ne din umurumda ne cennet ne dünya Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz Kuklacı felek usta kuklalarda biz Oyuna çıkıyoruz birer ikişer Bittimi oyun sandıktayız hepimiz Cennete huriler varmış kara gözlü İçkininde ordaymış en güzeli Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz Bak bir yanda şarap bir yanda sevgili Sen sofusun hep dinden dem vurursun Banada sapık dinsiz der durursun Peki ben ne görünüyorsam o'yum Ya sen ne görünüyorsan o musun Bir elde kadeh bir elde Kuran Bir helaldir işimiz bir haram Şu yarım yamalak dünyada Ne tam kafiriz ne tam Müslüman.. Kim görmüş o cenneti cehennemi Kim gitmişte getirmiş haberini Kimselerin bilmediği bir dünya Korkulmaya özlenmeye değermi.. Neredesin, sana başkaldırmışım işte Karanlık içindeyim ışığın nerede Cenneti ibadetle kazanacaksam Senin ne cömertliğin kalır bu işte... Sensiz camide namazda işim ne Seninle buluşma yerim meyhane Benim sevmemde böyle yüce Tanrı İstersen kaldır at cehennemine Sen içmiyorsan içenleri kınama bari Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri Şarap içmem diye övünüyorsun ama Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki.. Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben Şaşkınlıktan başka birşeyim artmadı yaşarken Kendi isteğimlede gidiyor değilim şimdi Niye geldik niye gidiyoruz bilmeden.. Dünya üç beş bilgisizin elinde Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme, eşek eşeği beğenir Hayır var sana kötü demelerinde.. Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz, Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz.. Oyuna çıkıyoruz birer ikişer Bittimi oyun sandıktayız hepimiz.. Ramazan ayı bu yılda geldi yine Vurdu bu kağıyı aklın bileğine Tanrım şu halka bir gaflet verde bari Ramazanı Şevval sansınlar bu sene En büyük söz denen Kuran bile Arada bir okunur besmeleyle Kadehte ise öyle bir ayet var ki Okur insan her zaman her yerde Aklı olan paraya değer vermez Ama parasız dünya da çekilmez, Eli boş menekşe boynunu büker Gül altın kasede gülmezlik etmez Bir damla şarap Tus saraylarına bedel Keykubad'ın Keykavus'un tahtından güzel Sabaha karşı aşıkların iniltisi İki yüzlü softanın ezanından güzel Biz hırkadan sonra küpe gelmişiz Kıp kızıl şarapla abdest almışız Medresede kaybettiğimiz ömrü Meyhanede aramaktır işimiz Bir nakıştır varlığımız senin çizdiğin Şaşılası neler nelerle bezediğin Kendimi düzeltmek benim ne haddime Beni potadan böyle döken sensin. Gökleri yarıp darma dağın ettiğin gün Pırıl pırıl yıldızları kararttığın gün Sen sorguya çekmeden ben sana soracağım Ey Tanrı, hangi günahım için beni öldürdün ? Bu dünyadan başka dünya yok arama, Senden benden başka düşünen yok arama ! Vaz geç ötelerden yorma kendini O var sandığın şey yok mu, o yok arama..! Şu dünyada üç beş günlük ömrün var, Nedir bu dükkanlar bu konaklar ? Ev mi dayanır bu sel yatağına ? Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar ? Dünya ne verdi sana, hep dert hep dert, Güzel canın da bir gün uçar elbet Torağında yeşillikler bitmeden Uzan yeşilliğe, gününü gün et. Gökte bir öküz varmış adı Pervin, Bir öküz de altındaymış yerin. Sen asıl iki öküz arasında Tepişmesine bak şu eşeklerin.. Ne bilginler geldi, neler buldular Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar.. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı ? Birer masal söyleyip uyuya kaldılar. Bir sır daha var çözdüklerimizden başka Bir ışık daha var bu ışıklardan başka Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka. Bir damla şarap ver Çin senin olsun Bir yudumu bütün dinlerden üstün Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş O acıya bütün tatlılar feda olsun.. Varlık yokluk derdini aklından sil, Bırak öteleri de kendini bil. Doldur şarabı geniş bir nefes al, Kaç nefes alacağın belli değil. Yüce Varlık bize bir bedeb verince Sevmesini öğretti her şeyden önce Sonra şu delik deşik yüreğimize Mana incileri sakladı binlerce.. Niceleri geldi, neler istediler Sonunda dünyayı bırakıp gittiler Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi ? O gidenler de hep senin gibiydiler.. Sen bu dünyanın sırlarına eremezsin Erenlerin dilini de söktüremezsin İyisi mi al şarabı, cennet et bu dünyayı, Öbür cennete ya girer ya giremezsin.. İnsan son nefese hazır gerekmiş Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş Biz her an şarap ve sevgili ileyiz Böylece dirilirsek işimiz iş.. Açılmaz kapıları açmanız mı gerek ? Dünyada insanca yaşamanız mı gerek ? Bırakın öyleyse iki dünyayı birden Ey ölü canlılar, canlar uyanık gerek.. Dün özledim de seni coştum birden bire, Çıktım senin yerin dedikleri göklere. Bir ses yükseldi ta yukarda yıldızlardan Gafil dedi, bizde sandığın Tanrı sende.. Bir testi aldım çarşıdan ucuza, Gizli gizli neler anlattı bana Bir şahdım dedi, altın kupam vardı Şimdi neyim, testi oldum şaraba.. Ne yazık pişmiş ekmek çiğlerin elinde, Ne yazık çeşmeler cimrilerin elinde O canım Türk güzeli kömür gözleriyle Çaylakların, uğruların, eğrilerin elinde.. Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsün ? Geçmiş gelecek kuru sevda bütün bunlar Kadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün Gençlik bir kitaptı okuduk bitti, Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi. Hani sevincin o cıvıl cıvıl kuş ? Nasıl ne zaman geldi, nasıl gitti ? Yerleri yapmış, gökleri kurmuşsun ama, Sensin bunca gönülleri yakıp yıkan da Ne kızıl dudakları, ne altın saçları Atmışın süprüntüler gibi kara toprağa Biz aşka tapanlarız, Müslüman değil Cılız karıncalarız, Süleyman değil, Biz eskiler giyen benzi soluklarız Pazarda sırma satan bezirgan değil.. Bir rint gördüm, binmiş dünya denen kır ata, Aldırmıyor dine, İslam'a Şeriat'a, Ne hak dinliyor ne hakikat, ne marifet Gelmiş mi böylesi kahraman kainata ? Seni kuru softaların softası seni Seni cehenneme kömür olası seni Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ? Hakka akıl öğretmek senin haddine mi ? Yeryüzünü gül bahçesine çevirmekten Daha güzeldir bir insanı sevindirmen Bin kulu azat edenden daha büyüktür Bir hür insanı iyilikle kul edebilen Şarabın adı kötüye çıkmış kendi hoş, Hele bir güzelle içersen daha bir hoş Harammış şarap, olsun bana göre hava hoş Hem bana sorarsan, haram olan her şey hoş.. Tekkede, medresede, manastırda, kilisede Bir cennet cehennem kaygısıdır sürüp gitmede Oysa yüce varlığın sırlarına eren kişi Bunların tohumunu uğratmaz düşüncesine Gerçeği bilemeyiz madem, ne yapsak boş Ömür boyu kuşku içinde kalmak mı hoş Aklın varsa kadehi bırakma elden Bu karanlıkta ha ayık olmuşsun, ha sarhoş Bu çürük temelli kubbede neyiz ki biz..? Tasta delik arayan karıncalar gibiyiz. Ne korku ne umut kapılarını bilen Şaşkın gözü bağlı, avanak öküzleriz.. Şarabım, kasem, sevgilim, bir de çimen Bırak bana bunları, al cenneti sen. Cennetmiş, cehennemmiş, kuru laf bunlar Kim gitmiş cehenneme, kim dönmüş cenetten ? |
0 yorum:
Yorum Gönder