sorular soruyorum unuttuğum mutluluk hakkında daha önce bilmediğim yalan gülüşleri oynuyorum bir gecenin tam ortasında umutlarımı belki de bir daha göremeyeceğim bir yıldızın ışıklarına bırakıyorum karanlıklar var gündüzlerimde, nokta nokta hayata dair özlemlerim var yokluğunla, yokluğuna inat bağlandığım dileklerim ve sen öylesine uzaksın ki duygularıma sana olan bu deli, saklı tutkularımı anlatamam vefasızım anlatamam nicedir ölüm aklıma gelmiyor ben hasretini ölüm gibi yaşıyorum ve bir daha ölmemek üzere bu gece anlamsız gözlerine gömüldüm yaktığın o ateşle bin yandım bir söndüm üzülme uzak yüreğinde ben bir acılı sancıyım bu kaçıncı vuruşun beni bu kaçıncı kaçarken sana yakalanışım tam seni sevmişken bu kaçıncı sahte gözlerine kanışım sevgi diye biriktirdiğim kötü havalarda görünmeyen yıldızlar sanki sen diye özlediğim ölümü özlemek mutluluk diye beklediğim biçare gözlerime bir bakışın… geceleri bir dağ kadar ıssız ve yalnızım gündüzleri göl kadar durgun yanımda yaralı bir kalp ve hüzünlü bir bekleyiş bir yalvarış belki de bir daha saplama o kör hançeri yüreğime diye yanlış anlama bu sitemim hasretinden değil içimdeki bu deli öfke yalan kalbine yakılan bu ağıt ne bir şikayet ne yeni başlamış bir bitiş seni güzel sözlerle, güzelliğine yakışır anlatmalıydım seni seven yüreğim kadar temiz tanımalıydım belki de dünyam diye adlandırdığım küçük kutuda bütün ışıkları kapatıp, seninle aydınlanmalıydım….
Mavi forum |
0 yorum:
Yorum Gönder