12 Haziran 2007 Salı

Tut ki...

Tut ki geleceksin
ayakların yalın çıplak olmalı
taşlarına basmalısın bin yıllık
toprakların
kuşların ürkek sessizliğinde
taşlar yerinden oynamamalı
yağma yorgunu tarlaların
incir ağacında kalmalı
aklının yarısı
sarı sıcak bir Ağustos ayazına
dokunmalısın
parmakların yanmalı uçlarından
yangın yerinde düşlerin
sallanmalı

Tut ki geleceksin
ayakların çimen yeşili olmalı
menekşe esiri yorgun yazlarda
çobanı olmalısın örselenmis
dağların
kurumuş otlar sarınca her yanını
uluyacak köpekler
sen ürkütmemelisin dolunayı
dağ yarılıp denize varınca
ellerin turkuaz bir yangına
dokunmalı

Tut ki seveceksin
alevler çıkmalı gözlerinden
değmelisin gelmelere bin yıl öteden
gülerek
bozkırın bir yerinde
ıssızlığın demini yürürken başıboş
yoluma çıkmalısın aniden
hiç kimse bilmemeli
susmaların kendine konuşmalar
olduğunu
varsa söyleyecek sözün yüreğinden
olmalı

bu şiiri çok sevdiğim için sizinle paylaşmak istedim kankakar

Mavi forum

0 yorum: