12 Haziran 2007 Salı

Çünkü Ben...

Seviyorum seni
Ve bir başka özlüyorum
Teninin hasret kokusunu.
Çalındıkça kapım
Yürek çırpıntılarında
Buluyorum kalbimi.

Özlüyorum seni.
Ve bekliyorum seni,
Tren yollarının
Bittiği yerde.
Bazen akıntılar içindeki
Bir çiçekte,
Bazen de özlem dolu
Bir kentte
Bekliyorum seni.

Yine de seviyorum seni.
Ne unutmak istiyorum
Yüzündeki çocukluktan kalma ifadeyi,
Ne de
Köşe başlarındaki
Sokak lambalarının
Loş ışıklarında
Bulmak istiyorum seni.

Kimi zaman
Beyazlar içinde
Görüyorum seni.
Uzun uzun
Bana bakıp
Sonra da aynadaki suretinle
Terk edip gidiyorsun beni.

Tıpkı bir sabah
İşe giderken kaybettiğim
Babam gibi
Uğurluyorum seni.
Sessiz ve ağlayarak
İzliyorum
Odamın pütürlü duvarlarındaki
Solmuş resmini.
Özlem duyuyorum
Mutlu günlere ve
Oyuncaksız geçen günlerime.

Kimi zaman
Mağaza vitrinlerindeki
Boş o bomboş
Elbiselerde hayal ediyorum seni.
Sonra da
Kalabalıklar içindeki
Gölgelerden gölgemin
Kimsesizliğini topluyorum.
Terk ettiğim kimliklerim gibi
Eski bir dost
Kıvamında hatırlıyorum seni.

Yarınım gibi
Bekliyorum seni.
Boğazın rüzgarlı dalgalarına
Bırakıyorum
Mahpus kalbimi.
Uzunca el sallıyorum
Giden gemilerin ardından.
Martılarıysa
Yalnızlığımdan selamlıyorum.
Çünkü ben
Sen gibi olan kentlerde
Seviyorum seni.
Çünkü ben seni
Taze ekmek kokan
Sokaklarında bekliyorum
İstanbul’un.
Çünkü ben
Denizi andıran gözlerindeki
Küçük dünya mı arıyorum.
Bu naçar ve
Derman bilmez kalbimle.

Mavi forum

0 yorum: