Seviyorum seni Ve bir başka özlüyorum Teninin hasret kokusunu. Çalındıkça kapım Yürek çırpıntılarında Buluyorum kalbimi. Özlüyorum seni. Ve bekliyorum seni, Tren yollarının Bittiği yerde. Bazen akıntılar içindeki Bir çiçekte, Bazen de özlem dolu Bir kentte Bekliyorum seni. Yine de seviyorum seni. Ne unutmak istiyorum Yüzündeki çocukluktan kalma ifadeyi, Ne de Köşe başlarındaki Sokak lambalarının Loş ışıklarında Bulmak istiyorum seni. Kimi zaman Beyazlar içinde Görüyorum seni. Uzun uzun Bana bakıp Sonra da aynadaki suretinle Terk edip gidiyorsun beni. Tıpkı bir sabah İşe giderken kaybettiğim Babam gibi Uğurluyorum seni. Sessiz ve ağlayarak İzliyorum Odamın pütürlü duvarlarındaki Solmuş resmini. Özlem duyuyorum Mutlu günlere ve Oyuncaksız geçen günlerime. Kimi zaman Mağaza vitrinlerindeki Boş o bomboş Elbiselerde hayal ediyorum seni. Sonra da Kalabalıklar içindeki Gölgelerden gölgemin Kimsesizliğini topluyorum. Terk ettiğim kimliklerim gibi Eski bir dost Kıvamında hatırlıyorum seni. Yarınım gibi Bekliyorum seni. Boğazın rüzgarlı dalgalarına Bırakıyorum Mahpus kalbimi. Uzunca el sallıyorum Giden gemilerin ardından. Martılarıysa Yalnızlığımdan selamlıyorum. Çünkü ben Sen gibi olan kentlerde Seviyorum seni. Çünkü ben seni Taze ekmek kokan Sokaklarında bekliyorum İstanbul’un. Çünkü ben Denizi andıran gözlerindeki Küçük dünya mı arıyorum. Bu naçar ve Derman bilmez kalbimle.
Mavi forum |
0 yorum:
Yorum Gönder