Tut ki geleceksin ayakların yalın çıplak olmalı taşlarına basmalısın bin yıllık toprakların kuşların ürkek sessizliğinde taşlar yerinden oynamamalı yağma yorgunu tarlaların incir ağacında kalmalı aklının yarısı sarı sıcak bir Ağustos ayazına dokunmalısın parmakların yanmalı uçlarından yangın yerinde düşlerin sallanmalı Tut ki geleceksin ayakların çimen yeşili olmalı menekşe esiri yorgun yazlarda çobanı olmalısın örselenmis dağların kurumuş otlar sarınca her yanını uluyacak köpekler sen ürkütmemelisin dolunayı dağ yarılıp denize varınca ellerin turkuaz bir yangına dokunmalı Tut ki seveceksin alevler çıkmalı gözlerinden değmelisin gelmelere bin yıl öteden gülerek bozkırın bir yerinde ıssızlığın demini yürürken başıboş yoluma çıkmalısın aniden hiç kimse bilmemeli susmaların kendine konuşmalar olduğunu varsa söyleyecek sözün yüreğinden olmalı
Mavi forum |
0 yorum:
Yorum Gönder